7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2096
Okunma

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM”
"Bu gün sohbette dinlediğin bir hikâyeyi anlatmak istiyorum. Müsaadenizle efendim.
İnşallah Allah’ın izni ile anlatmaya muaffak olurum.
“Zamanın ileri gelenlerinden olan, Abdul bin Mübârek, adında bir zat.
hacca gider orada hac vecibelerini îfa eder ve döner .
Bir gece rüyâsında bir ses duyar ey Abdul bin Mübârek; "Bu sene hac’ca gidenlerin,
hiç birinin hacılıkları kabul olmadı." der.
Bu söz üzerine Abdul bin Mübârek öyle kötü olur ki, bir panikle kalkar yatağından biraz oturur tekrar yatar.
O ses yine şöyle der. "Şam’da ki ayakkabı tamircisi olan , Abdullah bin Muaf’ın yüzü suyu hürmetine, bu seneki hacıların hacılıkları kabul oldu." der .
Abdul bin Mübârek kalkar; "Bunca kulun hacılıkları kabul olmazken, bu zatta kimdir ki?"
O zâtın yüzü/suyu hürmetine kabul olundu? Der ve kalkar şama gider Abdul bin Muaf’ı bulur.
"Arkadaş sen bu sene ne yaptın ne işle meşgul oldun." der .
Abdul bin Muaf, "Ben kendi halinde ayakkabı tamircisiyin onunla meşkul olur geçimimi helal yoldan sağlamak için uğraşıp duran biriyim." der. Abdul bin Mübârek tekrar sorar; "Bu sene hacıya gittin mi? Abdul bin Muaf hayır efendim gidemedim." der.
Bu söz üzerine Abdul bin Mübârek , "O zaman sana bir müjde vereyim! Sen hacca gitmemene ramen , hacılığı kabul olmuş bir zatsın, ve bu sene tüm hacıların hacılıkları senin yüzü suyu hürmetine kabul olundu." der.
Bu söz üzerine ayakkabı tamircisi ağlamaya başlar. Abdul bin Mübârek, "Peki gitmedin de bu iş nasıl oldu." diye sorar?
Ayakkabı tamircisi: "Efendim benim hanımım hâmile idi aşyeriyordu, komşudan yemek kokusu gelir burnuna ve hanımım ben o yemekten istiyorum git bana o yemekten getir diye beni gönderdi.
Ben çekinerekten mahcup bir halde, komşuya gittim kapıyı çaldım . Kapı açıldı komşu kadından, çekinerekten o pişirdiğiniz yemekten biraz verir misiniz, eşim hamile canı çok çekmiş o yemekten istiyor." dedim.
"Komşu veremem efendim çünki benim yemeğim size verilecek türden değil dedi. Ben tekrardan hanımım hamile olduğunu o yemekten canının çektiğini söyleyince. Komşum ben öyle bir şey pişirdim ki size veremem . Kocam yok! Çocuklarım bir haftadır açlardı ağlaşıp duruyorlardı.......Dışarıda ölmüş bir kedi buldum onu getirip pişirdim . Siz Müslümansınız size onun için veremem dedim, pişirdiğim ölmüş hayvan etidir." dedi.
Bu söz üzerine Abdul bin Muaf o kadar üzüldüm ki ...... Eve geldim ve otuz senedir (hac için) biriktirdiğim parayı alıp komşu kadına verdim.
Onun için hac’ca gidemedim deyince.
Abdul bin Mübârek demek! "Dul bir bayanın ve üç yetimin hayatını idame ettirmek hacca gitmekten daha eftaldir der !...
…emine erdem 26/8/210