7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
828
Okunma

Zamanla yarışır gibi hazırlanıp evden dışarı çıktı.Önce muhtar babaya uğrayacak sonrada okula...
"Günaydın muhtar baba." hararetli hararetli bir beyle konuşuyordu.
" Affedersiniz " diyerek kapıyı kapattı.
" Gel hele kızım gel .Bak bu da senin gibi öğretmen olarak atanmış buraya."
" Hoş geldiniz; ben Dila."
" Memnun oldum bende Metin."
"Nereden geliyorsunuz ?"
" Zonguldak tan.Siz ?"
"İstanbul dan."
" Kusura bakmayın babam rahatsızdı bu nedenle biraz geciktim."
" Geçmiş olsun; şimdi nasıl durumu ?"
" Daha iyice."
Okulun sorunları derken sohbet iyice derinleşmişti. Muhtar
" Birşey içer misiniz ?"
"Çay rica edeyim."
" Bende çay alayım."
" Oğlum Hüssooooo....!"
" Geldim muhtar emmiiiii."
" Bize bir zahmet üç çay güzel demli olsun."
" Hemen geliiii ."
Dila kafasındaki düşünceleri bir an önce paylaşmak istiyordu.
" Bugün kaymakamlığa, milli eğitim müdürlüğüne gidip görüşmeyi düşünüyorum."
Metin
" Yarın hep beraber gitsek ne dersiniz ? Okulun ihtiyaçlarını,yapılacak işleri konuşalım."
" İyi olur ."
"Şimdi öğretmen oğlumuza da bir ev bulalım.Malum lojmanımız kullanılamaz halde."
" Çok teşekkür ederim.Gerçekten hem uykusuz; hem de bir hayli yorgunum."
" Haklısınız..Bir an önce sizide yerleştirmek lazım."
Muhtar birkaç yere haber saldı.En sonunda ;küçücük tek göz bir ev bulundu. Köylü kadınlar temizlemiş erkeklerde eşyalarını taşıyıp bırakmışlardı.
Dila ve Metin önce okula uğradılar.Not aldıklarını birer birer anlattı. Kız öğrencilerin azlığından özellikle söz etti.
" Akşama görüşmek üzere." diyerek ayrıldılar.
Metin öğretmen ufak tefek ,zayıf konuşkan biriydi.Dila "çok şanslıyım " diye düşündü.
Okulda biraz daha kalıp kayıt işleri ve ünite hazırlıkları ile uğraştı.
Muhtar ikisinide yemeğe davet etmişti.Aliye Teyze sağolsun kimbilir neler neler yapacaktı.
Yolda oynayan çocukları sevip okşadı.Çeşme başında su dolduran genç kızlarla sohbet etti. Güneşin dağların ardından batışı okadar güzeldi ki seyretmeye bayılıyordu.
Erken gidip Aliye Teyze ye sofra kurmasına yardım etti. Daha sonra muhtar la Metin öğretmen geldiler.Neşeyle güzel bir yemek sohbeti başlamıştı.
" Muhtar baba bir ara ailleleri toplayıp konuşsak diyorum."
" Olur kızım."
"Ben üç yıllık öğretmenim gerçekten kızların okula gönderilmemesi toplumsal bir sorun."
" Evet ; birde çok küçük yaşta başlık parası alıp evlendiriyorlar. Bu beni fazlasıyla
üzüyor."
" Haklısınız. Çok çok acı bir gerçek..Yani kapanmayan yara."
" Doğru" dedi muhtar.Artık benide bu savaşa dahil edin; geç bile kaldım."
" Üçüde ellerini birleşti. Aliye Teyze gülerek çayları ve kadayıf dolmasını masaya bıraktı.
" Nefisss..". ağzındaki lokmayı bitirip, Banada tarifini verir misin ? elinize sağlık."
"Tabee gızım bir gün barabar yapariiz."
Geç vakit teşekkür ederek ayrıldılar Metin öğretmen Dila yı evine bıraktı. İçerii girip ışığı açtı. Sobayı yakarak sedire uzanıverdi. Malum önce ailesi sonra arkadaşlarını arayıp günün kritiğini anlattılar birbirlerine.
Biliyordu ki herşey güzel olacaktı. Biliyordu ki çözümler hep vardır yeterki arayıp bulmalıydı insan..
Konuşma metnini karalamaya başladı. Yarın güneş umutla doğacaktı ahhh çabucak sabah oluverseydi....
NEŞE KIZILYAR
DEVAM EDECEK...