Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk

ÇALIŞAN KADIN

Yorum

ÇALIŞAN KADIN

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2460

Okunma

ÇALIŞAN KADIN

ÇALIŞAN KADIN



Kadının iş hayatına girmesi çok gereklidir. Hem mali bir zenginlik kaynağı hem de toplum için bir zorunluluktur.
Çalışmak, iş üretmek ve tüketicilikten kurtulmaktır. Kadının bireysel hürriyetini kazanmasıdır. Buna herkesin hakkı vardır. Bir zorunluluktur hatta. Pek çok alanda kadının erkeğe karşı mahremiyetini gözettiğimizde kadının bu alanlarda hâkim olması mutlaka gereklidir. Polis, ebe, doktor, hemşire, öğretmen, terzi ve pek çok işte vazgeçilmezdir.

Kadın; zarif ve çekici bir çiçektir. Arıları da eksik olmayacaktır.
Taciz, şantaj ya da kandırılma ile açık ve gizli zinaya itilmesini önlemek gereklidir.
Çalışan kadın için bu tehlike çok daha fazladır. İş ortamları baştan çıkarılmaya da müsait ortamlardır.

Avrupa’da ki araştırmalara göre kadınların 0/0 33’ü işinde yükselebilmek ya da rahat edebilmek için hâkim makamda ki yönetici ile cinsel ilişkiye girmeyi kabul ediyormuş. Bu rakamlar kadınların itiraf edebildikleri orandır.
Bir o kadar da söylenemeyen vardır. Kadınların zina konusunda Avrupalı erkekleri hayli geride bıraktıkları bir gerçektir.

Erkek çekici değildir ve istese de parasız zina yapamamaktadır her zaman. Fakat kadın bu işi her mekân ve zamanda başarabilir. En çirkin kadın bile her gün yatacak pek çok erkek bulabilir.
Para yedirmek bir yana erkeğini sömürebilir.
Cinselliğini kullanarak avantajlar sağlayabilir.
Pek çok avantajlar sağlayan bu gibi bir üstünlük ve ortamın baskısı da kadınlara zinayı masum hatta çekici gösterir.
Yuvalar yıkılır ve evlilikler azalır. Nüfus artışı düşer hatta gerileme baş gösterir.
Kadının çalışması ile erkeğin çalışması bu nedenle farklılık arz eder ve daha fazla dikkat ister. Çalışan kadın kendini hâkim güç olarak görüp bazen kendi arzusu ile zinaya yönelir.
İhaneti önemsemez.
Çalışan kadın her hali ile değişime uğrar. Bu değişim olumlu da olur olumsuz da. İçinde olumsuzluk da barındırabileceği için bu değişime eğitim diyemeyiz.
Değişim, yatak dâhil olmak üzere kadının bütün hayatına yansır.
Tipi ve hormonsal sıvı oranları dahi değişir.
O artık kendisini tanıyamazken siz onu hala eski haliyle bilir ve düşünürsünüz.

Kadınlar çalışmasın mı?
Elbette hayır. Kadınlar çalışmalıdır. Sadece dikkatli olunmalıdır. Masumiyetin ortadan kalktığı anlarda kadının kaybı ile erkeğin kaybı aynı olmamaktadır. Kadınlar hayatını dahi kaybetmektedirler.
Kadının düşmanı çoktur.
Hele de kadın cahilse ne buldum delisi ve nefsinin esiri olur.
Kadınlar ihanetlerine bile duygu katıp daha derin yaralar açarlar.
Velhasıl çalışan kadın Mayın gibidir. Ne zaman patlayacağı bilinmez.
Çalışmayan kadınlar çalışanlara oranla daha az tehlikeye maruzdur. Ne yazık ki bu durum sosyal realitedir.
Eşini aldatan kadınlar da genelde iş arkadaşlarını daha sonra da binasındaki komşuları tercih etmektedirler.

Herkesin yaptığı en büyük hata da “bana bir şey olmaz” diye kendimize aşırı güvenmemizdir.

Herkese her an her şey olabilir. Dünya imtihan dünyası.

Zina yapmamak mı?
Zinaya yaklaşmamak mı?

İkisi aynı soru değildir.
Doğru olan herkesin nefis terbiyesi yapmasıdır. Nefislerimiz bize Allah olmak ister.
Bu nedenlerle çalışan kadının imtihanı herkesten zorludur.
Onların mahremiyetine büyük saygı duyulmalıdır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Çalışan kadın Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Çalışan kadın yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÇALIŞAN KADIN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
7.1.2011 11:52:47
Ya önce yorumlara bir bakayım dedim. Bir tanesi "Kadınlara iş verme, işsizlik biter" demiş. Öncelikle kadınlar işi "kazanıyorlar" Bütün sınavlarda erkeklerden daha başarılılar, çünkü azimliler. KPSS de buna dahil. Siz de çalıştırın kafanızı işsiz kalmayın. Hem kadınlar neden çalışmayacakmış, erkeklerin "seni oturduğun yerde bakıyorum" tarzı laflarına muruz kalmak için mi? Skandal çıkarmış...Tabi çıkar, erkek beyni kadını kendisine yardımcı eleman gibi algılamaya çok müsait. O yüzden "kadın" kelimesi bile farklı şeyler çağrıştırabiliyor onlara.

Engin Bey, iş hayatı tehlikelerle dolu haklısınız. Ama erkekler de hangi kadına musallat olacaklarını biliyorolsa gerekler.

Çalışan kadın sabahın nurunda evden çıkar. Çıkana kadar yaptığı işler: Çocuklarının kahvaltılarını hazırlamak, onları okula hazırlamak, okula bırakmak, servise ya da otubüse yetişmek.

Akşama kadar elinde çay bardağı gezen erkeklerin yapmadığı işleri yaparlar.

Akşamın karanlığında yağmur çamur itiş kakış servise ya da otobüse binerler.

Evde mutlaka eksik vardır. Markete uğramak gerekir. Onca yorgunluğun üzerine bir de eve kadar poşet taşırlar.

O evine vardığında apartmandakiler çoktan akşam yemeğini hazmetmiş hatta bir daha acıkmış olurlar.

Evde ilk durak mutfaktır. Önce çocukların dağıttığı sağ sol toparlanır. Sonra yemek yapılır. Yemek pişedururken, çocukların ödevlerine yardım edilir. Dersten sonra çocuklarla o günle ilgili sohbetler edilir. (Burada ana terbiyesi dedikleri görev de var)

Yemek yenir. Ortalık toparlanır. Çocuklar yatırılır. Tekrar mutfağa...Yarının yemeği yapılacak...

Bütün işleri bitirip eşiyle karşılıklı çay içme saati en erken 00.30... (Koca da yorgundur. İşten gelmiş tv'nin başına çöreklenmiştir. Ama kadın yorulmaz. Acıkmaz, susamaz, üşümez, üzülmez..." Kadın işten gelince kanepeye uzanıp elinde kumandayla kanallar arasında turlayamaz. Çünkü onun çocukları var...Çünkü annelik bir gendir. Ve babalık diye bir gen yoktur. O annelik geni -genelde- bir şeyi yapmadan önce insanın on kere düşünmesine vesile olur.

Şimdi böyle bir tempodan sonra, aklı zinada olan kaç çalışan kadın vardır bilmek isterim doğrusu. Hem bu fedakarlıkları yapan bir insan nasıl kendine çocuklarına eşine bu hakareti yapar?

Söylediklerinizin büyük bir kısmına bu yüzden katılamayacağım. Kafadan atmazsınız siz, demek ki hep o tarz şeylere şahit oldunuz etrafınızdaki çalışan kadınlarda. Ya da bir istatistik buldunuz bir yerden. Avrupa istatistiklerini baz almanız yanlış ama. Çok şükür ki henüz onlar kadar çirkefleşmedi aile yapımız.

Ama size net bir şekilde söyleyebilirim ki,

BİR KADIN EN ÇOK EVİNDE TACİZE UĞRAR!!!

Yine ses getirecek bir konuya değinmişsiniz. Bakıyorum da yorumlar da Ağyar abiyi anımsatır boyutlarda...

Saygılarımla.




aynur engindeniz tarafından 1/7/2011 12:06:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
6.1.2011 23:19:42
Çalışan kadın ve zina arasında ki bağlantıyı kuramadım. Sanırım bu benim şahsi beceriksizliğim. Sizin nasıl böyle bir denklem kurabildiğinizi ise hayretle okudum. Yazının sonuna doğru bir toparlama varsa da...

Çalışan kadının bir tek negatifliği olabilir: Ayaklarının yere basması. Aile bütçesine katkıda bulunan kadın, daha bir söz sahibi olur. Evli ya da bekar, fark etmez, duruşu daha bir dik olur. En kaba tabiri ile; başı kolay ezilmez. Haksızlıklar karşısında susmaz. Konuşma hakkı vardır. Bağlı ve mecbur değildir.

Erkek - kadın ilişkisine gelince, yani zina olayına gelince, bu konuda çalışan / ev hanımı diye bir ayrım olabileceğini düşünmüyorum. Bu namus anlayışı yani SÜT ile alakalı bir olaydır.

Saygılarımla.

Eser Akpınar tarafından 1/6/2011 11:20:49 PM zamanında düzenlenmiştir.

