---- Sevdiklerinizle mutlu ve kutlu bir ramazan bayramı geçirmeniz temenimle...

............................................


Gece vaktinin bereketi öyle büyük, öyle yüce ki. sessizliğini dinleye dinleye uyumak, acayip keyif katıyor ruhuma. İyi ki gece var hece hece.





Şairler kıskançtır. Kıskanç olmasalar şiirler çok bayat dururdu gözlerimizde. Sözleri tatlı tatlı çıkıyor diye, şairleri küçümsemeyin sakın.





Kendimi her an dürtmeliyim. Başkalarına akıl satmadan önce, kendime akıl vermeliyim. Şayet, derdim akil biri ve iyi huylu bir insan olmaksa.





Bu ramazan’ın son sahuruna kalkamadım. Gece 2’de yatağa girdiğim için, uykuya yenik düştüm. Sabah namazımı da kaçırdığım için çok üzgünüm...





Bazen kendimi garip duyguların tam ortasında bulurum. O anlarda canım zerre kadar birşeycik yapmak istemiyor. O vakitlerde susarım saatlerce.





Faulkner, “Yaşayabilenler yaşar, yaşayamayanlar da yazar” demiş. Bu söz sanırım benim için de geçerli. Yazdıklarım beni ele veriyor çıplak.





Bir işe kalkışmadan ne yapmak lazım? Direk girişmek mi lazım, yoksa beklemek mi? Bana göre her halde düşünerek hareket etmek en iyi seçim...





Mardinli olmak, bir ayrıcalıktır benim için. Beyaz taşlarında hayatı buluyorum her seferinde. Mistik kokusunda kaybolmak, yetiyor yaşamama..





2010 Ramazan orucu da bitti nihayet. Yarın da Ramazan Bayramı. Ama işim dolasıyla ailemden ve sevdiklerimden uzakta bayramımı kutlayacağım..


*


Edebiyat dünyası kalemşörleri birbirinden uzak yaşamaya özen gösteriyor. Yanyana gelip edebiyatı konuşmayı bir kenara bırakıyorlar ne yazık.



...............................................
MehmetSelimÇİÇEK
7-8 Eylül 2010,,,
Mardin