10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1258
Okunma

Sevgi hayatın temeli, yemek içmek gibi, en iyi ilaç ve her şeye galip gelir.
Sevgisiz bir yaşam düşünemiyorum.
Sevgi hakkında çok yazılar yazıldı ve ben hepsini ilgiyle okudum çünkü bana göre iyi yaşamın etiketi, kalitesi.
Çoçuk doğduğu andan itibaren sevgi gereksimini duyar, hisseder ve sevgisizlik onun gelişimini etkiler üstelik ölümüne bile sebep olabilir.
Bugün sevgisizliğin sonucu olarak psikolojik hastalıkların çoğaldığını görebiliyoruz;
üzüntüden depresyon, nevrozdan psikosa değişen ölçülerle sevgi yokssunluğundan kaynaklanabiliyor.
Sevecen bir muamele gördüğümüzde sıcak bir yaklaşma kendimizi çok iyi hisstmemize , sevinç duymammıza neden olabilir.
Bebek ilk nefesini sevgiyle alır ve temasla yani dokunarak, elleyerek..
Annesinin parmağını o minik pembe yumuşak teniyle sıkıca kavrar ve bırakmaz.
İşte sevginin temeli atılmaya başlar böylece.
Ben küçükken aldığım sevgiyi hala hissediyor va yaşatıyorum, babam olmasa bile ondan aldığım kuvvetli ışığı, sönmeyen ışığı hiç söndürmüyor aksine daha kuvvetlendirerek çevreme yansıtmaya çalışıyorum.
Ama ya sevgi verilmeden büyüyen çoçuklar...
İşte sevgisiz büyüyüp olgun yaşa gelen insanların durumu baba göre hiç te iç açıçı değil.
Onllar sevgiyi bilmeden yaşamlarını sürdürülerken kendilerini maddıyatla yani para kazanarak öne çıkarmak isterler, katı olurlar, gaddar olurlar.
Her şey paradır yaşamlarında tek bildiklleri şey para kazanmaktır, gözleri her şeyi para olarak görür ve gülmeyi sevinmeyi, sevmeyi bilemezler üstelik öğrenmeleri çok seneler alır ya da hiç öğrenemezller.
Bu benim gözlemlerim, izlediklerim.
Sevilmeden büyüyen insanlar içindeki boşluğunu paraya ve maddi şeylere vererek doldurduklarını gördüm.
Sevmek, okşamak dokunmakla başlar.
Bir çiçeği , kediyi , köpeği, canlı ve cansız varlıkları hep elleyerek dokunarak hissederiz.
Ve hayatta kalabilmek için dokunmak şarttır, sevmek şarttır.
Dokunmadan hiç bir şeyi algılayamayız.Sevmek dokunmak demektir.
Tüm sevdiklerimizle iletişim kurabilmek için çaba gösterelim ve içten şefkatli ve barışçıl olmanın yollarını arayalım.
Eğer kaliteli bir yaşam istiyorsak bu sevgiyle ve sevilerek olur.Karşimizdakinin duygu ve düşüncelerine önem vererek olur.
Sevelim , sevilelim.
Bu yazımı sevgi temali bir şiirimle bitirmek istiyorum. Sevgiyle kalın..
SEVGİNİN BÖYLESİ
Baharda, sonbaharda,
yağmurla gel.
Ne dersin tutkum ol
tutkulum...
olur musun? tutkum
bu bir söz olsun mu?
Her dem yanan ışık
uzaktan umut veren
yıldız ışıltısı
dedim ya...
bulutla gel bana,
başımı kaldırdığımda
simsiyah parlak gözlerin
hele o şimşek gibi
bakışlar...
Sen yeter ki gel
toprağıma
toprağım yurt olur sana
ağla ağla
ağla ki...
kalbin benim için ıslansın
ve hüznüm ol bilirsin hüznüm
benim katığım
aklıma düştüğünde geceleri
gözlerim dalıp dalıp
gidiyor
Sanki bir denizsin sen
ta en derinliklerde
korkuyorum,
neden diye sorma
bilmiyorum nedenini
sanki her an bir
vurgun yiyeceğim sanıyorum
belki de sensiz kalmaktan
dedim ya
bulutla gel
yağmurla götür taaa Ummman’a
ya da hüznüm ol
her yağmur geldiğinde
başımı göğe kaldırdığımda
gözlerini göreyim
bulutların orta yerinde
ve
seni getiren rüzgar
bir sarhoşluk versin
deli gönlüme
gel sen benim
hüznüm ol
sevgim ol...
canan demirel