11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
11747
Okunma

2003 yılında, Everest Yayıncılık aracılığı ile okuduğumuz bir kitap. Orijinal ismi: The Kite Runner.
Afganistan doğumlu Amerikalı yazar Halit Hüseyni’nin (Khaled Hosseini) ilk romanı. 2003 yılında yayınlanan kitap bir Afgan tarafından İngilizce yazılmış ilk romandır. New York Times’ın en çok satanlar listesinde bir numaraya kadar yükseldi.
Karakterler:
Emir: Hikayeyi anlatan baş karakterdir. Söylediğine göre 1963 yılında Kabil’de doğan Emir annesini doğarken kaybetmiştir. Hikaye boyunca Emir’in monarşik Afganistan’dan ABD’ye geçişi, uyumu, hizmetkarın oğlu Hasan ile çocukken aralarında geçenler ve bunun Emir üzerindeki sosyal, psikolojik ve etnik etkileri detaylı bir biçimde anlatılmaktadır.
Hasan: Baş karakter Emir’in çocukluk arkadaşı ve hizmetkarın oğludur. Emir’i gördüğü dönem boyunca ona hep sadık ve bağlı kalmıştır. Hazara olduğu için tıpkı diğer Hazaralar gibi hor görülür ve dışlanırdı. Yine bu sebepten dolayı kaynaklanan bir olayda Emir, Hasan’ı korumadığı ve onun hayatının en büyük darbesini yemesine göz yumduğu ve daha sonra ona yaptığı kötülüklerden dolayı, kendini affetmemiştir. Kitabın ilerleyen bölümlerinde Hasan ve Emir arasındaki trajik gerçek ortaya çıkmıştır. Bu olay ve sonrasında yaşananlar Emir’in kendisini biraz da olsa affetmesine olanak sağlamıştır.
Assef: Kitabın içindeki sadist ve pedofilik tecavüzcü karakterdir. Emir’in oturduğu mahallede çocukluğunu geçirmiş olan Assef, Alman bir anne ile Peştun bir babanın çocuğudur. Gençken Hasan’a ve diğer çocuklara yaptığı kötülükler, yetişkinken de Taliban yetkilisi olarak yaptığı zulümler Assef’i kitabın en gaddar karakteri yapmıştır.
Baba: Emir’in babasıdır. Çevresi tarafından güçlü, yardımsever ve nüfuzlu bir olarak bilinir. Geçmişte hizmetkarı Ali’nin eşinden gayrimeşru bir oğlu, Hasan olmuştur. Ancak bu gerçeği yalnızca Hasan’ın annesi, Baba ve Baba’nın arkadaşı Rahim Han bilmektedir. Bu gerçeği Emir, Rahim Han’dan 38 yaşındayken Peşaver,Pakistan’da öğrenmiştir. Hasan ise hiçbir zaman öğrenememiştir.
Ali: Baba’nın hizmetlisidir. Hazara’dır, bu sebeple diğer etnik kökene mensup kişiler tarafından hor görülmektedir. Ali, kısırdır ve çocuğu olduğunda bunun kendi öz çocuğu olduğunu sanmaktadır; ancak bu çocuk Baba’nın gayrimeşru çocuğudur. Ali, oğlu Hasan’la birlikte Emir yüzünden yaşanan bazı olaylardan sonra Baba’nın evini terk etmiştir. Daha sonra Hazaracat’ta mayına basıp ölmüştür.
Rahim Han: Baba’nın en yakın arkadaşı ve iş ortağıdır. Emir’e Baba hakkındaki gerçeği o söylemiştir.
Süreyya: Emir’in eşidir. Babası Afganistan ordusunda önemli biri olan General Taheri’dir.
Sohrab: Hasan’ın oğludur. Babası ve annesi Taliban militanları tarafından kurşunlanıp öldürülünce derme çatma bir yetimhaneye konuldu. Daha sonra Emir onu Talib Assef’in elinden kurtararak kendi yanına almıştır.
Ferit: Emir’e zorlu Afganistan yolculuğunda yardımcılık yapan fakir ve 5 çocuk babası Afgan.
Uçurtma Avcısı, Kabil’in Vezir Ekber Han bölgesinden bir Peştun olan Emir isimli çocuğun hikâyesini anlatıyor. Emir çocukluk arkadaşı ve sütkardeşi Hasan’a ihanet edişini unutamamaktadır. Hikaye, Afganistan’da krallığın çöküşü, Sovyet işgali, ülkeden Pakistan’a ve Amerika’ya toplu göç ediş ve Taliban yönetimi gibi kargaşalı ortamında kurgulanmış.
2003 yılında yazılan kitap, 2007 yılında filme çekilmiş. Kitap raflarında yerini alır almaz okumuştum. Filmini izlemek kısmet olmamıştı ama çok merak ediyordum. Özellikle Hasan’ın Assef tarafından tecavüze uğradığı sahnenin nasıl çekildiğini çok merak ediyordum. Tecavüz sahneleri ile ilgili özel bir merakım olduğu için değil elbette. Orada Emir’in psikolojik etkilenmesi çok önemli bir detaydı, kitapta. O andan sonra, hayatları, asla eskisi gibi olmuyor. Çok yakın iki dostken bir anda birbirlerini iten iki yabancı haline geliyorlardı. Olay, aralarında hiçbir zaman sesli dile gelmiyor. Ama varlığı da inkar edilmiyor.
Tüm bu olayların yanı sıra; son derece modern yaşama sahip olan Kabil halkı, Rus işgali ve akabinde gelen Taliban yönetimi ile “ Asla olmaz “ dedikleri bir yaşamın içine giriyorlar. En olmaz dedikleri anda: 1 gecenin içinde.
Kitap, tabi ki muhteşem. İç konuşmalar, tasvirler; harika. Ama filmini de izlemek lazım. Kitabı okursanız neden böyle dediğimi anlayacaksınız.
…/…
Şu günlerde, ülkemde de bir şeyler değişiyor. Bizler de “ Asla olmaz “ diyoruz.
Ülkemde bir şeyler değişiyor.
Da…
Ülkem gelişiyor mu?
?????
Eser Akpınar
03.01.2011
İzmir.