Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
li_la
li_la

En son ne zaman ?

Yorum

En son ne zaman ?

34

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2170

Okunma

Okuduğunuz yazı 20.11.2010 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
En son ne zaman ?

En son ne zaman ?

Yine bir bayram sabahı…

O’nun sesinin rengi, bir geçmiş zaman şarkısı gibi kulaklarında hâlâ. Gözlerinde uzaklara dair yağmur bulutları ve ismi, aklını işgal etmekte…

Ağır gelen yalnızlık değil! Ağır gelen; o kadife yumuşaklığındaki buseden sonra, ruhunun dudaklarında kalışı.

Bugün bayramın üçüncü günüydü. İlk iki gün, başını yastıktan kaldıramayacak kadar hastaydın. Sanki şarkılar susmuştu. Sanki çocuktun da; uçurtman elinden uçmuştu. Yinede her iç çekişinde düşürmedin dilinden adını. Üşüyordun ve içeride:

İçini ısıtan bir tek O’nun hayali…

Bir duada şöyle geçiyordu: “hasta olup el ayak önüne düştüğümüzde bizlere iki gün yatak, üçüncü gün ölümü nasip eyle!”

Üçüncü gün geldi fakat ölümle değil yaşamla… Erkenden kalktın, saçlarını fönledin makyajını yaptın. Giyindin. Reel dostluklardan
kendini arındırmıştın fakat bu kez sanal dostunla buluşup Eyüp Sultan’a gidecektin. Tam evden çıkarken annen uyandı ve her anneye has sorgulama içgüdüsüyle seslendi:

__ Sen ziyarete mi gidiyorsun düğüne mi?

Annenin kırmızı ruj sevmediğini biliyordun. Hâlbuki pembe sürseydin bir şey demezdi…
Ustalıkla, “tamam annecim rujun fazla olduğunu biliyordum” deyip rujlu dudaklarınla anneni öpüp;
“işte bak ruju yanağına sildim” derken telaşlı bir kaçış yaşamıştın.

Bir buçuk saatlik yol çabuk geçti ve arkadaşınla Eminönü’nde buluştun o kadar özlemişsiniz ki;
üç kere sarılıp öpüştünüz, sahile geçip bir sigara yaktınız.
Eyüp Sultan’ın yoluna düştünüz sonra…

Umut kapısı, gönül ferahlama kapısına yaklaşınca başını örttün. Manevi huzurun yeri… Etrafın insanlarla dolu ve sen ağlarken utanmıyorsun. Utanmıyorsun çünkü dünya umurunda değil. Aklına kim geldiyse olanca sevgiyle dua ediyorsun. Dua bekleyenler o kadar çok ki; kendine vakit bulamıyorsun ve her zamanki gibi kendini geçiştiriyorsun. Dua seansı bitiyor sonra çay içme ihtiyacı duyuyorsunuz. En yakın cafe ye atıp kendinizi iki çay istiyorsunuz,
Çaylar gelene kadar tavla öğreniyorsun bile, fakat karşındaki tavla kurdu olunca haliyle yeniliyorsun.
Çaylar içilmiş, tavla bitmiş ve arkadaşının telefonuna bir mesaj gelmiş. Kimden gelebilir ki bu mesaj;
arkadaşını böylesine Leyla etmiştir? Masadan boş bardakları alan garsona bile gülerek bakmıştır. Umut
dolu, heyecan dolu, sevgi dolu…

En son sen ne zaman bakabildin bu şekilde heyecanlı, hatırlamıyorsun değil mi?

Kalkıp arkadaşının evine gitmişsiniz, kız kardeşi ve arkadaşları evde koyu bir sohbet gerçekleşmiş…

Picasso’’nun resimlerinden başlayıp, Küçük İskender’in şiirlerine kadar değinmiş ve konuyu halaylarla kapatmışsınız.

