Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
aksu
aksu

Sarı Öküzün Asıl Hikayesi...

Yorum

Sarı Öküzün Asıl Hikayesi...

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1218

Okunma

Sarı Öküzün Asıl Hikayesi...

Sarı Öküzün Asıl Hikayesi...


Evet...
Biz sarı öküzü verdiğimiz gün bu mücadeleyi kaybettik.!

Kaybettik de hiç su soruyu kendimize sormadık.!

Bir tek "sarı öküzün" kaybı ile bu mücadele yenilgi ile sona eriyor ise diğer öküzler ne iş yapıyor?

Bu sorunun cevabını ise ;

Otlakların korunma ihalesini bir tek "sarı öküze" bağlayarak, yıllardan beri yemyeşil ve her türlü tehlikeden uzak bereketli otlaklarda gün doğumundan gün batımına kadar otlayıp, üstüne kana kana su içtikten sonra, tüm mücadelesini "geviş getirerek" yediği iki tutam ota karşı veren diğer her renk öküzün vermesinin daha doğru olacağını düşünmekteyim.

Evet beyler, arslanlar ot yemezler et yerler(!)
Ot yiyerek, bu otu sindirim sistemlerinde kasa çeviren ve baldırlarında depolayan bütün hayvanlar, onlar için besin zincirlerindeki bir alt zincirin halkasıdırlar.
Arslanlar otla uğraşmazlar(!)

Bütün zamanlarını bu işle geçiren öküzler olduğu müddetçe, birazcık zeka ve emekle, hazır haldeki bu gıdalara en üst seviyesinde iken el koyarlar.
Arslanların doğası budur. Ölürler fakat bu davranış şekillerinden vazgeçmezler.

Tıpkı öküzlerin doğasının da, yaşam boyu ot yiyerek su içmesi olduğu gibi.!

Öküzler, tüm boş zamanlarında "geviş getirirken" mutluluk hayalleri kuraralar.
Arslanlar ise avlanacak yeni öküzistanların hayalini.

Arslanlar avlanma bölgelerini gece gündüz kontrol altında tutarken, sürünün hepsi birden bu işle meşgul olurlar.
İşlerini savsaklamazlar.
Ve genç nesillerini yaşam şekillerine uyarlarlar, eğitirler.
Bir nevi "köy enstitüleri" gibi "yaşama sanatı okulları vardır".
Ve bu okulları süregendir.
Arslan sürüsü varsa eğitim vardır, eğitim yoksa arslan sürüsü yoktur.

Uzun lafın kısası;
Öküz sürülerinin işi başından sağlam tutarak "her türlü yaşam sanatının" eğitimini genç boğalara vermediği müddetçe,
birlik halinde güçlü olunacağını öğretemediği müddetçe,
o "sarı öküz" ün yaşlanarak ölebilme ihtimalinide hesaplayarak;
Otlakların ve yaşam alanlarının korunmasının ihalesini bir tek "sarı öküze" vererek
geviş getiren , öküz topluluklarının yok olmalarının sebebini, bir tek "sarı öküze" bağlamalarıda,
sindirimi zor bu son durumun yumuşatılması olarak görülmelidir.

Bu itibarı ile bu hikaye eksiktir cancağızım eksik.

Asıl hikaye;
"İki tutam ota but veren, rengini bildiğimiz o öküzün hikayesidir" ki;

Değme gitsin...!
Bir anlatmaya başlarsam herkes
"yuh bu kadarda olmaz der(!)"
hikaye günlerce sürer ve apışıp kalırız...

Mesele;
Bir tek sarı öküzün kaybı değil, diğer öküzlerin "öküz kalmaya" olan ısrarıdır.


En derin saygılarımla cancağızım...


Dr. Kamil Aksu

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sarı öküzün asıl hikayesi... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sarı öküzün asıl hikayesi... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sarı Öküzün Asıl Hikayesi... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
BANU ULUDAĞ
BANU ULUDAĞ, @banuuludag
9.12.2010 11:31:16
10 puan verdi
Aziz Nesin tadında. Çok beğendim

Anlayan anladı da kimide hala, geviş getirmeyi maneviyat sayıyor.

Bu maneviyat aslanladan korur.(amin)
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
8.12.2010 09:22:07
10 puan verdi
Aslında şimdiye dek dinlediğimiz birçok hikaye eksik...!

Hikayenin başkahramanlarına dokunulmazlık vereceğimize yarına attığımız adımların değerinde dokunulmazlığı ve erdemi korumak en iyisi olsa gerek...

t e b r i k l e r...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL