Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
bekirahiskali
bekirahiskali

Şiir Sanatı Üzerine Düşüncelerim- 3

Yorum

Şiir Sanatı Üzerine Düşüncelerim- 3

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

887

Okunma

Şiir Sanatı Üzerine Düşüncelerim- 3

Şiir Sanatı Üzerine Düşüncelerim- 3

Şiir uçlarda gezinmenin adıdır.Şair uçlarda gezerken yani şiirini var ederken bu uçlarda nasıl gezdiğini açıklama ihtiyacı duymamalıdır. Zaten o, uçlarda gezmesini başardığı için şairdir. Şiir üzerine verilen öğütler, ancak yaratıcılık sırasında doğrulanınca değer kazanır bu da o öğüt içindeki gerçeğin yeni baştan bulunması anlamına gelir.

Kuramlar, ancak kendi şiirleri ile bir arada ele alınınca değer kazanırken bir şairin, şiiri ile yetinmeyip şiirini açıklamaya, savunmaya kalkması bir zaafiyettir. Ortada yaratılan bir şiir varken, bu şiirin nasıl yaratıldığını, hangi yöntemlere, kurallara ve kuramlara uyularak yaratıldığını öğrenmemizde ne gibi bir yarar umuluyor? Dayanağı kuramları bilmeden de güzel bir şiiri sevebileceğimize göre, şairin bu türlü bir çabası gereksiz olur. Kimi şairlerin, kendi şiirleri üstüne olsun, genel olarak şiir üstüne olsun açıkladıkları görüşler, çoğu zaman kendi şiirlerini tutmuyor; kuramlar, yöntemler bir yanda, şiirler başka bir yanda. Böylesi, şiirle şiirin kuramları arasında hiçbir ilinti bulunmadığı kuşkusunu uyandırmaktadır.

Başka bir deyişle, şairlerin çoğu, şiir üstüne birtakım kuramlar, kurallar, yöntemler öğreniyorlar, ama onlardan birini bile şiir yazarken uygulamıyorlar, şiirlerini göreneğe, geleneğe, bakarak yazıyor, ama düşünür görünmek hevesinden ötürü birtakım şiir bilgilerini sayıp döküyorlar. Burada şiiriyle değil söyleviyle var olma gayreti görüyorum. Sofra adabını öğreten bir şair yemeği neden elleriyle yer ki. Birtakım büyük batılı şairlerin, sadece şiir yazmakla yetinmeyip şiir üzerine de yazmalarının ne gibi bir faydası olabilir ki diyeceksiniz. Bunu, yeni bir şiirin yadırganmaması, okurun o yeni anlayışa alıştırılması için eğitimsel bakımdan gerekli saymak da doyurucu, kandırıcı bir düşünce değildir. Çünkü bu görev, şairden çok eleştirmenlere, edebiyat tarihçilerine, edebiyat öğretmenlerine düşer. Şiirin tarihindeki bu çeşit en önemli yazılara bakarsak, belli bir dönemde ileri sürülen yeni bir şiir anlayışının, kendi çağı içindeki felsefi, giderek bilimsel akımların hizasında bir uç olduğunu görürüz.

Başka bir deyişle, bu çeşit önemli görüşlerde, bir öğüt, bir savunu aramak boşunadır; Şair burada, artık bir uğraşın adamı olmaktan daha ileri çıkmış, düşünür sınıfına katılmıştır. Şiirinde kendi çağının düşünüşüne varan, giderek o düşünüşü zorlayan şair, artık kendi uğraşının içinde kalmaktan çıkar, çağdaş düşünce yaşamındaki yerini almaya yönelir. Ben bireyi toplum içinde somut olarak görünür duruma getirmek, giderek daha da derinlerine inerek, onun içsel dramını kurcalamak ve gözler önüne sermek çabasındayım. Şiirle düşünmek! Ben buna inanırım. Şiirle düşünmenin karşıtı felsefe yapmaktır.

Felsefe ise şiirin temeli olan imgeyi dışlar. Gene felsefe duygusallığa da karşıdır. Yazdıkça bilmediklerime, tanımadıklarıma, daha önce duyup düşünmediklerime rastlarım da ondan. Zaten insanın iç dünyasını kesin olarak tanıtlamak demek, saltık insanı yokken var etmek anlamına gelmez mi? Şair yetinmesini bilmeli; büyüklüğü, derinliği dilde aramalıdır. Bütün sanatların şiire, şiirin de sanatlara katkısı vardır elbette. Bu böyleyse, bir düzyazı örgüsü, bir düzyazı dokusu şiiri çerçevelemiyor, bunaltmıyor, onun özgür yapısını kısıtlamıyor demektir. Uzun şiirlerimdeki öykü öğesine gelince, öyküden çok bir "anlatma" söz konusudur burada da. Ayrıca her şiir önünde sonunda (az ya da çok) bir "anlatma" değilse nedir? Diyebilirim ki, bütün sanatsal türler, şiirin potasında eriyebildiğince, şiirin doğal gereçleridirler.

Dünya yazınında bütün yazın türleri iç içe geçebiliyor. Bizde ise bu tutum yadırganıyor nedense. Bence bu karşılıklı trafiği yadsımak, şiirimizi alışkanlıklardan kurtararak çeşitlendirememekten, onu dünya şiirinin süreci dışında düşünmekten başka hiçbir anlama gelmiyor. Şiirlerimdeki kişiler satranç taşlarına benzerler. Onlar, düşsel ya da gerçek, bende olup bitenlerin toplamıdırlar olsa olsa. Gene de... Şair kendi özel kişiliğini şiirinin ardında gizlemesini iyi bilmelidir. 1 Güzellik düşündürücüdür. Bu yüzden de lirizmle hiçbir ilişkim olmadı diyebilirim "Liriği söyleyen kimse, kendi duygulanışının bilincinden çok, duygu anının bilincindedir," der.2.




(devam edecek)


Bekir Kale Ahıskalı
16 Eylül 2007


www.seheryolcusu.blogspot.com dan aktarılmıştır.


1-Forster, "Yazarın yüzü okuyucunun yüzüne çok yaklaşıyor," der. 2-James Joyce

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şiir sanatı üzerine düşüncelerim- 3 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şiir sanatı üzerine düşüncelerim- 3 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şiir Sanatı Üzerine Düşüncelerim- 3 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ali Sevimli
Ali Sevimli, @alisevimli
7.1.2011 16:29:44
Bunlar sizin düşünceleriniz değil, yani sizde böyle düşünüyor olabilirsiniz ama bu yazı Melih Cevdet Anday a ait, altında ismi yok ondan alıntı yaptığınıza dair bir ibarede yok. Bu yazıyı kendi isminizle vermeniz yanlış.
bekir güçlüer
bekir güçlüer, @bekirgucluer
7.1.2011 13:44:08
Devam yazınızı beğeni ile okudum ve bilgilendim.
Teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
7.1.2011 13:01:56
10 puan verdi
Söylediğiniz gibi şiirimizi alışkanlıkların tekdüze duruşundan kurtardığımız an dünya şiiri üzerine yol alan resmi de görebildiğimiz andır...

Teşekkürler katkı sağlayan düşünceleriniz için...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL