Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz

.

Yorum

.

10

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1218

Okunma

.

.

.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz . yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Ağyar
Ağyar, @agyar
11.1.2011 08:41:26
Bazı yazılarına yorum yazmıyorsam bil ki hoşuma gittiğindendir. Yo yoo yorum yazmamak hoşuma gittiğinden değil yazı hoşuma gittiğindendir. Şöyle güzel, böyle güzel methiyeler dizip sinirlerini germek istemediğimdendir. Durduk yere başıma iş mi alayım seni kızdırıp ta :- )

“UMUT” ta da öyle olmuş. Verilmek istenen birden fazla mesaj var, ana fikri kardeş, kardeş pay etmişler aralarında. Şurada noktası fazla, burada virgülü eksik, de si bitişik, da sı ayrı şeklindeki dilbilgisi bilmişlikleri desen beni fazlası ile aşar, haddime mi?

Bazen sana yapılan yorumlara verdiğin cevapları okuyorum, ilginç itiraflarda bulunuyorsun yazıların hakkında. . “Aslında benim içime sinmedi”. “Çok kısa bir vakitte -tabi on dakikaya vakit denirse- yazdım.”, “Anlatmak istediğimi yansıtamadım”, “Sadece ve hiç düşünmeden yazmak istedim. Hiç ara vermeden bakalım kalem ne diyecek dedim. Bunlar çıktı.” gibi.

Doğuştan gelen bir yeteneğin oluşturduğu aşırı kendine güven mi, yoksa aşırı özgüvenin gaza getirdiği bir maharet mi? Ne dersen de, kızsan da ortada böyle bir vaka var. Yani hem yetenekli, hem zeki hem de kendine güveniyorsun.

Aşırı güven iyidir de, fazlası zafiyete sebep olur. Bu zafiyet yazı içerisinde çürük diş gibi hemen kendini belli eder. Bazen sızı verir, bazen görüntüyü bozar.


Bu yazın ile alakalı sızı vermese de görüntüyü bozan birkaç tane konuya değineyim müsaadenle.

1- “Ampulü kırık lambaya bakıyorum. O da biliyor kimin hanesine aydınlattığını. Kırık camına rağmen direniyor, sönmüyor.”

Edison yaşasaydı çok gülerdi bu cümleye herhalde. Ampulün camımı kırık, lambanın camımı.
Gelişen teknolojiye rağmen ampulün tasarruflusu, rengârenklisi, letlisi vs her şeyi icat edildi de bir kırık camına rağmen yananı icat edilmedi maalesef. Sanırım anlatmak istediğin lambanın ampulünün değil karpuzunun kırık olduğu idi.

[Meraklısına not:
Lamba: Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak ya da elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren, ışık kaynağı. Radyo alıcılarında ve televizyon yayınlarında kullanılan, havası boşaltılmış ya da içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik ya da çelikten ampul

Ampul: İçinde, elektrik akımı ile akkor durumuna gelerek ışık verebilen bir iletkeni bulunan, havası boşaltılmış cam şişe:

Karpuz: Lambayı korumaya, ışığını yaymaya, dağıtmaya ya da ışığının rengini değiştirmeye yarayan, saydam ya da yayıcı maddeden yapılmış kılıf.(kaynak: TDK Büyük Sözlük)]

2- “Elektrik kaçak” diyor. Kesmişler”

Hımm,
Elektrik kaçak olduğu için kesilmez, borcu ödenmediği için kesilir. Kesildiği içinde kaçak kullanılır. Kaçak kullanıldığı içindir de bırak lambayı evin her yerinde kullanılır, mutfağa üç göz elektrikli ocak, banyoya elektrikli şofben, salona da bir “ufo”. Aynı Arabın yağı bol bulduğunda yaptığı gibi. Yaşlı teyze enayiliğine doymasın.

3- “Gözlerim nasırlı tırnaklarla ağırlaşan parmaklarını izliyor ve soba kolisini görüyorum.”

