Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya

BİR KÖY VAR UZAKTA...(2)

Yorum

BİR KÖY VAR UZAKTA...(2)

21

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1341

Okunma

Okuduğunuz yazı 2.3.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
BİR KÖY VAR UZAKTA...(2)

BİR KÖY VAR UZAKTA...(2)

Sabahları oldukça erken kalkıyoruz, eşimle. Köy havası yaradı bize.Oldukça dinç hissediyoruz kendimizi. Rakı dışında kötü alışkanlığım da yok. O kadar da olacak. Efkarlandığımda bir kadeh yuvarlamak beni alıp götürür başka gezegenlere.İşte o zamanlar, ilham perileri etrafımda pervane olurlar.Hemen kağıt kaleme sarılıp başlarım aşk şiirleri yazmaya.Yazdığım şiirleri,eşime okur,onun fikrini alırım.Kurgusu çok kuvvetli olduğu için şiirimin bazı yerlerini düzeltir;

“Aşkta” vurguyu güçlü yapmalısın; sözcükler,hedefi on ikiden vurmalı,yüreğimi hoplatmalısın” derdi…

Anımsadığım bir şiiri el kol hareketleri ile gözlerinin içine baka baka sesleniyorum.

Issız ormanlarda;
Yapayalnız;sen ve ben
Bir de çocuklarımız,
Parlayan yıldızlar gibi
İşte bizim aşkımız…

Ne kurda kuşa yem ederim,
Ne de bırakır giderim,
Sonsuza dek ölesiye severim
Kadınım seni…


Şiir hoşuna gitmiş olmalı, dudaklarıma buse gönderiyor…

Çocukları, uyandırmaya kıyamıyorum.Hava puslu olmadığı zamanlarda güneşin doğuşunu seyretmek öyle haz veriyor ki bana. Güneşin ışınları, aheste aheste karşı Canik dağlarına doğru süzülüyor. Sonra da okulun(misafirhanemiz) penceresinden içeriye…

Hava puslu…Temmuz olmasına rağmen dışarısı soğuk. Kazaklarımız üzerlerimizde. Bahçedeki üç taşın arasındaki ocakta çalı çırpı tutuşturmaya çalışıyorum. Çalılar yanmamakta direniyorlar. Geceden üzerlerine düşen çise, ateşi zora sokuyor. İçerden kırılmış bal çıtalarından birkaç tane alıp getiriyorum. Ufak parçalara ayırıp, ateşin yanmasını kolaylaştırıyorum. Zaten çıtalar, çam ağaçlarından yapılmış; çıra gibi…İslenmiş alüminyum çay demliklerini, üst üste koyuyorum. Ateşin etrafını da eski bir su tenekesinden kesip düzelttiğim haliyle rüzgara karşı korumaya çalışıyorum.

Eşim, içerde bir şeyler hazırlamakla meşgul. Sabah menüsünde ne olabilir ki; yumurtalı çökelik sündürmesinden başka…Yumurtalar, Mehmet amcadan. Aldıklarımı deftere sayı olarak not ediyorum, tabi ki eşimin aldığı çökelik ve ekmekleri de… Karşılığında fazlasıyla para yerine bal vereceğim çünkü. Burada para tedavülden çoktan kalkmış durumda. Herkes, ihtiyaçlarını takasla karşılamaya çalışıyor. Bir somun ekmek alıyorsun karşılığında iki kilo buğday veriyorsun. Benim ihtiyaçlarım ise “bal” üzerine endekslendi.Ne aldıysam,ederi kadar bal vereceğim… İlkel toplulukların komün yaşantısı gibi geldi bana…İlk zamanlar çok yadırgamıştım.Ama zamanla alıştım.Kimse kimsenin cebindeki parasının hesabını yapmıyor.Zaten millette para yok. Bu yüzden de hırsızlık oranı sıfır.


Temiz oksijeni ciğerlerime dolduruyorum. Kömür kokusu,egzoz dumanı yok.Hafif bir kültür fizik;şınav çekmek,uyuşukluktan kurtulmamı sağlıyor.İşte sana ısınma hareketleri… Bayılırım bu hareketlere. Askerliğimden bu tarafa hiç sekitmemişim.Askerde nizami olarak kırkı,elliyi bulurken şimdi yirmiye gelince; göbek, yere yapışıyor ne yazık ki…Neyse yine de formda sayılırım. Birkaç kez on altı km.lik Sarıçiçek- Kat kasabası hattını yürüyerek gittim geldim,tüfek omzumda…Kendimi yokladım fena değilim. Yaş, hala genç sayılır, otuz yedi.(Şimdi:elli dört!)

Eşim Suzan, okulun penceresini tıklıyor. Eliyle işaret ediyor; “Demliği al da gel,kahvaltıyı hazırladım “dediğini anlıyorum. Çocuklar, uyanmışlar.Mahmurlu gözlerle yer sofrasına çömeliyorlar, hep birlikte; sabah kahvaltısını yapıyoruz.

