22
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2265
Okunma

Vefalı dostum benim.
Seni yıllar sonra görmek şaşırttı beni. Nerdeyse göreceğimden ümidimi kesmiştim.
Sen; vefalı dost: Sen can yoldaşımdın. Çocukluğum ve gençliğim seninle geçti. Varlıkta da yoklukta da beraberdik.
Bir insanı eşi, çocukları, ana-babası bile terk ederdi yeri geldiğinde. Sen beni hiçbir şart altında terk etmedin. Akrabalarına da sevdirmiştin beni. Yokluğu da yaşadık, soğuğu da. Her derdime ve sırrıma ortak oldun. Askerde bile beni bırakmadın. Bekâr odamda ve otel köşelerinde koynumda tek sen vardın. Sevdiklerimden ayrı düşüp, inzivaya çekildiğimde bile yanımdaydın.
Vefalı dostum; bağışla beni. Seni hiç hak etmedim. Sana hürmet edemedim. Senden sıkıldım, ezdim ve hırpaladım seni. Yuvanı da ben yıktım. Yavrularının ölümüne sebep oldum. Ben ne kötü bir dost oldum sana.
Köpekten sadık dostum, senin değerini hiç ama hiç bilemedim. Ben bencildim. Sen vefalı ben nankördüm. Sana karşı hep kördüm. Seni ezdiğimi fark etmez de pisliğinden yakınırdım. Kan kardeşim. Vefalı dost; bu bir itirafnamedir. Ben olsam kan davası güder ya da savcılığa giderdim.
Hiç anlamadım neden terk ettiğini. Zamanla bütün sadık dostları kaybedişime yorumlamıştım senin gidişini de. Hakkın da vardı gitmek için.
Sıkıldığım için senden, gidişine sevinmiştim bile.
Otuz yıldan sonra seni hiç değişmemiş görmek tuhaf geldi.
Kıskandım genç kalışını. Yoksa gençlik iksirini mi bulmuştun? Ben ise yaşlanmaya yüz tutmuş ve göbeklenmiştim. Çirkindim de. Benimle yatmazdın artık. İğrenirdin tabii.
Pekiyi alay etmeye mi geldin?
Onca yıldan sonra ve bu hisler içinde seni nasıl ağırlamalıydım?
Bunca yıl nerelerdeydin?
Neden geldin?
Yalınız mıydın?
Evet, evet yalınız mıydın?
Beni nereden bulmuştun?
Gürcistanlı amelelerle ne işin vardı?
Yoksa orta malı mı olmuştun?
Milliyet mi değiştirmiştin?
Bir sürü soru vardı kafamda ve hepsini dosdoğru cevaplaman gerekliydi.
Çok yazık eski dost. Zaman seni de değiştirmişti. İhanet sana da bulaşmıştı. Az önceki anı yaşanmamış kabul edemem.
Seni eşimle aynı yastıkta baş başa yakalamak nasıl izah edilebilecek bir durumdur?
Kıskancım bilirsin.
Vurur, öldürürüm bilirsin.
Böyle vefa olur mu?
Bu ihaneti affetmem bilirsin?
Pekiyi niye yaptın?
Lezbiyen misin?
Kin, öfke ve üzüntü içinde seni öldürmeye karar verdim. Kaçmaya çabalama yakaladım. Bir böcek gibi ezeceğim ne çare.
Zamanı geçmiş vefalı dost neden, hatıralarda kalmadın?
Parmaklarımı kana bulayan sevgili tahtakurusu; seni affedip salsam Çinliler gibi ürerdiniz. Vefasızlığımı affet.
Biz insanlar hep sadakatsiz ve nankör olmadık mı? Bencil olmadık mı? Biz de dostluklar menfaat üzerine inşa edilir. Anlayacağın senin bu dünyada yerin yoktu.