Nasırlı el, ayak duydum da tırnak duymamıştım, o senin dediğin “mantarlı tırnak” olacak galiba. Soba koliye sığdığına göre muhtemelen elektriklidir, garanti çakma “ufo”dur (Demiştim ben, ha bu arada Ali ağabeyi ikaz et haybeye odun, kömür almasın, ödenmemiş elektrik faturalarını ödesin yeter)

4-“Bu parayı ona uzatmaya utanırım. Düşürmüş numarası yapıyorum.”

Sen düşürmüş numarası yapıyorsun da, ya teyze numarayı yemeyip parayı fark etmese. Veya fark ettiğini farz edelim, parayı gördüğünde nezaketen de olsa “pardon bu para sizden düşmüş galiba” demesi gerekmez mi?


5-“ Alo, kasap!”

Buradan şunu anlıyoruz, daha doğrusu anlayamıyoruz.
a- Kasabın adı yoktur
b-Adı sarı çimeli Mehmet ağadır
c-Veya kasap lakabıdır
d-Kasapla Ali abi çok samimidir, enseye tokat gidiyorlardır
e-Ali abi çok kaba birisidir

6- “adrese beş yüz kilo kömür ve beş çuval odun getir.”

Sanki beş yüz kilo yerine “yarım ton”, beş çuval yerine “bir çeki” kullanılsaymış daha kip duracakmış, sankim.

7-“ Ben de yaşlı kadını arıyorum.”

Nerden arıyorsun yaşlı kadını, cepten mi? Nee yaşlı kadının bir de cebimi var. Söylememiştin ki ama.

8- …………. :- )

Abarttım galiba, şaka, şaka tebrikler

Selamlar
Mehtap Yıldız
Mehtap Yıldız, @mehtaphumeyraguldalli
9.1.2011 23:36:17
10 puan verdi
(:

sevgili Aynur,uzun bir yorum yazdım ama bilgisayarın azizliğine uğradığım için yorumum kayboldu...

vakitte kısıtlı olduğundan yeniden yazamıyorum....şimdilik puanımı verip sevgilerimi sunarak ayrılıyorum...

güne yakışacak bir yazı....dua ile...
incidal
incidal, @incidal
9.1.2011 23:01:16
Yaşlılarımıza sevgiyle bakmak çocuklarımıza sevgi aşılamak her zaman ilk amacımız olmalı.Yoksa hep insanlık ölmüş deriz.Güzel duygularınızla kaleme aldığınız öykü gerçek hayat aslında.Selam ve sevgiler
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
9.1.2011 23:00:21
10 puan verdi
İnsanlık ölürken can çekişen çiçeklerin çığlığını duydum gecenin ıslak sokaklarında...

Yanan ben miydim yoksa yüreğini dağa kaldıran gölgeler miydi bilmiyorum...!

Kendinin gözlerinden doya doya öp bu duyguyu kelimeler aracılığı ile cümle aleme hissettiren kalem...

Sizi okumak büyük keyif ...

Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
9.1.2011 21:31:03
Ben de yaşlılara ve çocuklara hiç kıyamıyorum. İnsan olmak bambaşka bir şey. Yazın bir kez daha bana bunu düşündürdü. Gözleri ve kulaklarını dış dünyaya kapatıp kendi bolluğunda süt banyosu yapanlar içecek süt bulamayan bebekleri hiç mi aklına getirmezler. Herkes bütçesine göre karınca karınca yardım yapmalı. Çok etkilendim. Yine duygusu ve mesajı olan kaliteli bir yazı okudum. Tebrik ederim. Sevgilerimle..
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
9.1.2011 17:41:16
Aynur okurken ağlamamak için kendimi zor tuttum. O yüzden ben hep derim insanların dış görünüşüne göre önyargı yapılmamalı diye. Yalnız bir soru takıldı aklıma, madem bir sürü bedava kömür yıkılıyor her yere neden bu kadıncağızın sobası yanmıyor ? Bu işte bir gariplik var da ben anlayamıyorum bir türlü nedense. Kimi bölgelerde devlet elektrik parası almıyor bölgesel olarak, gelire bakılmaksızın! Bu kadının neden elektriği kesildi de kaçak kullanıyor ? Suç belki de devlette değil bizlerde. Duyarlı olmadığımız için bizde. Sadece tek şey söylüyorum. Benim vergilerimle yapılması gereken yardımlar, yanlış kişilere gidiyorsa eğer kul olarak, vatandaş olarak hakkımı helal etmiyorum. Yapılacak yardımlar, ihtiyaç sahiplerinin hakkıdır. Epey bir yaralıymışım o konuda, senin sayende de epey konuştum. Eşim de emekli olmadan giderdi ev ziyaretlerine, geldiğinde çökmüş bir halde olurdu. Sonra da şükrederdik halimize. Hatta bir iki öğrenciye para topladığını biliyorum Belediye personelinden. Çok hayırlı bir iş yapıyorsun Aynur. Sevgilerimle kardeşim. Öpüyorum yanaklarından...
direniş
direniş, @direnis
9.1.2011 14:33:09
Yürekten kutlarım değerli can kardeşimi.

