Akıla gelen her konu yazmaya değer. Yazar dediklerimiz ise akıla gelmeyen cümlelerle normal her konuyu, sizleri etkileyip hayrete düşürerek efsanelere çevirebilir. Hatta önemi çok büyük çalışmalara ışık tutarak, dâhilerin derin düşüncelerine fikir aşılama yetisinde bulunabilirler. Birçok yazı üzerinde çalışıldıkça daha uzun makalelere dönüştürülebilir.
Sayfalarca yazmak için sessiz harflerde beklenir uzun süre cümleleri yazıya getirecek umut treni. Yazılacak cümlelerin etkili olmasını sağlar mı gereği kadar susmak bilinmez ama elbette yeteri kadar yazar, günlerce içini kanatarak susan her insan.
Hep susanlardan yazar olmaz, biraz konuşmak gerekir ve tabi paylaşma isteği duygularını. Yaşanmış yılların olmalı saklayabileceğin cümlelerinin altında.
Uzaktan sesler duyuyorum, herkes gibi bir insan olmaya çalışan kişiliğimi sorgulayan. Çoğuna aldırış ettiğim yok, şimdilik ifadesiz çirkinliklere susuyorum. Daha kötüsü var, insanlığa sövüp kendini kahraman ilan eden yaratıkların dillerine doladıkları ben öykülerinde.
Yazarların etkili olmak için yılbaşında yağamayan kardan, şubat ayında aşktan bahsettikleri hep görülmüştür. Yeni nesil yazarların kaleme getirmekten utandığı yazılamayan karanlık yönleri var dünyanın.
Savaş olur yaralı düşersin, bebekler büyük adamların asker çizmeleri altında oyuncak arar, kıtlık gelir kıtalara, alışıla gelmiş bir soykırım yaşanır bilmezsin, hatta avrupanın ortasında cesedin çiğnenir kimse duymaz. Sessizliğe itilir sindirilmiş her toplum.
Ellerinde taşıyacakları yük çok büyük, taşıyacaklar! Yazacak o büyük yazarlar. Çirkeflikleri, çamurları, yaralarını yazacaklar dünyanın. Henüz acısı dindirilememiş susmaların kelamı, Allahın kalemiyle önce, sonra naçizane yazarların dillerinden yazılarına düşürdükleri lekelerle, canavara dönüştürülmüş cümleler doğacak sayfalarca. Bu kez yetilerini susmaktan başka bir işleve harcamayanlara ağır gelecek sitemler. Empoze edilmiş, mekanik beyinlerin, sistemlerini kuranlar da susanlarla bir. Kötü, dünya içinde aldıkları hayat kelepir.
Bazen yazarların, hatta usta olarak anılanlarında dâhil, dillendiremediği eller var dünyada. Hayatın insafsız yanlarına karşılık, duaya döndürülmüş dillerin avuçlarında güç bulunduran eller. Bir sözün Allaha yönelişine köprü gibi, yürekleri temiz bırakılmış, büyük ellerde yerleri. Yazarların kelamını zorlayan gizli bir seslenişin kabiliyetli yüreklerle açtığı çiçekler, bahçelerini hazırlıyor bahsedilen baharların. Okuduğum o yazarlar, yüreklerini çevirdikleri menzilden hep haberdar.
Yazdığım kelimeler nasılsa içimdeki yaradan, kelimelerimde yaşananlar için, hep duadan.