(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Heyecanla okudum. Etkileyici ve okuyucuyu içine çeken bir üslubunuz var. İçseslerinizi çok seviyorum. Öyküde soluklandığım yerler. Tebrik ediyorum. Sevgilerimle...
Devam etmeyeceğim eklemeye. Bu bitmiş bir öykü aslında. Çok uzun. Belki 25 bölüm çıkar. Ama buraya bu kadarı yeter. Sanat özelliği taşıyan yazıların yeterince ilgi gördüğüne inanmıyorum. Kimse aynı şeyleri okumaktan bıkmamış. Benim amacım fikir alabilmek. Ne yazık ki bu konuda da kimse yol gösterici değil. Beğenilmek değil irdelenmek istiyorum.
Hatırlrsan bir öyküye başlamıştım. İki bölüm ekledim. "Çizmedeki Laleler" Sen de okumuştun. O yazıyı yazarken alacağım eleştiriler benim için çok önemliydi. Çünkü, denemek amaçlı da olsa başka bir kültürün tarihini araştırarak ve gerçekten pek denenmemiş bir anlatımla yazdım. Ama gördüm ki, okuyucu edebiyat değil, "gazete haberi gibi yazıları" tercih ediyor. Eğer burayı küçük bir Türkiye olarak düşünürsek, karamsarlığa kapılmamak elde değil.
Öykünüz hakikaten güzel. Fakat seçtiğiniz başlık son derece yanlış anlaşılmaya müsait ve ağır bir başlık. Ama bu konuyla ilgili hiç eleştiri yapılmadığına göre demek bir tek ben rahatsız olmuşum. Eserin bir anlamda özeti gibidir başlık ve başlı başına bir kriterdir seçimi.
Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum. Saygımla...
Haklısınız, başlık ağır. Ama bilerek seçilmiş bir başlık bu. Yazının ilk bölümünde "cumhuriyetin ikinci karıları" ne demek izah ediliyor. Zaten bu bölümden başka eklemeyeceğim. Yazılarımı uzun bölümler halinde yayınlamıyorum. Sadece fikir almak amaçlı bir kaç bölüm eklerim. Bu yazı da mizah ama politik...O yüzden burada yayınlayamam.
Şu ana kadar sadece bir arkadaşım başlığı beğenmediğini söyledi. İkincisi de siz. Aslına bakarsanız benim de can atarak seçtiğim bir başlık değil ama, bu uzun bir öykü ve başlığıyla tam anlamıyla örtüşüyor ileriki bölümler. 1950 lerin sosyal hayatını anlatan bir öykü. Araştırılarak yazılmış.
Kimse yanlış anlamaz umarım. Dediğim gibi başlıkdakilerin kimler oldukları birinci bölümde var.
İlginiz ve eleştiriniz için teşekkür ederim. Keşke yazılarım hep bu şekilde eleştirilebilse. Çok şey kazanacağıma inanıyorum. Saygılarımla.
Öykünüz hakikaten güzel. Fakat seçtiğiniz başlık son derece yanlış anlaşılmaya müsait ve ağır bir başlık. Ama bu konuyla ilgili hiç eleştiri yapılmadığına göre demek bir tek ben rahatsız olmuşum. Eserin bir anlamda özeti gibidir başlık ve başlı başına bir kriterdir seçimi.
Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum. Saygımla...
Haklısınız, başlık ağır. Ama bilerek seçilmiş bir başlık bu. Yazının ilk bölümünde "cumhuriyetin ikinci karıları" ne demek izah ediliyor. Zaten bu bölümden başka eklemeyeceğim. Yazılarımı uzun bölümler halinde yayınlamıyorum. Sadece fikir almak amaçlı bir kaç bölüm eklerim. Bu yazı da mizah ama politik...O yüzden burada yayınlayamam.
Şu ana kadar sadece bir arkadaşım başlığı beğenmediğini söyledi. İkincisi de siz. Aslına bakarsanız benim de can atarak seçtiğim bir başlık değil ama, bu uzun bir öykü ve başlığıyla tam anlamıyla örtüşüyor ileriki bölümler. 1950 lerin sosyal hayatını anlatan bir öykü. Araştırılarak yazılmış.
Kimse yanlış anlamaz umarım. Dediğim gibi başlıkdakilerin kimler oldukları birinci bölümde var.
İlginiz ve eleştiriniz için teşekkür ederim. Keşke yazılarım hep bu şekilde eleştirilebilse. Çok şey kazanacağıma inanıyorum. Saygılarımla.
Teşekkürler Engin Bey. Hem beğeniniz için hem puanınız için. Evet bu öykü oldukça uzun ve 1950 lerin sosyal ve siyasal hayatını anlatan bir mizahi öykü. Ama burada daha fazlasını yazmayacağım.
İnşallah Nedim Bey ekmek davasına yenik düşüp, doğru bildiği yoldan sapmaz. Yazınız emeği dışında bedeniyle hak arayan kadınları çok güzel anlatmış Aynur. Böylesi kadınlardan en az Nedim Bey kadar nefret ettiğimi bilmenizi isterim. Bulaşık yıkayarak hayatını kazan, insan gibi kazan derim ben! Yazıdan örnek alınacak çok şey var. Dileğim güne gelerek birçok okuyucuya ulaşmasıdır. tam puan. Ha bu arada sana geldiğimi kimseye söylemedim daha:))
Aynur, bu öykü çok güzel ve devam etmeli bence. İçinde her türlü edebiyat var. Entrika, mizah, dram daha ne diyebilirim ki.
Birkaç kişiye kırılmış olabilirsin ama onları değil bizi cezalandırıyorsun. Senin kalemini ve yazım şeklini takip ederek çok şeyler öğreneceğime ben inanıyorum. Umarım başka inanalar da vardır. Sevgimle...
Emine Abla...Bırak bilmesin kimse...Zaten geldin bile sayılmazki, sadece iki saat...Seni ağırlayamadığım için kaç gündür üzgünüm biliyor musun? Bana ne ben bunu saymam.
Galiba kabak yine Nedim'in başına patlayacak.Melahat dişiliğini kullanarak, sıyrılacak bu işten. Güzel devam ediyor Aynur kardeşim, takipteyim. Sevgi ve selamlarımla...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.