Yüreği ve kalemi konuşturana nasıl yorum yazabilir ki bu garip :)))

Harika hikayeni masum, bakir duygularımla kutluyorum Aynur ablam

selam ve saygılarımı gurbet sıcaklığını sararak yolluyorum kardeşime...

Hikaye kitabını bastırsana...



direnis tarafından 1/9/2011 2:35:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
9.1.2011 14:16:51
harika bir anlatımdı kutlarım
saygı sevgimle
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
9.1.2011 13:14:07
10 puan verdi
“ Millet uyurken biz kömür dağıtıyoruz” diyor gülerek. “Yazın da yiyecek giyecek falan. Mahallenin fakirlerini önceden belirliyoruz. Sonra gece gizlice evin önüne yıkıyoruz kamyonu. Sonra kaçıyoruz.” Söyleyecek söz bulamıyorum. Yaşlı kadının elektriğini kesen, belki de kaçak kullanıyor diye yakalar yakalamaz öldürmekten beter edecek olan sevgili devletimizin aslında o kadar “kocaman” olmadığını, ondan daha kocaman yürekli vatandaşlarının olduğunu, insanlığın hala yaşadığını, hayatta hala güzel bir şeylerin de olduğunu hissediyorum.

Sonra dikiz aynasından kendime bakıyorum. Yaşlı kadının yaşadığı sokağı bulamayınca geri dönmediğim için kendi kendimin gözlerinden öpüyorum.


...ENGİNDENİZ...
---------------------------------

Her hali ile çok güzel olmuş.

Güne geleceğine inanıyorum. Bence çok fazlası ile hak etmiş.

KUTLARIM.

SEVGİ VE SELAMLAR.

10 NUMARA.

ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
9.1.2011 12:00:34
10 puan verdi
Aynur,yazını okudum da kafamda sıradan bir vatandaş olarak sorular belirdi?

Devlet büyüklerimiz,sağolsunlar,onlar yalan söylemezler de;acizane olarak kendi kendime soruyorum:

Kalkınmada dünyada onuncu sıraya mı ne yükselmişiz.Üretim canlanmış,falan filan... Ya diyorum ki böyle bir ülkede yaşayan insanlar bu kalkınmışlıktan neden nasiplerini alamazlar.Alıyorlar da bizler mi göremiyoruz?Yoksa alanlar villalarda mı yaşıyorlar da bizlere de öykü yazmak için hep böyle garibanlar çıkıyor karşımıza...Neden ha?.. Emekli olarak ek zam 30 ile 60 arası aldık.E,geçinmek için bu yaştan sonra cambazlık mı yapalım?

Bunları sana i sitem,intizar olsun diye yazmıyım. Valla içimi dökem dedim. Evden dışarı çıkıyorum,az ilerimde metro köprüsü altında genç kadınlarımızı fahişelik yaparken görüyorum.Haydi onların yaşamını öyküleştiriyorum...Ya bizim materyalimiz hep böyle zavallı insaların yaşamları mı olacak?..

Öykünün teması olarak içimi sızlattı.

Öykünün yazılış üslübu olarak her zamanki gibi harika...Bu sefer yanlış bir cümle bulamadım(Çok dikkat etmişsin ,ha)

Anılarından fragmanlar(!) sunman bence çok güzel olacak...


İyi pazarlar...

Sevgilerim çokça.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL