Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
İlhan Kemal
İlhan Kemal

Kukuleta

Yorum

Kukuleta

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

832

Okunma

Kukuleta

Yol bozuktu. Kamyon ilerlerken sarsılıyor, kasasında oturan herkesi de yanındakilere vurduruyordu. Bir yere tutunmak mümkün değildi; ellerimiz arkadan bağlıydı. Bizden sorumlu nöbetçiler sıranın başında oturuyorlardı. Ara ara konuşmalarına rağmen genelde sessizdiler. Gözlerimiz kapalı olduğundan onları göremiyorduk. Bir ara üsteğmen Tacettin’in bana fısıldadığını duydum:

‘’Ellerimdeki bağı çözmek üzereyim; bitireyim mi?’’

‘’Çözünce ne yapacaksın Tacettin? Silahlıyken karşı koymadık, şimdi çıplak elle mi girişeceğiz? Hem emir kesin: Çatışma yok. O yüzden otur oturduğun yerde.’’

‘’Emredersiniz binbaşım.’’

Benim de içime sinmemişti silahları indirmek. Ama yapacak bir şey yoktu. Gündoğumunda gelmişlerdi. İki yüz kadar asker vardı. Üniformalılara peşmergeler eşlik ediyordu. Biz ise on bir kişiydik. Sayılar bir yana, karşımızda müttefik bir ülkenin askerleri vardı. Onlarla aynı üniformaları taşıyanlar sınırın bizim tarafında askeri üsse sahiptiler. Çarpışa çarpışa ölmek ucuz bir çözüm olurdu. Yukarıdan ise ‘’Direnmeyin!’’ emri gelmişti. Eğitimleri boyunca ‘’Silahı teslim eden anasını teslim eder.’’ diye şartlandırdığımız çocuklara şimdi ‘’İndirin silahlarınızı!’’ demek zorunda kalmıştım. Herhangi birisinin tetiğe dokunması yeterliydi herşeyi karışması için. O adrenalin yağmurunda bunu nasıl engelleyebildim, bilmiyorum.

Şimdi ise kamyonda, esir olarak karargahlarına götürülüyorduk. Hepimizin başında, gözlerimizi de kapatan çuval bezinden yapılma birer kukuleta vardı. Osman çavuş sürekli küfrediyordu. Diğerleri sessizdi. Ölüme ne kadar yaklaştıklarını akıllarına bile getirmiyorlardı. Sadece kızgındılar.

Konvoy durdu. Nöbetçiler birisini sürükleyip kasadan indirdiler. Adamlarım arasıdan ‘’Komutanım, Mesut’u götürüyorlar.’’ sesleri yükseldi. Mesut bizim Türkmen mihmandarımız, Süleymaniye’deki dilimiz, kulağımızdı.

‘’Onu nereye götürüyorsunuz?’’ diye bağırdım.

Cevap veren olmadı. Amerkalıların aralarında konuşmaları duyuluyordu. Bunlara peşmergelerin bozuk ingilizcesi eklendi. Sonra herkes yerine geçti, konvoy yola koyuldu. Mesut kamyona geri bindirilmemişti.

Tacettin bana ‘’Ona yapacaklar?’’ diye sordu.

‘’Sana ne yapacaklarını merak etmiyor musun Tacettin teğmenim?’’ dedim.

Muhafızımız ‘’Susun! Konuşmak yok’’ diye bağırınca üsteğmen cevap veremedi. Mesut’tan ise bir daha haber alamadık. İlerleyen günlerde istihbarat birimleri de onun izini kaybedeceklerdi. Amerikalılar onu peşmergelere teslim etmişlerdi. Mesut’la ilgili elimizdeki son bilgi buydu. Biz ise başımızda kukuletalar sorguya götürülüyorduk. En son bir Türk subayı ne zaman başkaları tarafından sorgulanmıştı acaba? Kıbrıs’ta mı? Kore’de mi?

Kamyonumuz bozuk yolda ilerliyordu. Bir kırılma noktasına gidiyorduk . Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kukuleta Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kukuleta yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kukuleta yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Yeşilvadi
Yeşilvadi, @yesilvadi
19.8.2011 16:39:41
4 Temmuz' u Kutlarken yapıldı ani baskın.Birileri bir yerde domuz etlerini barbekü yaparken,birilerinin başına çuval geçirildi.Zamanlama özellikle seçildi der bazı kaynaklar.Velhasıl; onların geçirdiği çuvalları bizimkiler de geçirmeye başladı ya ,ne demeli ki?Kırılma noktalarının ilkiydi gerçekten ve de kırılmaya devam eder,eder ederrr.......
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
5.4.2011 23:25:36
okurken komyonette sansım kendimi..
kötüü bir anı..düşünceler, endişe anları.
dönüşünüz çok iyi..tebrikler. diğer yazılarda görüşmek üzere...sevgiyle...
Etkili Yorum
TekinSağ.
TekinSağ., @tekinsag-
30.3.2011 17:54:51

Kesin bir kararlılığınız var yazarken. Pek yanılmam. İyi anlatılmış feci bir anı. Dış seslerle, kamyonun içindeki başka suskun düşünce ve endişelerle, aslına sadık kalarak büyük bir öyküye dönüşebilir bu çalışma.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL