(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sanırım günün yazısını ilan edilmeden okudum. Tarz olarak bana Haldun Taner'in Made in USA öyküsünü anımsattı. Onda mektup devam ediyor ama öykü bitiyordu. Bunda da ''Devam edecek''e ihtiyaç yoktu. Bu mektup anlattığı öyküyle kendi içinde bir bütün. Belki Melisa'dan cevap gelir, belki de Canan başka bir mektup yazar. Ama kimse elini kaleme sürmese bile ''Hani devamı?'' deme ihtiyacı duymazdım. Güzeldi.
Sizin tarzınız sizin yazılarınızı ayrı bir kıymetlendiriyor. Daha öncede söylemiştim bence daha geç kalmadan bu cevheri profösyonel ortamlara taşıyın artık. (mesela kitap).
Böyle bir karar verdiğimde, ilk size danışacağım:))
Ama şimdi bunun için çok erken. Kelimeleri terbiye etmeyi öğrendiğim an, tamam diyeceğim.
Yine sözleriniz mutlu etti beni. Okunmak, yazdıklarının beğenilmesi birilerinin senin duygularına ortak olması çok güzel bir şey...Edebiyat herşey demek...
Bu mektup tarzında yazılmış bir öykü olacak inşallah. Bu iki kızın hayatını birbirlerine yazdıkları mektuplardan öğreneceğiz. Denemek istedim. Umarım üstesinden gelebilirim.
Ben zaten dünyaya bir duvar dibinde gözlerini açmış zavallı bir kedi yavrusuydum. Hayatının on iki yılını yetimhanede geçirmiş birisi, yoklukla varlık arasındaki ince dengeyi çok iyi kavrar bilirsin. Anlayacağın benim için fazla bir sorun olmadı varlıktan darlığa düşmek. Ne de olsa aşılıydım…
her paragrafına yüzlerce sayfa yazılır....dolu bir kalem paylaşmayı seviyor....descartes bilgilerine binlerce teşekkür...saygılar
İnsanı motive eden sözleriniz için çok teşekkürler Tacettin Bey...Gerçi Toynak abim yazımı güme gönderdi ama:)) Şaka bir yana, kesinlikle ikiniz çok sevimlisiniz ve sitenin gülen güldüren yüzlerisiniz...
ben soyadına takıldım... haklı bir gururun izlerini görünce daha bir sevindim... açık ve net onu hediye eden derken karadeniz insanının hele kadının o yürekten verdiği değer ve tuttuğu elin kıymetini bilen erdemli hali
helal olsun kardeşime...söylediğin gibi gururla yazman bizlerede gurur veriyor allah var yakışıyorda hani çok güzel bir soyadı ENGİNDENİZ... sanki trabzonspor der gibi kulağada hoş geliyor..yazdığının yazı güme gitti kardeşim:))) yüreğine sağlık
:)) Çok güzel şeyler söylemişsin soyadımla ilgili...Evet gurur duyuyorum o soyadı taşımakla...Bunu burada belirtme gereği duydum. Herkes de bilsin diye...
Tacettin Bey de güldürdü beni...Ya seviyorum sizin bu didişmeleriniziç. Kesinlikle sitenin en güzel renklerisiniz.
Ya şu Trabzon işi olmadı ama:)) Ben Fenerliyim. Gerçi eşim TS li ama:)
hey gidi toynak......kaş yapayım derken göz çıkarırsın....sabahki halin buysa ......gün nasıl bitecek allahım bu gün seninle karşılaşana SABIR versin....bir iki kelamda yazıya söyle....
Felsefeyi seviyorum. Onu günlük hayata indirgemeyi de...Öyküyü mektuplarla anlatmayı deneyeceğim. Umarım başarabilirim. Teşekkür ederim güzel arkadaşım. Sevgilerimle
Dokuz ha! Sen görürsün...Şimdi de sen kıskanmaya başladın değil mi? Baktın boynuz kulağı geçecek:))
Daha bu ilk bölüm. Çok uzun oalcak ve hepsini burada yayınlamayı düşünmüyorum. Bu mektup tarzında yazılmış bir roman daha doğrusu roman taslağı olacak inşallah. Elimden geldiğince kısalttım zaten. Bence haksızlık ettin Ayhan Abi, hakkım sekizdi:)) Gözleri görmüyormuş, laf! O kadar yazıyı yazarken cin gibi görüyorsun ama:))
Teşekkür ederim çok çok...Puan önemli değil, oku ve eleştir bana yeter. Puanla ne işim var, madalya mı takacaklar:)) Burası benim okulum...Öğrenmek ve kendimi geliştirmek adına buradayım...O yüzden yazılarımı paylaşıyorum. Yoksa egolarımı tatmin etmek gibi bir niyetim yok:))
Çok güzel bir mektup okudum.Bende iki ay önce emekli olduğumda koruyucu aile olarak bir çocuk almak istedim.Küçük kızımı ikna edemeyince vazgeçtik.Annelerin kızlarına öğrettikleri gerçekten doğru ve sanırım zaman değişiyor.Ben kızıma bunları söylemiyorum ve birçok arkadaşım kızıyor,sanki kuralmış gibi...Birazda erkek anneleri öğretsin diyorum.Güzel yazınızın devamını bekliyorum.Sevgiyle kalın.İyi geceler.
Ben de düşünüyorum koruyucu aile olmayı. Kızlarım benden çok istiyor. Ama insan ister istemez her şeyi enine boyuna düşünüyor. O çocuğa layıkıyla bakabilir miyim? Ya ilerde ne olur? İnsan bu, ben artık seni istemiyorum deyip geri iade edemezsin ki...Kendimden emin olunca ve birgün emekli olmayı başarabilirsem bu düşüncemi hayata geçireceğim inşallah. Bence siz kızınızı ikna etmeye bakın. Çünkü bir çocuğu sahiplenip ona anne sevgisi vermek muhteşem bir şey olsa gerek.
Ben de kızlarım aedepli bir hayatı öğretirken erkek egemenliğinin gönüllü hizmetçileri olmamaları için onlara o yönde telkinlerde bulunmuyorum. Evet eşe saygı yuvaya saygı ama, başını eğmeden, onurlu bir şekilde ve eşitçe...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.