Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya

KORKUSUZ SELİM (45)

Yorum

KORKUSUZ SELİM (45)

12

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

964

Okunma

Okuduğunuz yazı 1.12.2010 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
KORKUSUZ SELİM  (45)

KORKUSUZ SELİM (45)




Ertesi günü, dingin bir şekilde bürosuna gitti. Sekreteri Tülin,masasındaydı. Korkusuzu görür görmez hafifçe doğruldu:



- Günaydın efendim!


- Günaydın Tülin abla. Dünden bu tarafa inşallah yaramazlık yoktur. Yeni havadislerden neler var?


- Üç tane dert mektubu geldi. İki de telefon.


- E! Telefondakilerin dertleri nelermiş?


- Valla siz yoksun diye kayıda aldım dertlerini.


- Güzel!


“adamlarım nerede ?” demeye kalmadan yan odadan İlhan, Gaddar Osman,Harun ve Erkan fırladılar.
Salona geçip oturdular.Üzeri camlı, yuvarlak masanın tam ortasında Korkusuz Selim,adamları da etrafında.Salonun atmosferi tamamdı artık.

Bir günlük ortadan kaybolması, adamlarını tedirgin etmişe benziyordu. Her ne kadar sekreter Tülin’den “rahatsız edilmek istenmediğini, evde dinleneceğini ve hiç kimsenin telefon etmemesi gerektiğini” öğrenmiş olsalar da yine de meraklarını ve kuşkularını yenememişlerdi. “Bu işin içinde kesinlikle bir çapanoğlu var” diye düşünmekteydiler.


Selim’in bakışları adamlarının üzerindeydi. Tek tek yüz mimiklerinden o anki ruhsal hallerini analiz etmeye çalıştı. Adamlarının bakışları da tek bir noktadaydı. Selim’in mutlu yüzünde. Bugün, kaşları çatık değildi. Gözlerindeki fer,hiç sönmeyecek gibi anlamlı parlıyordu. Kin,hırs ve intikam duygusu yoktu bakışlarında. İçsel bir huzura kavuşmanın yansıması vardı gözlerindeki ferde…
Masanın üzerindeki diafonu açık konuma getirip, sekreterine seslendi:


- Odaya kahve getirir misin?


- Tabi efendim!


Tülin, kahvelerin sayısı söylenmese de biliyordu zaten, salondakilerin sayılarını.

Selim’in kahve içme faslı; çevrede olup biten havadislerin alınması açısından istihbarat bilgilerinin toplanmasıydı bir nevi. Bu özelliğini, adamları çok iyi biliyordu.

Biraz sonra kahveler geldi.

- Sağ olasın Tülin abla! Ellerin dert görmesin.


- Ne demek efendim! Benim için bir şereftir. Afiyet olsun!


Kahvelerden bir iki yudum çekilmişti ki, ilk sözü alan İlhan oldu.

- Selim ağabey!

Aşırı iltifat içeren kelimeleri sevmediğini biliyordu. “Patron,baba,reis,şef “gibi sıfatların yakıştırılmasından hoşlanmazdı. Sadelik olsun yeterdi. Sadece “ ağabey” hitap tarzı, kafiydi.


-… Aldığımız son istihbarata göre; Tilki Kerim, kiraladığı bir tırla yurt dışına yüklü miktarda esrar, eroin kaçıracakmış.Tırın plakasını aldık.Hangi saatte nereden kalkıp,gümrükten saat kaçta yırt dışına çıkacaklarını ve hangi ülkeye gideceklerini;

Çakal Seyfi’nin yeni aldığı inşaat ihalelerinde bir sürü yolsuzluğa giriştiğini öğrendik.

Ayrıca Topal Hasan, intikam duygusuyla yanıp tutuşuyormuş.Artist Davut denen adamını geberttikten sonra bizi yok etmek için göz dağı vermeye hazırlanıyormuş.Adamlarının sayılarını da artırmış.


Arnavut İdris’ten henüz haber alamadık. Sanırım O’nun da bize karşı kuyruk acısı devam etmekte. Bujiteri malzemeleri satan kızı, elinden kurtarırken adamlarını yaralamıştık ya. En azından misilleme yapmaya hazırlanıyordur…


Selim’in bütün dikkati, İlhan’ın üzerindeydi. Kahvesini bitirdi, bardaktaki sudan birkaç yudum içti. Verilen istihbarattan oldukça memnun kaldı. Masanın üzerinde duran sigara paketine gözleri takıldı. Canı bir tane yakmak istedi ama içmemek için direndi. Salonun havasını bozmak istemiyordu. Ayrıca sevgilisi Aylin’in yasaklamasını anımsadı.


“ Rakı gelirse inan ki masadan kalkarım!”


Bu yasaklamayı getirenin ilerde sigaraya da aynı yasağı koyacağı su götürmez bir
gerçekti. “Şimdiden kendimi alıştırmalıyım “diye içsel bir düşünceye kapıldı.

- Teşekkür ederim arkadaşlar!


Adamlarının hepsini kastediyordu. Aralarında ayrım yapmazdı.


- Öncelikle Tilki Kerim’i durdurmamız lazım. Eğer durduramazsak karşımızda devleşecek! Klozetin üzerinde başına gelenleri çok çabuk unuttu, köpek!


Şimdi onun dersini telefonla veririm. Eğer uymazsa mermilerin önünde apaçi dansı yaptırması çok zor bir olay değil. Bürosunun telefonu kaçtı? Telefon fikstüründen bakıp da söyler misin lütfen…


- Peki…Bir Dakka… Evet buldum. 833…..20


Selim,tuşlar üzerinde parmaklarını gezdirdi. Karşı taraftan bir bayan sesi:

- Buyurun efendim.Kimi aramiştiniz? “ı” ları “i” olarak telaffuz ediyordu.


- Patronunuzu bağlar mısınız?


- Kim aradi diyeyim?


- Korkusuz Selim dersen kafi.


Çok geçmeden telefonun karşı tarafında Tilki Kerim, Selim’i can kulağı ile dinliyordu.


- Kerim!..Tilki Kerim!.. Çoktandır hal hatır soramadım sana. Nasılsın,iyi misin canım?


- İyiyim iyi olmasına da …


- Korkma canım! Sadece sesini duyam dedim.Bir de biliyorsun ki son zamanlarda yapmış olduğun ve yapacak olduğun yağlı işlerin kaymağından beni mahrum ettin.İnsan,payıma düşeni gönderir ya!Bunun için hatırlatayım dedim.
Kerim, lafı hiç gevelemeden:


- Ne kadar gönderecektik? Biz de sana sormaya hazırlanıyorduk,Korkusuz!


- Önceki gönderdiğin meblağının dört mislini istiyorum. Hem de yarın akşama kadar. Gelmezse olacakları söylememe gerek yok.


Selim, Kerim’in inatlaşmadan kabullenmesinin altındaki tilkiliği çok iyi biliyordu. Kolay kolay faka basmamak için dikkat edeceğini ve tedbirli olacağını düşündü. Kuyruk acısını unutmuş olmazdı.Pavyondaki tuvaletin üzerinde başına dayanılan namlunun soğuk etkisini nasıl unutabilirdi.


Bakışlarını tekrar arkadaşlarının üzerine çevirdi:


- Yarın akşama hazırlıklı olalım arkadaşlar. Silahlar tekrar gözden geçirilsin. En ufak bir tutukluluğa fırsat vermeyelim. Zamanında paramız gelmezse anlayacağı dilden konuşmak zorunda kalacağız…


DEVAM EDECEK!

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Korkusuz selim (45) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Korkusuz selim (45) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KORKUSUZ SELİM (45) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
2.12.2010 21:56:07
10 puan verdi
Tebrikler Ayhan Bey, başarılı bir bölümdü. Hak ettiği yerde. Selamlar
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
2.12.2010 21:05:10
Bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Selamlar.
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
2.12.2010 17:42:52
Ayhanımmmmm.... Hoş geldin sefalar getirdin... Gelirken Selimide taktın koluna öyle geldin... Ne güzel.. Özledim seni...
Kutlar gözlerinden öperim...
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
2.12.2010 08:50:33
10 puan verdi
Tebrik ederim Ayhan Abi...Emeklerin kurdelayı hakediyor...
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
2.12.2010 00:51:03

Ağabey azimle devam ediyorsun

zaman buldukça okuyabiliyorum
ve azmini takdir ediyorum
güne gelen başarını yürekten kutluyorum

selam ve saygılar

Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
2.12.2010 00:03:11
Ayhan Bey güne düşen yazını kutlarım saygımla
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
1.12.2010 20:23:40
Ayhan Bey, silahlar kuşanıldı, dananın kuyruğu kopacak gibi geldi bana. Hadi hayırlısı...

saygımla...
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
1.12.2010 12:39:19
güzel anlatımdı yine kutluyorum
yazan kalemi
zor iş bu yer altı dünyasını yazmak
yaşamak gibi bir şey
saygılarımla
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
1.12.2010 09:22:56
10 puan verdi
Yer altı dünyasını işlemek gerçekten de çok zor olmalı. Diğer yorum yapan arkadaşlara katılıyorum vallahi. Sabırlı bir insanın işi roman yazmak. Tebrikler... Sevgilerimle
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
1.12.2010 07:41:29
10 puan verdi
Takipteyim, saygılar.
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
1.12.2010 00:57:10
10 puan verdi
“adamlarım nerede ?”
" Odaya kahve getirir misin?"
Gibi sorular biraz yapay durmuş Ayhan Abi. "Nerede bizimkiler" diyebilirdi mesela. Ya da "Bize kahve getirir misin"

Bunların dışında güzel heyecanlı ve akıcı buldum. Yeraltı dünyasının racununu güzel yakalamışsın. Bu kadar uzun bir serinin geçmişini nasıl aklında tutuyorsun hala şaşırıyorum. Maşallah. Hep takibindeyim bilesin. Kutluyorum seni Ayhan Abi.
Benden yine 10 puan sana.
Sevgi Salman
Sevgi Salman, @sevgisalman
1.12.2010 00:24:28
Ayhan Ağabey kitabın ilk cildi bitti, ikinciye başladın gibime geliyor...

Yazarda meteryal bol olduğundan sen yazmaya devam et, biz okumaya devam...

Tilki Kerim'den aldığı paranın yarısını yine dağıtacak mı Selim? Sıradayım...

Sevgi ve saygı ile...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL