Sevda sokağının tam cağrazındayım;ölüm ile yaşam arası kısa bir yoldayım;ömrümün orta çağındayım;yağmur yağıyor inceden;üstümde sıyah bir ceket;sıgaramda var bir paket;yine o aynı türkü çalıyo;aşık veysel içimi parçalıyo;pencereden dışarıya bakıyorum uzunca bir duvar;tellerle örgülü;gökyüzüne bakıyorum;birbirleriyle söyleşen yıldızlar;guguk kuşu öter durur birazdan;gayretli bülbülün sesi taşıt seslerinden duyulmaz;yeni bir gün doğar;sabah güneşi ışır sevenler bakışır;insanlar cami önlerinde bahtıyar;kimileri meyhane önlerinde;herkez tezgahını açar besmeleğle;çocukken herşey çok güzeldi;kurd adamsın çık taki diyene kadar çıkmazdık;kara kedi gördüğümüzde saçımızla uğraşır;terliyken su içmeye bayılırdık;kafliğimizi hiçbir misketle değişmezdik;bizim assassin grid imiz süper marioydu ediyle büdü favorilerimiz;tututuğumuz takımı hep bir adım öne çıkarırdık tabi ön diye bişi kalmadı;sevdiğimizden utanır hayallerimize çıkışırdık; bugün sevgi yürekde değil dilde;belli değil bu düzende;kimin eli kimin cebinde;bir evin bir yatın oldumu yarın dizinde;aşklar kalmış dünde;suçlu dışarda haklı içerde;bu hep böğle olmuştur;bazen hiçbirşey anlamıyorum bu hayattan;her defasında geri dönüp sarunlarımızı başa getiren halımızide hiç sevmiyorum;zamanın gerdiği gerçek bir ipin düğümünü;kafam çok karışık.