Eser Akpınar tarafından 1/6/2011 11:21:33 PM zamanında düzenlenmiştir.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
6.1.2011 21:13:06
10 puan verdi
kadın nadide gül gibidir.....koklamasını bilmeli....yanlış olursa koklayanı araması elzemdir....dünyaya hep erkekler hakim olamazya......duyarlı usta kalemi kutluyorum...saygılar
Mustafa Sakarya
Mustafa Sakarya, @mustafasakarya
6.1.2011 18:54:43
Günümüzdeki ekonomik şartlar kadının da çalışmasını gerekli kılmıştır. Gönül isterdi ki kadın evinde çocuğunu bakıcıya teslim etmeyip, kendi büyütmüş, bütün gün çalışıp, yıpramak yerine evinde kocasını sıcak bir şekilde karşılamış olsun. Tabi ki kadınlarımız çalışabilir, ama biz erkeklerin en büyük görevi onlara her anlamda koılaylık sağlamaktır, çünkü çalışan kadın evine geldiğinde işi bitmemiş olup bu kez de evinde çalışmaya devam etmektedir. İşin aldatma kısmına gelince bunun çalışan ya da çalışmayan diye ayırmak sanırım çok hakkaniyetli olmayabilir. Usta kalem yine önemli bir konuyu cesurca ve tam çizgisinde paylaşmış. Tebrik eder, saygılar sunarım.
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
6.1.2011 18:53:16
Sanırım bu verileri araştırma yaparak elde ettiniz. Bir çalışan kadın olarak çoğu şeye katılamayacağım. Bu verilen sanırım yabancı ülkelerden edinilen istatistikler sonucunda hazırlanmış. Çalışan kadınların sıkıntıları çok fazladır.Ev ve iş hayatını iyi dengelemek gerekiyor en başta. Sonra çocukların sorumlulukları var. Onun dışında, bir insan önce kendine sahip olmalı. Dimdik ayakta durduğu sürece kimseden zarar görmeyecektir. Ancak bir şekilde olur, kendi de isterse. Güzel ve faydalı bir yazıydıı. Ha bu arada söylemeyi unuttum. Dünyaya bir kez daha gelme şansım olsa yine çalışmayı isterim. Saygılarımla
sergül kandemir
sergül kandemir, @sergulkandemir
6.1.2011 17:42:39
Gönlünüz istemesede yine fatura kadına kesilmiş.Hela da çalışan kadına.
Kadın olmak tercihi olmadıgı gibi üstüne üstlük çalışan bir kadın ne demektir anlatamak oldukça güçtür.Güçtür diyorum çünkü iyi yada kötü herşey ondan beklenir..İki defa kadın olmayı gerektirir.Agır işçilik,sürekli kendinden fedakarlık,yanlış anlaşılmamak kendini yıpratmamak adına daha tedbirlik,iş ortamında da başka yerdede çirkin emellerle mücadele ve kazancına sahip çıkmak istediginde herşeyin tepetaklak olur.Onun insanlıgı ,gururu,hayat beklentileri bazılarının ya iki dudagı arasında yada yada kalemin ucundadır.Ama asla ucuz görülmemesi gereken bir ferttir.Hala kadın ve erkek,yada çalışan çalışmıyan kadın diye bahsi bile yapılabiliyorsa acı bir hal.Obir insan olarak neden nitelendirilmiyor yada degerlendirilmiyor.
Haddini,hesabını ve sorumlulugunu bilen,ar ve namusu önce kendisi için taşıyan insan<< yani çalışan kadın << iki kadın, bir erkek demektir bence.Her şeye ve her hale ragmen sorumlulukların üzerine kakalandıgı,ayakta ve dik kalması gerektigini bilen insandır çalışan kadın.Ve gerçekten kendinde yoksa kötü emel sahiplerinin özenerek,kıskanarak ve gücüne zekasına dile getiremeden hayran kalanların kedinin cigere baktıgı gibi bakmakla yetindikleri güzelliktir çalışan kadın.Ana ,bacı, eş ve evlattır hemde çalışan kadın.Eger toplum fertleri biraz sag duyu sahibi olsalar kendi yakınlarınında aynı çirkin yaklaşımlara maruz kalabilecegini düşünerek kendilerin firenlemeyi bilirler ve o çalışan kadınlarla boy ölçüşmekten vaz geçip yanında omuz omuza hayat mücadelesi verirlerdi.Onlarda arkada kalmasını yada önden gitmesin isteyen yok.Mücadeleye eşit şartlarda hazırlar çünkü.
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
6.1.2011 14:43:38
sayın engin bey... kusura bakmayın ama sizin evinde oturarak kocalarını aldatan kadınlardan haberiniz yok galiba. üzülerek yazdıklarınıza katılamıyacağımı belirteceğim. bu vicdan ve allah korkusu meselesi. bu işin de kadını erkeği çalışanı çalışmayanı diye ayrılamsı mümkün değil. tamamen maneviyat nefs olayı. tabi en önemliside allah korkusu. allah kimseyi yoldan ayırmasın...kadınıda erkeğide...
sanavberi
sanavberi, @sanavberi
6.1.2011 14:02:07
KADINLARA İŞ VERME İŞSZİLİK BİTER...bir de bu skandallar...
Etkili Yorum
erolabi
erolabi, @erolabi
6.1.2011 13:55:27
Değerli Kardeşim,
Toplumsal olaylar hakkındaki tahlilleriniz ve tedavi önerilerinize katılıyorum.
Bu kadar düşünceli ve yaratıcı ,aynı zamanda "kaygı duyan" bir insan olduğunuz için sizi kutluyorum.
İfadeleriniz çok güzel ve yerinde olmuş.
Teşekkürlerimi arz ederim.
Selam ve saygı ile.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL