10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1568
Okunma

Uzaklığının zorluğu bazen öyle bir çöküyor ki ruhumun üzerine. Konuşacak, paylaşacak o kadar çok şey varken, yutkunmak tek başına. Ağır geliyor. Oradaki varlığını bile bile susmak.
Hayaller, hayallerimiz… Çok değerliler, biliyorum. Ama bilmek yetmiyor be sevgilim. Yaşamak istiyor insan. Bir an, bir saniye bile olsa. Gerçekten yaşanabileceğine inanmak istiyor, insan. Geleceğe dair bir işaret, bir ümit. “ Olur, olacak “ diyebilmek, inanabilmek. Ruha bir esinti gibi. Tatlı, serin bir fısıltı, nefes gibi.
Köşedeki koltuğumu anlatmıştım sana, hatırladın mı? "Evim yerleşip, işlerim bitse ve ben o koltuğa oturup kahvemi yudumlasam" demiştim. Caddeden geçen insanları, arabaları seyretsem. Ya da gün doğarken ufukta, şehrimi izlesem.
Gri sabahında şehrimin
Yağmur vururken camlara
Yanımda olduğunu
Hayal ettim
İstedim
Yoktun
Geceler geçmiyor. Daha önce söylemiş miydim sana? Fazla şikayet etmemeye çalışıyorum, yokluğunda. Ama geçmiyor işte. Öyle kendimle kalıyorum ki… O zamanlarda, çok istesem de, seni bile alamıyorum yanıma. Kendime ceza verir gibi yaşıyorum, alaca saatleri. “ O yoksa bu yalnızlıkla yaşayacaksın “ diyorum, kendime. Diyorum ama gel de sen bunu ellerime anlat…
Akşamın alacası
Dans ederken bulutlarla
Elini hissetmek istedim
Ellerinin arasında
Sıcaklığını
Bekledim
Yoktun
Gece yorgun adımlarla uzaklaşırken penceremden, yavaşça doğruluyorum yerimden. Kül tablalarını döküyorum. Sabaha kalırsa çok kötü kokuyorlar. Sen de sevmiyorsun, biliyorum. Telefon konuşmamızın bir yerinde söylemiştin: “ Akşamdan dağınık kalan salondan hiç hoşlanmam “ demiştin. O günden beri, her gece, sen varmışsın gibi topluyorum evimi. Bardakları bulaşık makinesine koyuyorum. Bir tek bilgisayarım açık kalıyor. Son cümlelerimi yazmak için.
Ben seni yokluğunla seviyorum
Dedim
Duymadın
Çünkü
Yoktun
İyi uykular bir tanem…
Eser Akpınar
16.10.2010
İzmir