İlköğretim okullarından birinde, Hakan Öğretmen yüksek lisans yapmaktadır. Yüksek lisans yapmak bir öğretmen için güzel bir iştir. Ne var ki bu öğretmen yüksek lisans yapma olayını olduğundan çok abartmaktadır. Yaptığı yüksek lisansı her yerde övüne övüne anlatması, bazı meslektaşlarını incitmişe benzer.
Mastır yapan Hakan Öğretmen, öğretmenler odasına her geldiğinde bir konu üzerinde tartışma yapılırken araya girer ve sonra:
“Bakın arkadaşlar! Ben mastırlıyım.” dermiş.
Arkadaşlarından Kenan Öğretmen ise onun bu sözüne karşılık:
“Ben de Kaleli’yim.” Demiş.
Hakan Öğretmen bu olaya biraz bozulmuş. Başka bir gün, yine bir olay üzerine konuşuluyormuş; yüksek lisans yapan arkadaş:
“Bakın arkadaşlar! Ben mastırlıyım.” Demiş.
Kaleli’nin hazır cevaplılığı hiç biter mi?
“Arkadaşlar ben de Kaleli’yim.” Demiş.
Aradan uzun zaman geçmiş; mastır yapan Hakan Öğretmen her şey unutulmuş zannedip, yine bir konu tartışmasından sonra:
“Arkadaşlar! Ben mastırlıyım.” Demiş.
Kaleli Kenan Öğretmen yine sabredememiş:
“Arkadaşlar! Ben de Kaleli’yim.” Demiş.
Mastır yapan öğretmen, Kaleli’nin suratına bön bön bakmış…
Kaleli Kenan Öğretmen sözüne devam etmiş:
“Arkadaş, suratıma niye öyle bön bön bakıyorsun? Valla diyom bak, ben Kaleli’yim.”
Bu olayın yaşandığını gören hizmetli Kerem, olayı hatırladıkça gülmekten kendini alamamış ve demiş ki:
“Herhalde bir Kaleli bir mastırlıya bedelmiş.”
04.09. 2010
Akdağmadeni