Köyün birinde köylüler, Ramazan orucu tutmazlarmış. Bu oruç tutmayan köyden bir aile de şehirde yaşarmış. Bu aile, şehirde ara sıra Ramazan Oruçlarını tutarmış. Köylerine vardıklarında ise bu aile, diğer köylüleri gibi Ramazan oruçlarını yermiş.
Bu aile, Ramazan ayı içinde köylerine gitmiş. Köylerinde birkaç gün kaldıktan sonra şehre dönmeye karar vermiş. Şehre akşam ezanı okunmadan iftar açılmadan gelmiş. Tabi ki dar vakitte geldiklerinden, evlerinde yemek de hazır değilmiş. Evlerinde hazır yemekleri olmadığı için komşunun evine gitmişler. Orada Ramazan sofrası kurulmuş, mis gibi kokan yemekler, sofrada hazırca durmaktadır.
Herkes sofranın başına oturmuş. Bu arada oruç tutmayan komşular da oturmuşlar iftar sofrasına. Herkes huşu içinde akşam ezanın okunmasını bekliyormuş. İftar açmak için sayılı dakikalar kalmıştı. İftar sofrasının başına oturan komşunun çocuğu ezan okunmadan başlar yemeği yemeye. Oruç tutan evin küçük çocuğu der ki, yemek yiyen çocuğa:
“Oğlum daha ezan okunmadı, niye orucunu yiyorsun?”
Köyden gelen çocuk şöyle cevap verir:
“Oğlum! Biz köyden geldik. Oğlum! Biz köyden geldik…”
28.08.2009
Akdağmadeni