11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1623
Okunma

“ İhanet; birisi kurana kadar aynı noktayı gösteren saattir.”
Futbolcu, gece yarısı evine gelmişti. Ayakta durmakta güçlük çekiyordu. Zil zurna sarhoştu. Gözleri yatakta uzanmış eşini zorlukla seçebildi. Şuuru gidip gidip geliyordu.
-Affet karıcığım. Takım arkadaşlarımla bir içki yarışması yaptık da. Ondan geciktim.
Kadının fazla oralı olduğu yoktu. Eşinin gözleri örtülüyor ve ayakta duramayıp yere çöküyordu. Bilincini yitirmeden önce kadın sordu:
-İkinci kim oldu?
Futbolcu cevap veremeden karyolanın ayakucunda sızmıştı. Karısı ile takım kaptanı maç yaparken o da; Nefesi tıkanmış hakemler gibi yarı aralık gözlerle onları izliyordu. Fakat olayları idrak edemiyordu. Görmek anlamaya yetmiyordu bazen.
Onları camın önünde izleyen Van kedisi Can’da yalana yalana:
“ Hayat zalim,
Sen de etme zülüm.
Birinci, ikinci belli de;
Üçüncü, dördüncü kim?” diye mırıldanıyordu.
Birinci olmak ve birinci kalmak. İşte bütün mesele bu. Kitaplar dolusu yazı yazılsa da, güzel sözler söylense de ne çıkar. Bana ne Nobel’den. Bana ne şandan. Bana gel, beni sev, ben ol.
Ulaşılmaz mısın?
Güzel gözlerindeki fer hiç sönmeyecek, sırtını bana hiç dönmeyecek bilirdim. Görücü usulü evliliğin aşk evliliğine üstünlüğüne inanmaya başlamıştım. Tökezleyene kadar sürdü saadet.
Sevgi bitti, saygı bitti. Fareler gemiden gitti. Gönül nikâhıydı bizi bağlayan, saç teli kadar inceldi. Aşağılanmak ne kötüydü.
Kaynımdın; biliyorum etik değil ama benim de gönlüm sana kaydı.
Hayret etme, hor karşılama. Fişini çekemediğim evliliği var sayma. Benim yerimde olsan sen de sen de seni severdin. Sana eskiden baktığım gözle bakamıyorum artık. Kardeşliğin dışındaki sinsi arzular sarıyor aç bedenimi. Aşktır demek zor buna. Aşktan güçlü bir duygu. Cinsellik de var ama daha başka bir duygu. Öyle bir duygu ki anlatamam nedir, nasıldır? Umutsuzca yanıyorum. İstiyorum.
Bakışların düştüğünde utanıyorum.
Bir imza ile bana yakın akraba olan; bitkisel hayattaki evliliğimin arkasındaki gerçek. Kaynım; ulaşılmaz ve imkânsız mısın?
Seni senden ziyade severim. Ne ele verir ne kimseye söylerim. Sözüm sanadır. Bana dokunduğunda şehvetle titrer tüm hücrelerim. Seninle seviştiğim rüyalar görmekle geçer bütün gecelerim. Ayıkken de uykuda da seni hecelerim.
Bana uykularımda sımsıcak bir eş olursun. Sana nasıl derim “ kardeş “. Sen de sevişirsin arzu ile. Her zerrenle benim olursun. Günaha, yasağa aldırmadan gelirsin.
Ağabeyin olmaz aramızda.
İşte öyle bir gecenin sabahındayım. Sabaha kadar deli gibi seviştik. Bir ara gerçek sanıp, mutluluktan ağladım. Uyandığımda yatağım yine boştu. Ağabeyinle olan evliliğimiz kurtulur mu bilemem. Fakat seni asla eskisi gibi sevemem. Sen seks partnerimsin. Sen özelimsin. Yüreğim kanar, içerim titrer. Ölene kadar değişmez durum. Sen ne istersen yapacak haldeyim. Bir şey düşünecek, ne iradem var ne gücüm.
Anlamıyor musun? Nasıl ve ne şartla gelirsen gel kabulüm. İster gözlerini seyrettir sadece istersen sevişelim. Her an içimdeyken her fırsatı ziyan ettim. Yalandan kardeş gibi sana sarılmak gücüme gidiyor. Kardeş değiliz artık. Bir şekilde yakınlaşalım da adı olmasın bu ilişkinin. Canım çıkmadan öp de ne şekilde olursa olsun.Bir yıl önceki görüşmemizde yanaktan aldığım masum öpücüğün tatlı ürpertisi ve ateşi hala içimde.
Kaynım benim. Aklını bulandırmak değil niyetim. Sana söylemiştim budur hallerim. Ben zor işleri bu kadar hallederim. Yazar ya da rüya görürüm.
İma dili ile defalarca anlattım.Yanımda iken dahi seni özler, seni isterim. Senin ise bakar ama beni görmez gözlerin. Bir gün ben tabutta ve sen başımda olacaksın. Bil ki sendedir gözlerim. Sorgula istersen; inkâr etmez söylerim. Yoksan eğer sorgulama kalsın derim. Gönlüm kural tanımaz ya, senden hayâ ederim. Bu hisler nasıl söylenir? Sen olsan diyebilir misin? Ya deli ya sarhoş olmalıyım. Oysa sadece aşkınla sarhoşum. Bu sayılır mı? Bir fırsat yarat ne olur. Ne kardeşim ne de yenge. Boşuna kurma denge.
Bırak sevgi nehrini nereye akarsa aksın. Sen mutlu ol da isterse Dünya batsın.
Şimdi; benimle her şeye var mısın?