Eşim ,

- Kahvaltıdan sonra köyün kadınları ile fırında ekmek atacağız,diyor.

- Peki, ben de arıların yanına gideceğim,hem başka arıcılar da gelmiş.Çadır kurmuşlar.Çadırda yatıp kalkıyorlarmış.Birkaç kez uzaktan gördüm ama yanlarına gitmek nasip olmadı.Onlarla tanışacağım. Olmaz mı?

Büyük oğlum Mithat’a

- Sen de gel istersen, diyorum.

İsteksiz gözlerle bana bakıyor.

- Arılar… diye fısıldıyor. Daha önceden arıların hışmına uğradığı için; anlıyorum ki, arıların kendisini sokacak olmalarından korkuyordu .Korkusu, dağları aşmış bir kez.Yanaşır mı hiç…

- Hadi ağabeyin haması(eşek) ile ormandan odun getireceğiz! Diyor.

- Tamam, nasıl olsa hamaya da binmesini öğrendin,dedim Güldü.O yaşında çelik gibiydi maşallah.(Şimdi de sırım gibi ,1.87 boy-80 kgr.)

Küçük Nihat’ım,

- Baba, marangoz amca bana tahtadan araba yapacak, söz verdi, diye seviniyordu.

-Peki, yine de annenin yanından ayrılma, köyün horozları gagalamasın seni.

Köydeki köpeklerden ziyade horozlar tehlikeliydi. Tavukların etrafında kanatlarını gere gere yürüyorlar. Maazallah; elinle:

“ Kişşşşttt” diye kovalamaya kalksan sana doğru efeleniyorlar valla.

Kahvaltıdan sonra tüfeğimi omzuma takıp arıların olduğu yere doğru yollandım. Havanın puslu hali kaybolmuş, güneş pırıl pırıldı. Bütün güzellikleri meydana çıkarmak için sabırsızlanıyordu adeta…Arılar, çoktan uçmaya başlamışlardı bile. Etrafta deve dikeni(eşek dikeni) uzun boyları ile selam veriyorlardı bana…Arılar,dikenlerinin üzerindeki polenleri,paçalarına yerleştirmek için sabırsızlanıyorlardı. Beyaz papatyalar, kırmızı gelinciklerin etrafına kümelenmişler sanki renk cümbüşü oluşturmaya çalışıyorlardı…

”Oh be hayat varmış.Teknolojiden uzakta doğa ile iç içe yaşamak ne güzel” diye haykırdım…Sesim yankı yaptı ormanların içerisinde.Kuşların serenatları,kulaklarımı okşamaya devam ediyorlar…Kekik kokuları, çam kokuları ile harmanlanmış şekilde burnumda mis gibi kokuyordu.(Mis’i köylünün yanında birkaç kez kullanınca Mehmet amca,uyardı.Bir daha söyleme diye.Çerkezce kadınların üretim organıymış)


DEVAM EDECEK!.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir köy var uzakta...(2) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir köy var uzakta...(2) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR KÖY VAR UZAKTA...(2) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Durmuş Çağlayan
Durmuş Çağlayan , @durmuscaglayan
14.7.2012 17:22:21
Ayhan'cığım, benide köyde güzel bir gezintiye cıkardın.Anlatımın mükemmel.Yüregine sağlık ..
Tebrikler .Hoşçakal..
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
9.3.2011 21:42:30
kendimi bu güzel köyde doğayla iç içe hissettim inanın mükemmel bir anlatım usta bir kalem yürekten kutluyorum can sevgiler saygılar
Gülayşe DELEN
Gülayşe DELEN, @gulaysedelen
3.3.2011 16:04:55
işte bizim köy dedimm o yıllara giderek...dedem buğdayla inciri yemiş dediğimiz ceviz o zamanlar beyaz leblebi takas ederdi yaşlı bir dedemiz vardı eşekle her yıl gelirdi...o kadar saf tertemiz kokusuz harikaydı iğde kokularına kadar yaşattınız..sağolunuz saygılarımla...
direniş
direniş, @direnis
3.3.2011 11:32:45
Üstadım yürekten kutlarım

kalemin her daim kavidir, ustamızsın

selam ve saygılar uzaklardan
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
3.3.2011 09:57:58
Anlattığınız köy gözlerimde canlandı
tebrikler..sevgiler..
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
3.3.2011 09:22:19
10 puan verdi
Bu güzel serinin güne gelmesi mutlu etti, tebrikler, selam ve saygılarımla.
incidal
incidal, @incidal
3.3.2011 00:37:18
Tebrik ediyorum.Bu seriyi kaçıran pişman olur.
Sevgiler
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
3.3.2011 00:29:19
Bütün arkadaşlarımı sevgiyle kucaklıyorum...

Teşekkürler ediyorum.
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
3.3.2011 00:19:15

Ayhan ağabey

seni ve başarılı çalışmanı hak ettiğ yerde görmek mutlu etti

daim ola

selam ve saygılarımla

Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
3.3.2011 00:15:25
10 puan verdi
TEBRİKLER AYHAN BEY. ÇOK DOĞAL VE İÇTEN BİR PAYLAŞIMDI. SELAM VE SAYGILARIMLA
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
3.3.2011 00:12:35
10 puan verdi
Uzaktaki köye bizde geldik. Tebrikler Ayhan Bey.

sevgi ve saygımla...
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
3.3.2011 00:09:36
Okuyanın ruhunu tazeleyen bir anıydı...Günde görmek, çok mutlu etti. Kutluyorum Ayhan Bey. Saygılar, selamlar.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
3.3.2011 00:05:44
Güne yakışan bir öyküydü. Kutlarım Ayhan Bey. Saygı ve selamlarımla..
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
2.3.2011 08:46:54
Ayhan Bey imrendim vallahi. Ne güzel anlatıyorsunuz. Doğal hayatı görünce ne kadar yapay yaşadığımızı düşündüm. Tebrikler. Selamlarımla...
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
2.3.2011 08:20:52
10 puan verdi
Çocukluğuma döndüm sanki. O Havayı teneffüs eden biri olarak o tertemiz, yalın hayatı unutmak mümkün değil. Satırlarınız gözümde canlandı. Yine güzeldi Ayhan Bey. Saygılarımla...
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
2.3.2011 07:31:43
10 puan verdi
Dağları, tepeleri ve o yaylayı yaşattınız bizlere, tebrikler, inşallah Emine kardeşimin de dediği gibi hala bozulmamış olsun oralar,selamlar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
2.3.2011 07:22:45
10 puan verdi
Temiz oksijeni ciğerlerime dolduruyorum. Kömür kokusu,egzoz dumanı yok.Hafif bir kültür fizik;şınav çekmek,uyuşukluktan kurtulmamı sağlıyor.İşte sana ısınma hareketleri… Bayılırım bu hareketlere. Askerliğimden bu tarafa hiç sekitmemişim.Askerde nizami olarak kırkı,elliyi bulurken şimdi yirmiye gelince; göbek, yere yapışıyor ne yazık ki…Neyse yine de formda sayılırım. Birkaç kez on altı km.lik Sarıçiçek- Kat kasabası hattını yürüyerek gittim geldim,tüfek omzumda…Kendimi yokladım fena değilim. Yaş, hala genç sayılır, otuz yedi.(Şimdi:elli dört!)

Yeni serin çok güzel ayhan Bey, ama merak ettiğim bir konu var hala öyle mi o köy? Yoksa orada da kömür kokusu var mı şimdi?
Geçmişe özlemdi yazınız. Gençliği, dağılıp giden çocuklara ve kısaca anılarda kalan ne varsa.

TTebrik ederim...... saygımla....
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
2.3.2011 05:50:32
Kalerüfer sicacık yanıyor... Ama ben yazıyı okuyunca üşüdüğümü hissettim. Karnım tok. Ama canım çökelek sündürmesi çekti...
Daha dur bakalım... Bizlere neler özlettireceksin..

Özledim seni Ayhan...
Sevgi Salman
Sevgi Salman, @sevgisalman
2.3.2011 04:46:36
"Efkarlandığımda bir kadeh yuvarlamak beni alıp götürür başka gezegenlere.İşte o zamanlar, ilham perileri etrafımda pervane olurlar.Hemen kağıt kaleme sarılıp başlarım aşk şiirleri yazmaya"

Ben de diyorum benim ilham perilerim nerde? Babam bir kadehte hepsini alıp götürüyormuş benden, haberim yok...

E yani sonunda bana da attıracaksin bir kadeh :)))

Aysu'dan söz etmemişsin hiç, o zamanlar daha yoktu heralde...Çoluk, çocuk ne güzel bir tablo, Allah bu tabloyu hiç bozmasın, daim etsin baba... Suzan arkadaşıma çok çok selam...Sevgi ve saygıyla...

Sevgi Salman tarafından 3/2/2011 4:47:01 AM zamanında düzenlenmiştir.
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
2.3.2011 00:54:34
Siz anlattıkça; Alice gibi harikalar diyarında hissediyorum kendimi, Ayhan Bey.
Teşekkür ediyorum.
Saygılar, selamlar.
incidal
incidal, @incidal
2.3.2011 00:36:26
Bu köyü çok sevdim.Yarın misafirliğe geliyorum.Bir horoz kesersin herhalde?
Zevkle okudum.Selam ve sevgiler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL