9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
743
Okunma
Değerler ayaklar altında. Ezile ezile kayboluyor anlamları. Toprak bile ölü bedenleri kabul edemez isyanında...
Gidişat nereye? Hüzünler ne zamana dek çoğalacak? Acılar hangi çağa kadar artacak? Dum duma giden hayat hangi vakit diliminde mola verecek yolculuğuna?..
Sorular. Cevapsız sorular....
Duyarlı yürekler nerede? Annemin tandır kokan elleri nerede? Babamı özlemiş olmalı üzüm kokan bağlar. Babam neden erken göç etti aramızdan? Bana bir zamanlar alışan canlar nerede? Nerede sevgi gücü? Ne oldu kalpleri sözleriyle fetheden gönüllü gönüller?
Aşk nasıl oluyor da herkesin dilinde sakız olmuş?
Ne oldu sana, ne oldu bana, dahası bize ne oldu?...
Ah sorular... Siz de bitmezsiniz ki...
Gönlü kaymazlar az. Gönlü bozulmayan seyrekleşiyor.
Bozuluyor değerler. Kirleniyor beyazlar. Gri de saiyahlaşıyor, her gün batımında.
Her güneş merhabasında değişen negatif. Dile gelenler kötü haber niteliğinde...
İnsanlığa ne oluyor diye kafa yoran az. Az’lar çok’ları mağlup ediyor azıcık beyniyle. Az’lar iyi durumları silip süpürüyor. Tepki vermek, unutulan bir eylem olarak tozlu raflarda yerinİ alıyor gün geçtikçe.
Gün gördükçe insan-lık, kendini unutuyor
Başka açıklaması, oturaklı bir fikri olan kalemimi kırsın lütfen...
Ben de bir şeye yaramıyorsam, bari kendimi bileyim, o olmadı, sessizce köşeme çekileyim...
............................
Mehmet Selim ÇİÇEK
30 Mart 2011,,12.34
Kadıköy-İSTANBUL
şafak: 046
-Maraş-