Bir erkek bir aşka “Olacak…” gözüyle bakarsa, o aşk başından bitmiş demektir. Çünkü erkeklerle kadınlar arasındaki fark budur; kadınlar her yeni günde daha çok keşfedilmek isterler. Kesin gözüyle bakılan bir şeyin keşfedilmesi mümkün değildir, onu zaten çözmüş, sadece zamanını bekliyoruzdur.

Eğer kadınsanız; kesin gözle bakan birinden uzak durun. Erkekler denemeyi severler ama bilin ki denemeyi seven erkekler gerçekten severler. Bir erkek kapınıza birden bire geliyor ve her şeyi oldu bitti’ye getiriyorsa o aşktan hayır yok demektir. Ama bir erkek kapınıza geliyor ve de kapıdan geri dönüyorsa fırsatların ucunda oralarda bir yerlerde aslında size yakınken bile hasret demektir.

Erkekle kadınların mantıkları ters çalışır, duyguları daha bir ters. Bir erkek, bir kadını çözmeye çalışıyorsa bu onun gerçekten ilgilendiğini gösterir, “Olur mu olmaz mı?” diye kafa yoruyorsa gerçekten bir şeyler hissettiğini gösterir. Bir kadın, birdenbire seviyorsa aşka susamış, bir erkek birden bire âşık oluyorsa gerçekten yanılmış demektir.

Erkek kadını kıskanırsa güvensizlik; kadın erkeği kıskanırsa çekememezlik olur. Kıskançlığın olmadığı bir ilişkiye dönüp de “Aşk” demek, sevginin derinleşmemiş boyutunu gösterir.

Seven erkek, kıskandığını belli ettirmek istemez ama kendini baskılarıyla mutlaka ele verir. Kıskanan bir kadın, kıskandığını belli eder fakat; tepki alıyorsa geri çekilir, bahaneler üretir.

Ama esasında gerçekten sevilip- sevmediğimiz bir ilişkide kıskançlık bile sahtedir.
Erkek gerçekten severse, engelleri görmezden gelir. Kadın gerçekten severse, o sevgiliye ömrünü verir.

Birbirlerini anlayamayan kadınla erkeğin tek problemi; hislerini gerçekten ifade edememelerindendir.

Ama her zaman bir taraf daha özverili davranır, o taraf da ilişkiyi sırtlayandır. Bir kadın duygularını açıklıyorsa, vazgeçme lüksü olmaz. Vazgeçerse erkek; kadının hiç sevmemiş olduğunu düşünür, gururu incinir bir daha ardına bile bakmaz.
Ama düşünmez; bir kadın sevdiğini söylediği halde her türlü fedakârlığı yapabiliyorsa ve vazgeçiyorsa bunun adı ne olabilir diye…

Kadın yorulmuştur… Tek başına ilişkiyi sırtlamış olmanın verdiği acıyla uçmak istiyordur ama esasında çok sevmiştir, sadece sevdiği kadar sevilmeyi beklemiş hayal kırıklığına uğrayınca da geri çekilmiştir.

Bir erkek duygularını açıklıyorsa; sevdiği kadından mutlaka bir şeyler beklemiştir, hayır cevabını alıyorsa içine kapanmış ve de bundan sonra duygularını ifade etmeyeceğine dair kendince bir söz vermiştir. Duyguların açıklanmasında kadın- erkek ayrımı varsa; bu toplumun eksik yanını gösterir.

Seviyorsan cinsiyete bakmazsın, gerçekten seviyorsan; bekleme salonuna alır gibi sevgiliyi askıya almazsın. Gerçekten seviyorsan evet, belki olur mu olmaz mı der bir adım geride durur seyre dalarsın ama gerçekten seviyorsan seyre daldığın yerde sevgiliyi kaybettiğinde bakakalırsın adım atmadığın için...
Kadınla erkek arasındaki tek fark; kadının kadın; erkeğin de erkek olduğunu bilmesinden geçer.
Kadın gibi kadın; erkek gibi erkek; mutlaka aşkın şerefine içer…

Dilara AKSOY