Veda vakti…

Ayrılıp otobüse bindin, yolun uzun hava kararmış, başını cama yasladın ve telefonuna baktın.
Ne bir mesaj ne bir arama hiçte heyecanlı değilsin…
Otobüsün çok sessiz olduğunu fark edip etrafına baktın, hâlbuki çok kalabalık.
“Birinin kızı mı oldu ne?” diye geçirdin içinden, hâlbuki sen olsaydın hiç bu söze fırsat vermezdin
Bilirim, bıcır bıcır konuşur, anlattıklarının heyecanıyla hop oturur hop kalkardın. Etrafındakilerin seni,
tiyatro izliyormuş gibi heyecanlı izlemeleri, anlattıklarının karşısında şaşkınlıkla gülmeleri, ne çok olmuştur.
‘’Heyecan gözlü kız’’ sen ki heyecan gözlü kız diye çağrılırdın, sevincine ne şiirler yazıldı, ne yazılar…

Ya şimdi nerdesin?
Nerede aldırdın duygularını?
Kimlere harcadın gülüşlerini?
Gözünü kapatıyorsun görmek istediklerinden kaçar gibi. Düşünceler… Ahhh! Düşünceler beynini uyuşturuyor! Dudaklarında bir ses;
“mutlu değilim” diyor. Bak duyuyor musun? Aç gözlerini ve etrafındaki mutlu yüzleri seyret. Açıyorsun gözlerini ve nefesinden başını yasladığın cam buğulanmış. Elini kaldırmak istiyorsun.
Buğulu camlara ne çok kalpler çizerdin. Çizdiğin o kalpler kalem tutan ellerinden mi kırdılar?

Kalkmaz oldu ellerin…


Hafif bir tebessüm ediyorsun. Belli ki aklına bir şey geldi. Söyle söyle! Ne yazmıştın eskiden:

“Sen benim, çocukken
camların buğusuna çizdiğim
kalbin içinden geçen
okun ucundaki harfsin…”


Şimdi ise; ne buğulu cama bir kalp ne de bana sen lazımsın dediğini duyar gibiyim...


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
En son ne zaman ? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz En son ne zaman ? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
En son ne zaman ? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
uğur_böceği
uğur_böceği, @ugur-bocegi
25.11.2010 14:26:42
“Sen benim, çocukken
camların buğusuna çizdiğim
kalbin içinden geçen
okun ucundaki harfsin…”

yazdıklarınla beni bu dünyadan alıp götürüyorsun li_la haberin olsun :)
Uyumsuz PenGuen
Uyumsuz PenGuen, @uyumsuzpenguen
22.11.2010 12:29:29



tarzına bakmaya çaLıştım okurken sadece.. okudukça biraz sıcakLık geLdi yazı iLe arama, çok fazLa süsLü keLimeLer ve imgeLer oLmaması sanırım biraz cezbetti beni..


zor iş bunLar… işin yoksa durum vaziyet anLat, yada okuyan oLarak çözmeye çaLış bakaLım.. seninki de öyLe, meseLa psikoLojiyi beLirtir şeyLer var, duaLamak bişeyLeri/ ruhani huzur, diğer yandan mekan değişikLiği iLe ani küLtüreL değişim kafka'dan moLiere kadar neredeyse ateizmLe özLeşenLer (picasso-iskender)...

oLaya ve eşyaya bakıp geriLere gitmek sorguLamaLar fiLan faLan gayet iyi, yani düşünce oLarak… yazı içinde de bir ‘’kendi’’ adına ‘’anLatıcı’’ tutman seni aLıp yerden yere vurması da gayet iyi, bunu eski türk fiLmLerinde çok yaparLardı meseLa, severim ben…

bu açıdan her şey yerLi yerindeyken ve görünüşe göre tarz oLarak güzeL güzeL giderken üsteLik , neden pişmiş aşa tuzu katıp finaLi ‘’anLatıcı’’ yerine ‘’kendin’’ bitirdin ki…



hörmetLer,
seLamLarım…
DemAN
DemAN, @deman
22.11.2010 08:19:05
Tebrik ediyorum tüm yüreğimle...

Güne yakıştı ve devamı daim olsun can.


Yüreğini selamlıyorum ve yürekten kutladım yazınızı


Sevgilerimle
Hazal  Karadağ
Hazal Karadağ, @hazal-karadag
21.11.2010 22:41:00
D/okundu
Tebriklerimle li-la sevgimle hep.
ali61
ali61, @ali61
21.11.2010 21:13:53
en son ne zaman ?
tebrikler
can.er
can.er, @can-er
21.11.2010 19:28:40
Günün yazısı olarak sayfaya düşmüş bir yazıya;
Hele ki forumlarda ismine çokça rastlanılan Sn.li_la'nın yazısına; ve de edebiyat otoritelerince hayli beğenildiği belirtilen bir yazıya, genelde prensip olarak yöneticiler tarafından yazı ve şiirlere yorum yapılmayacağı benimsenmiş olmasına rağmen , yine de yorum yazılmışsa ve bu yazı da günün yazısı olarak seçilmişse , olumsuz yorum yazmak ne hadde...
Sn.yazarın hatalarının bulunarak söylenmesinden memnun olduğu bilinse de, kutlarım, tebrikler demek en doğrusu sanırım.
Saygılarımla.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
21.11.2010 17:02:22
Güne gelen güzel yazınızı tebrik ederim. Sevgilerimle...
Kalimera_
Kalimera_, @kalimera
21.11.2010 17:00:44
Çok güzeldi heyecan gözlü çocuk.:)

Son derece akıcı
lezzetli bir yemek gibi
ımm tadında en ufak bir eksiklik yok

...

TEBRİĞİMDİR CANDAN......
Gazi Orhan Çetin
Gazi Orhan Çetin, @gaziorhancetin
21.11.2010 15:50:41
>
Bazen, “bir (inci) uğruna binlerce (altın)dan vazgeçilebilir.” Çünkü güzelliğin değer ölçüsüdür sadelik…

Duru bir tatlı suda parıltılarını izlediğim kırmızı yakutlar kadar yalın ve güzel bir deneme. İçten, samimi… Ve bir bebeğin parmağımı sıkıca tutması kadar sıcak.

Yüreğine sağlık güzel insan! Yüreğine sağlık biricik dostum!
Serhat AKDENİZ
Serhat AKDENİZ, @serhatakdeniz
21.11.2010 15:35:16
değerli arkadaşım...

Ben şiir ve edebiyat konusunda asla tevazu gösteremem öncelikle bunu belirtmek isterim...

Bir insan karşısındaki birini aldatabilir kandırabilir.Hani deriz ya yüz yüze daha iyi ieltişim kurulur
ben bunun tersini düşünmüşümdür. Bilmem belki ben öyleyimdir ama bir yazar eline kalemi aldığında
nerede eyyam yapar nerede kendini aşar yine bence hemen belli olur...

Buradan geleceğim şey şu; o kadar naif o kadar gerçekçi bir ruhun
kalemi yazmış ki; belki kullanacağım hiç bir kelime o gerçeğin üzerini örtemez. Amaç zaten iyi bir anlatımla
duygu aktarımı değil midir? yazında veya şiirde. Şiirde gerçeklik veya gerçekçilik aranmaz ama nesirde hem kendiyle çelişmeme
hem de samimiyet ön plandadır..

yazıya gelince başka bir gözle anlatım dili oldukça etkili. Olayları objektif olarak anlatma becerisi de gayet iyi. Fakat yazmanın değeri
ona çekici bir elbise giydirebilmektedir. Ben nesirde yeni olduğun düşüncesiyle eğer üzerine eğilir ve daha çok çaba gösterirsen
iyi bir yazar olacağın kanaatindeyim. Ve yazdığın bu yazı bile bir çok kitabı defteri olandan hayli iyi inan bana. Önce kuramsal olarak
bakmalı yazıya sonra şekilsel olarak tümlenmesine .

İlk okuduğum için ve sık yazmadığın için ve buna rağmen yine de çok güzel olduğu için söyledim bunları.İyi yazanın birinci kuralı kelime haznesi
ve gözlem yeteneğinin kuvvetidir. Ve bu yetenek sende hayli üst düzeyde..


Tebrikler yazdığın ve okuttuğun için
Cenker
Cenker, @cenker
21.11.2010 15:10:45
yüzlerce hatta binlerce soru cümlesi var aklında neden, nasıl, yada ne yaptım,
göğsünde bir acı ile uyanırsın her sabah güneş senin için doğmamışki
kimin umrunda
bir şiirde yazmıştım hatırlarsın
''umutlarını bir fahişenin karın boşluğuna bağlamışsın düşük yapması çok normal''
değil mi sence nur topu gibi bir erkek evlat verse bile sorular devam eder benden mi bu umutlar
sende büyetecek umut kalmadı değil mi başkalaırının doğurduğu umutları seviyorsun yiğen teyze ayağına
öyle insanlar tanıdımki ''tiyatroda cep telefonlarını kapatmayan insanlar tanıdım ben
hayır hayır saygısızlıktan değil yanlızlıktan''
belki anlatmaya başlasam satırların sonu gelmez
ne kadar çok umut ittim biliyormusun uçurumdan
ardın sıra ağlamadan hemde
çünkü her öldürdüğün umudun ardından 2 tane daha umud doğar
ruhun bedeninde olduğu sürece nefes alısrsın
umudun sende olduğu sürece yaşarsın
en son nezaman ağladın birin omzunda hıçkıra hıçkıra
içindeki zehri akıt artık
bu sabah başla mesela güne sabah kalktığında güneşi görmezden gelme selam sarkıt şöyle en neşelisinden
üstünde halı silkiyor diye kızdığın komşuna çık yanına 2 fincan al kahve için beraber
sonra dedikodu yapın en saçmasından hemde yarın unut dnya meselesin i
sadece sen olsun birde sen olmayan diğer insanlar
senli benli olma bu sabah senli ve senli ol
ilkez kendine birşey yap yeni bir elbise al seni süzen gözleri bir kenara bırak kimse yokmuş gibi bu gün istanbulda
yaşa sadece yaşa çocuk ol mesela salıncakta sallan kendin ama ayakların hala tutuyorken bin o salıncağa kimin
ne dediği kimin umrunda

hadi hapşırda çok yaşa





Cenker tarafından 11/21/2010 4:21:31 PM zamanında düzenlenmiştir.

Cenker tarafından 11/22/2010 1:18:28 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ, @sabihakucuktufekci
21.11.2010 15:08:31


sevgim saygım tebriklerim günün yazısına çok değerli yazarına...:)
İsmail Gezer
İsmail Gezer, @hachik333
21.11.2010 14:32:07
li la ben seni en son ne zaman tebrik ettim? :)))

bu ilk galiba:b

ama daha çok tebrik edicem heralde...
erdal_dursun
erdal_dursun, @erdal-dursun
21.11.2010 13:20:20
ben genelde şiirleri okurdum yazı bölümüne bakmadım anladım ki hata etmişim çok güzel bir öykü yazan el kurgulayan yürek hiç susmasın
Bi
Bir_Kucuk_Ask, @bir-kucuk-ask
21.11.2010 12:51:20
Günün seçkisine pek dikkat etmem ama bugün iyiki dikkat etmişim.Tebrik ediyorum Li'la :):)
Angie
Angie, @semaenci
21.11.2010 11:59:44
10 puan verdi

Yazıyı sanırım ilk okuyanlardandım. Son kutlayanlardan olayım.
Bir insanı yazdıklarından tanımak sanırım zor olmasa gerek. Satır araları asla yalan söylemez. Ben bu yazıyı okumadan önce de farkettiğim şeyi yine bu yazıyla gördüm ama kuralan cümlelerde değil gizlenmiş kelime aralarında.

Sevgimle li_la.


deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
21.11.2010 11:26:58
Son çizgi ne zaman?
En son çizgi...
Yüzümüzdeki...
Kuyunun dibindeki, dolunayın üstündeki...
Gide gide solar elimizdeki çizgiler...
Rotamız şaşar...
Güzeldi, kutlarım.
Sementer
Sementer, @sementer
21.11.2010 08:56:14
Özel bir anı,kalıcı yapmak ölümsüzleştirmek daha da güzel.Her daim okuduğunda o gün aklına gelecek.Bize de yaşattığın için teşekkürler.Güzeldi :)
TekinSağ.
TekinSağ., @tekinsag-
21.11.2010 08:50:01
Anladığım odur ki, yazı yazmak konusunda yenisiniz. Bu durumda iki tavsiyede bulunayım.
1. Yazıyı bütün olarak düşünün ve kullandığınız zamanların birbirleriyle aynı olmasını ya da örtüşmesine dikkat edin.
2. Yazı hazır dediğiniz anda, en az üç kere yüksek sesle yazıyı başka birine aitmiş gibi kendinize okuyup düzeltmelerini yapın.

Bu iki öneri bize ne kazandıracak. Öncelikle hazırladığımız yazıya edebi bir kıymet kazandıracak ve yazarken yaptığımız kimi hataları başkaları görmeden görmemizi ve düzeltmemizi imkan verecektir.

Misal; "O kadar dua bekleyen çok ki;" cümleniz "Dua bekleyen o kadar çok insan (dost, sevgili) var ki;".

Bir gün içinde yaşanılanlar anlatılırken hele de ikinci şahıs olarak anlatılırken aklının derinlerindeki iç konuşmalar, sonuçlara varışları, olayları kavrayışları biraz daha derinlikli olabilir. Basit olana edebi bir anlam yükleyen bu derinlik çalışmalarıdır. Okur Küçük iskender'den konuşulmuş olmasıyla değil, küçük iskender dendiğinde kahramanın neler hissettiğini neler düşündüğünü aslında onunla ilgili doğru bir eleştiri yapmasına odaklanır.

Çok uzattım. Başarılar.
Şükran AY
Şükran AY, @sukranay
21.11.2010 08:10:56


Öyle güzel, samimi duygularla anlatmışsın ki sevgili li-la hayran olmamak işten bile değil.

Uslûbunu çok beğendim.Sevgili Havin' e de katılıyorum deneme mutlaka olmalı.Mutlaka.Kalemin çok yatkın.

Hepimizin içinde böyle kaygılarımız , tasalarımız var.Geçmişe yanmalarımız.Kim aynı kalıyorki bitanem.

Hangi gülüş, hangi kalp çarpıntısı, hangi heyecan, hangi......

Bu arada hani biraz da kıskanmadım değil hani :)) Her ikinizde çok ama çok şekersiniz.

Haklı başarını kalben kutluyorum.

Öpüyorum canım.Sevgiyle.
Selahattin YETGİN
Selahattin YETGİN, @selahattin-yetgin
21.11.2010 07:12:00
Yılgın bir düş ağrısının kimliksiz şehirlerinden gidişin sorularıdır dudaklarımızdaki uçuk, türküyle ovar, şiirlerle uykulara yatırırız. Her sızı kendi tozlarını biriktirir gönül raflarında, karelerde biriken anlarla gün gelir hicranını pekiştirir...
Kutladım yürekten.
Sevi-esin
Sevi-esin, @sevi-esin
21.11.2010 01:44:36
sizi tebrik ediyorum delale saygımla...
meltemecem
meltemecem, @meltemecem
21.11.2010 00:33:17
mutsuz olmak istediğim zaman bu çok kolay oluyor ama mutlu hissetmeye çalışmak ne kadar zor..kendini tanımak çok zor..havin doğru söylüyor deneme yazmalısın
sevgiler
siyah ojeli mesnevi
siyah ojeli mesnevi, @siyahojelimesnevi
21.11.2010 00:19:49
sanırım çok şey kaybetmişim...
Cömert Yılmaz
Cömert Yılmaz, @comert-yilmaz
20.11.2010 19:32:29
10 puan verdi





yüreğine ayna tutup
gençliğimi süslüyorum çocuk…


okuduğun dualarda adım geçti gibi hissettim/öylesine içten

sevgiyle…





Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
20.11.2010 18:52:03
10 puan verdi
buğulu camların güneşe bakan tarafına kaymıştı bir yıldızın suçsuz bakışları....

yakışıyor sana yazmak ...

kutladım...
DemAN
DemAN, @deman
20.11.2010 17:21:16
Güzel bir dostluğun ardında kalan Günlük mü desem deneme mi desem yoksa bir anı desem?

