Okuduğunuz
yazı
9.3.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
.
.
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
elbetki karşılıklıdır özlemek ve şunu bilki özlediğin kadar ve hatta onun misliyle özleniyorsunudur güzeldaşım benim...
bu ifadem kesinlikle mübalağa değil ve çok samimiyim inan bana...
günlük hayat içinde bazı dostlar varki zihnimde en az bir defa ses verip suslarıma beni bana ve kendilerini çarpa çarpa bana sessizce hatırlatırlar dua dua...
canımsın sevgili Aynur. öncelikle kutluyorum ve güne düşecek bir güzellik olduğunu tahmin ettiğimi söylemek istiyorum..
nerelerdeyim ben ? yokum aslında ondan dolayı rastlaşmıyoruz güzel bayan son zamanlarda epey uzak kaldım ve sanırım bir zaman daha böyle devam edecek...ve belki mesafe daha açılır belkide tümüyle ortadan kalkar..bilmiyorum... ama ara sırada olsda uğruyorum tabi ve uğramayada devam edeceğim inşaAllah.......
sevgilerimi yolladım ve öperim o latif kalbinden...dua ile......
:(( Buna gerçekten üzülürüm. Sen bu sitede bir renksin...Eksikliğin fazlasıyla belli olur. Sen yok, dua yok...Duasız kalıyoruz. Bir de tartışmalarda arkasız kalıyorum:))) Yani sen dön en kısa sürede.. Sevgiler.
Müthiş bir son :)) Bittim şair.. Seçkiyi kutladım . Dolu dolu bir yazı...bir iç döküm..Tanrı insanı yaratır iken ona güzel duygular bahşetmiştir.Onu dile getirmek her zaman güzeldir..Özeleştiriyi edebiyat dilinde sayfalara dökmek ise daha güzel. Bir şair ufuktaki kıpırtıları görebiliyor ise ona ne mutlu..Çünkü ufku görmek normal gözle olmaz. Yürek gözü gerekli.. Tebriklerrr..
Teşekkür ederim Ayhan Abi. Kocaelide de kar var. Dairede mahsur kaldık, incelemelere çıkamıyoruz. Beni bilirsin bir ara böyle sık sık yazar sonra tekrar ara veririm. Beynimi dinlendiririm...Yani kendimi nadasa bırakırım. Saygılar.
aslında şunu düşünürüm ,kişi neden kaçar iç sesine veya iç seslere ,belkide çok iyi algılamıştır toplumu ,bir parçasına atar kendini ,belki de en zorudur çünki ruhu zedelenir ,şahsım adına böyleyim elbette kopuş yoktur sosyal yaralardan çok iyi bilirim hayatın en karelerini belki de ondan kaçarım zaman zaman iç sesime ve yine bu yüzden ruhum incinir ,uzak durmak isterim ama bırakmaz yakamı ,onun için sürrealist yazılar ıseviyorum ki onlar yaşamın bir başka alanı gibi gelirler bana,korkma dinle iç sesini ,biz biliriz ki gerçek kalemler o iç sesleri yazanları karıştırmayız yazarla yazdıkları benim sensin ötekilerdir..
İçteki en "biz" olandır. Matruşkalar gibiyiz anlayacağınız. En içteki ve en küçük olan gerçek biziz. Ama iç seslerimi sevmiyorum yine de. Ona kulak versem asla yüzüm gülmez benim. Öyle karamsardır oradaki... Tebriğiniz ve güzel sözleriniz için teşekkürler sevgili asran.
Geçmişten günümüze bir gelenek gibi gelmiş kaçanı kovalamak. Yakalayınca tılsım bitiyor mu acaba ki, insanlar hep ulaşamadıklarını istiyor? Sorgulatan bir yazıydı. Kişi kendi nefsiyle baş başa kalıp dinlemeli bu güzel yazının anlattıklarını.
Ne vefasızlık yeni birşey nede hayırsızlık... Tüketmeyi farkında olmadanda olsa hayatımızın başköşesine oturtmuşuz. Farklı bir anlatımla hayatı gözlerimizin önüne seren bir yazı. Tebrikler ve sevgiler Aynur. Harikasın ...
Gönül deyip taç ettiğiniz vefasızdan aldığınız acı habere bile şükrettiniz.
Sükrü bile insanlar kafasina göre algilar oldu artik. Ezenin önünde egildikce keskeler cogalir haliyle. Bu gibi durumlarda sükretmek vefasiz ya da acimasiz olanin ardindan dua etmek gibidir bir sekilde bence.
Degisik ve güzel bir yaziydi. Yüreginize saglik sevgili Aynur Sonsuz sevgimle
doyumsuzluğun....vurdum duymazlığın nekesliğin...riyakarlığın tavan yaptığı yaşadığımız şu günlerde ŞÜKÜR edebilme erdeminde bulunabilirmiyiz....diyorum....ve edebiliyorsak samimi ve dürüslüklemi....yoksa sözün veya işin gereğimidir diyorum....yine bir güzellik yine bir devasa sunuş....tebrikler bizi bize sorgulattığınız içinde teşekkürler diyorum....saygılar yazmasını bilen kalem...
Siz yine sizi sevmeyeni severdiniz... Kaçan kovalınır derler, öylemi acaba?
Annemin vita tenekesine ektiği çiçek, gıcırdıyan kayrola, yurttan sesler korusu, mektuplar... Gerçekten de nasıl tükettik güzel olan herşeyi. Doyumsuzluk mu var insanın kanında?
Kalemine ve yazdıran yüreğine sağlık...Sevgilerimle
Sevgi Salman tarafından 3/9/2011 12:38:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
Evli bir kadın/ erkek olarak ele alalım şükretmeyenleri : Aradıkları, sevdikleri, kavuştuklarında sevindikleri ise eğer eşleri ; bu çok etkili yazıda söylenen her kelimeyi hak ediyorlar.
Ya öyle değilse ! Kimi sevdiğini kimselere açık edemeyen, sadece koşullar ve baskılar ve zorunlulukla sonucu ise evlenmeleri, akılları kalmışsa mazideki, hayallerdeki sevgilide ; yine de hak ediyorlar mı söylenenleri ?
Şükür ; her zaman şart mı, zorunluluk mu Hak etmediği her şeye '' daha da beteri var '' deyip şükretmeli mi insan ?
Evet şükür her zaman şart. Ama hak etmediği şeyleri değiştirmek insanın elindedir inşallah. Siz de denkleminizde haklısınız.Ama benim yazım hepsini kucaklıyor:)) Teşekkür ediyorum. Saygılar.
Şükretmek gerek her zaman. Zaman o kadar hızlı ilerliyor ki elimizdekilerin kıymetini bilmemiz şart. Yine ses getiren bir yazıydı. Tebrik ederim canım. Sevgilerimle..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.