Hayatın bir deneme yanılma cümlesinden ibaret olduğunu sanmıyorum. Bu mutsuzların, zorda kalanların, bu yarınlara kalma şansı sıfırlananların, bu düşleri yarımda yüzenlerin, bu gemileri alabora olmuş olanların, bu hüzünden hüzün tadanların ortaya attıkları BOŞ BİR LAFTIR diye düşünüyorum...Böyle düşünmekten de çok haklı olduğuma inancım TAM...


Hayatın güzelliği anlatmakla bitmez. Zaten bu güzelliğini ben de betimleyemem, ben de yeterince tasvir edemem. O güç yok bende. Ben ancak görürüm hayatın parlayan, hayatın değişik, hayatın gizemli, hayatın gerçek, hayatın canlı ve hayatın dinamik yüzünü...


Hayat yürüyen bir merdiven gibidir. Basamakları çıkıldıkça panoraması da açığa çıkıyor...


’Hayat her şeyiyle güzeldir’, ’yaşamaya değerdir’ diyenlerin safındayım. Bu cihette ayrılmayı hiç düşünmüyorum. Bu yönde bana verilen koca ömrümü tamamlamak istiyorum. Daha aklımı yitirmedim, daha kalbimle hareket ediyorum...


Bin bir rengine doyum olmuyor. Her mevsimi ayrı bir cennet gibi. Her anı, farklı bir heyecan zamanı. Bir türlü hayatı tam tamına tanımlayamıyorum. Bu da beni hayat karşısında ha bire kamçılıyor...


Ve bize bağlıdır hayatın niceliği ve de niteliği. Biz nasılsak, aslında hayat da öyledir. Bize göre anlam buluyor, bize göre sıfatlar kazanıyor, bize göre kötü tarafını gösteriyor, bize göre iyi yanını sergiliyor, bize göre kumaşının ederini ölçüyor, bize göre davranıyor, bize göre hakkettiğini alıyor ya da almıyor ve bize göre şekilleniyor hayatın kendisi...


Hayatın kendisi, özü mükemmeldir. Durudur toprağı. Havası temizdir. Suyu berraktır. Ateşi yakmayandır. Ve tabiatı uslu bir çocuk gibidir...



...............................
Mehmet Selim ÇİÇEK
6 Kasım 2010,,,09.36
Mardin