Sonuçta güzel bir yazı olmuş ve dostluklar baki kalsın. 2. tekilde yazmayı özelikle mi istedin?

"Şimdi ;ne buğulu cama bir kalp ne de bana sen lazımsın... " bu son dizede anlamadığım bir şeyler var ama çıkaramadım.

Tebriklerimle...


Selamlarımla


ASMEROZ-62(Gülşen Polat)
ASMEROZ-62(Gülşen Polat), @asmeroz-62-gulsenpolat-
20.11.2010 16:19:01
10 puan verdi
Okuyunca yaşar gibi oldum, içten sıcacık ve duyguluydu kutlarım prenses kalemin hiç susmasın...


UMUT ve DOSTCA
Nar-ı Çiçek
Nar-ı Çiçek, @nar-icicek
20.11.2010 13:23:09
10 puan verdi
"Bir duada şöyle geçiyordu: “hasta olup el ayak önüne düştüğümüzde bizlere iki gün yatak, üçüncü gün ölümü nasip eyle!” "

Öncelikle duaya Amin diyorum tüm yüregimle !!

Yaziya yorumdan gectim dostluga konusuyorum...

Biliyorum ki sevgili Havin ile sanaldan reale gecen dostlugun günesinden sizan bir anlatim idi bu..
Kendim görüsmüs kadar sevindigim bu iki dostlugun hep yildizlar üstünde olmasi dilegimle..

Yürekte olan yüreklere sonsuz sevgilerimle.
**Havin_**
**Havin_** , @--havin---
20.11.2010 13:05:33




Bu çığlığı tanıyor gibiyim ama bir fark var ki hani Eminönü denizinin güzelliğini gördüğümde çocuk gibi oluyorum ya bunun ertesi ya da aynı yerden başka bir penceresi. İnatla umut diyorum daima,inanıyorum duama duayı duyacak olan Rahman'a..Hani Eyüp Sultan Hazretlerine dönüp de içte çığlık dilde lâl bir hal vardı ya işte onun güveni olmazsa nasıl dayanılır hayata...


Ama o garson ve halim (!)Hiçbir şey demiyorum ...


Satırları okurken dikkatimi çekti de deneme üzerinde çalışmalısın...Şiirden öte kendinle ve çok daha rahat bir silüetle..Dene...


O gün harika birgündü tabi senle olan tarafı harikaydı.Çok daha güzel günleri yaşamak dileğiyle...Çok ama çok özelsin benim için unutma..





**Havin_** tarafından 11/20/2010 1:06:53 PM zamanında düzenlenmiştir.
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
20.11.2010 11:12:54
Yazıda finalde güzel.

Sorular daha da hoş.

Kutladım kardeşim.

Selamlar.
ferromuratti
ferromuratti, @ferromuratti
20.11.2010 11:08:39
Hayat her zaman cesur olunulamıyan perde olduğu için duyguların anlatımı da o kadar kolay olmamaktadır, çünkü sevgi çok büyük ve her zaman egoyu alt edebilmiş yegane kuvvettir. Bu günlerde eski dostları bulma telaşı almış,peki eldekileri ne yapıyoruz yıkım sadece yıkım, eski dostlarınız bir tıklama ötede denilince güzel ama yahu şu arkadaş gelmiş yarın görüşelimmi deyince yalandan programı varmış gibi konuşmak en basiti olsa gerek.
Dostlarımızın kıymetini bilelim yoksa gün gelir o insan size artık arkadaşız biz dost değiliz der ve siz sadece öylemi diyebilirsiniz, başka mı başka bişey yoktur ikiniz arasında belki bir selam o da denk gelirseniz.
HakkınSesi
HakkınSesi, @hakkinsesi
20.11.2010 11:07:25
Güzeldi tebrikler....
meselci
meselci, @meselci
20.11.2010 10:55:36
6 puan verdi


li-la

duygu seli halde yazmışsın bunu. paktı satırların.

o sohbeti ikinizde dinleye dinleye ben de yaşamış gibi oldum.

baki olsun dostluğun h. ile.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL