Tabiattaki canlıların, can damarı yağmurdur. Gök gürlemesi ve şimşeklerin çakması arkasında şarıl şarıl yağan yağmur. Yağ yağmur; yağ, dağa bağa yağ…
Yağmurun yağması, ruhuma incelik veriyor. Şiddetli bir yağmurda hemen elektrikler gider ve karanlıkta kalırsınız. Gök gürleyip şimşeklerin çakması, yıldırımların düşmesi neticesinde şu anda elektrik gitmiş ve mum ışığında yazmaya çalışıyorum. Kalemim ve masam, yazımı gölgelemekte hiç de geri kalmıyor.
Yağmur, bir nimettir anlamasını bilene. Anlamını bilmeyene bir felaket. İşini, parasını ve rahatını düşünenler yağmurdan zevk almazlar. Onların zevk alma yöntemleri, bir başka yere yönelmiştir.
Yağmur yağdıkça, yer gök sevgi yumağına gömülür. Dereler, ırmaklar ve nehirler sessizliğini bozar, sevinçten dört köşe olur. Yağmuru anlamak ve anlamlandırmak çok önemlidir. Bazıları, şu yağmur bir bitse, bir kesilse derler. Kendi menfaatleri çerçevesinde düşünürler, yağmurun yağmasını. Oysa milyonlarca belki de milyarlarca canlı, bir damla su için ağzını açmış bekleyedurur. Düşüncesiz insanlarsa, yağmurun bile yağmasını kendi keyifleri doğrultusunda olmasını isterler.
Yağmur ölüm bile getirse, onun rahmet olduğunu asla unutmamalıyız. Yağmur yağarken belki birkaç can alabilir; ancak gerisinde milyonlarca hatta milyarlarca canlıyı hayata bağlar. Şükretmesini bilmek çok önemlidir. Onun bir damlasını acaba sen indirebilir misin? Saatlerce yağan yağmur, ruhumu o kadar okşadı ki anlatamam…
Müslüman, yağmurun yağmasına tefekkürle bakmalıdır. Kaderin her anında var olan tefekkürden bahsediyorum. İnsanı insan yapan, insanın kendini ve Rabbini tanımasını sağlayan tefekkür. Yağmuru, karı, doluyu kısaca hayatın hareketliliğini anlatan tefekkürden bahsediyorum…
Bulutların bir arada kümelenmesi, sonra havanın iyice kararması ve yer gök karanlığa mahkûm kalmışken, rahmet damlalarının bütün canlıları kuşatması ne güzeldir ne güzel. Şiddetli şiddetli gök gürlemeleri, şimşeklerin ardı ardına çakması ve bir yerlere yıldırımların düşmesi… Sonra birden haberler yayılır; su, sel baskınları, can ve mal kayıpları. Bu olaylara sevinilmez fakat yağmursuz bir yaşam da düşünülemez.
Yağmur, sen ilkönce benim kalbimde yağıyorsun. Ruhumu inceden inceden okşuyorsun. Seninle gözlerimin içi gülüyor ve seninle hayata bambaşka bakıyorum.
Tefekkür dünyama zenginlikler katıyorsun. Seni çok seviyorum ve Rabbime sonsuz teşekkürler ediyorum, rahmetini bizlerden esirgemediği için. Allah’ım! Sen, ne kadar büyüksün, kudretlisin. Sana kul, köle olmayayım da, kime kul, köle olayım? Benim canıma can veren Allah’ım! Senin inancın olmasaydı, yaşamım amaçsız ve köksüz kalırdı…
Ey rahmeti bol Allah’ım! Bu göndermiş olduğun yağmur rahmeti, seni bizlere daha iyi tanıttı. Her bir damlan, sen zikrediyor. Seni zikretmek, dünyanın en güzel sözüdür.
Yağmur, sen baharın daha da başkasın. Otlar, çöpler, kuşlar ve bütün canlılar senin özleminle yanar tutuştur. Çiğdemler seninle açar, nehirler seninle coşar. Tarlalardaki ekinler, seninle boy boy atar. Barajlar suya kanar. Ağaçlar köklerini yerin derinliklerine seninle salar. Yağmur, senin her yağışında mutlu oluyorum, engin tefekkürlere dalıyorum.
Sen, Rabbimin vermiş olduğu en güzel nimetsin. İnsanların kirlerini sen temizliyorsun, kalplerini sen beyazlatıyorsun. Rabbim, seni bizlere gönderdiği için, ona sonsuz teşekkürler ediyorum…
28.06.2010
Akdağmadeni