Bu sayfalar tanığımdır benim : Bir sürü yazı yazdım ; Kürtlerin gerçek amacının bölünmek,ayrı devlet kurmak olduğunu, hak-hukuk-demokrasi yalanlarıyla bizi kandırmaya çalıştıklarını, başlarına ne geldiyse bu yüzden geldiğini.

İmralı mahkûmu,bir süre önce yol haritası şeklinde yayınlamaya kalktığı plânında da bunu açıkça dile getiriyordu. O gün ’İmralı’dan bakla kaçtı’ başlıklı yazımda bunu dile getirmek istemiştim.

Bu gün artık bakla falan basit kaldı. PKK’nın bir numaralı yan kuruluşu olduğu alenen belli olan malûm parti yetkilileri ve belediye başkanları, açıkça niyetlerinin, amaçlarının ve parti hedeflerinin de bölünme olduğunu dile getirmekten kaçınmıyorlar. Ülkenin hepten bekçisiz kaldığına kendilerini inandırmış görünüyorlar.

Bu ülkenin vatanseverlerinin sabrının taşmakta olduğundan habersiz, ortalık yerlerde havlamaya devam ediyorlar. Vatanseverleri karşılarında gördüklerinde, bakalım kuyruklarını nereye sokacaklar ?

Dile getirdikleri ’Özerklik ’ konusunda samimi değil art niyetliler. Asla bizim vatanımıza ,bayrağımıza ve Atalarımıza saygıları falan yok. Asla bizimle birlikte yaşamak istemiyorlar.

Özerklik, bağımsızlığın ilk basamağıdır. Özerklik verildikten çok kısa süre sonra bağımsızlık talebinde bulunup,Kuzey Irak’taki sözde Kürdistan devleti ile birleşmek isteyeceklerdir. Bu şekilde ’Büyük Kürdistan’ hayaline kavuşmak tek amaçlarıdır.

Ne yazık ki ; içimizde, onların özerklik isteğini masumane bulanlar olduğu gibi, ’Büyük Kürdistan ’ projesini destekleyen dış devletler de var oolduğundan, gerçekleşmesi - çok kan dökülmesi pahasına - olasılık dahilinde görülmek zorundadır.

Geleceğin karanlık günlerinde, başımıza gelecek basiretsiz yönetimlerin acizliğinde, güneyimizde, bizden de toprak koparan bir ’ Kürdistan ’ devleti ile karşı karşıya kalabiliriz. Bunun en yakın müttefikleri de ABD,İsrail ve Ermenistan olacaktır.

Bu hayalleri kuranlar, her şeyin güllük gülistanlık olacağı hayalini görmesinler. Bu arada, yıllarca PKK’yı topraklarında barındırıp üzerimize salan Arap ülkeleri de kına yaksınlar. Çünkü bu şer ittifakı, bizim kadar Arap ülkelerinin de başlarına belâ olacaktır.

Kurulması muhtemel bir Kürdistan’ın , içinde de Ermenilerle uğraşacağını da unutmayalım. Yıllardır,PKK’nın en büyük destekçisi, hatta yöneticisi durumunda olan, bize karşı kışkırtan, asıl Ermenilerdir. Ve Güneydoğu’da, toprak talepleri olan da asıl Ermenilerdir. Diyarbakır için, ’bizim başkentimiz ’ diyenlerin de Ermeniler olduğunu Kürtlere hatırlatmak lâzım. Biz Türklerle bir arada yaşamayı kendilerine yediremeyen Kürtlerin, aynı topraklarda gözü olan Ermenilerle nasıl bir arada yaşayacaklarını da, maalesef torunlarımızın görme olasılığı vardır.

Düne kadar toprağın altındaydı yılanlar. Yıllarca koynumuzda besledik. Sürekli bizi boğmayı düşündüklerini, bizi zehirlemeyi düşündüklerini bile bile birlikte yaşadık ve yaşamak istedik onlarla.

Şimdi artık yılanlar su yüzünde. Kimseden de saklanmıyorlar. Amaçları belli, ittifakları belli. Ülkemizi bölmek istediklerini, kurmayı düşündükleri devletleri sayesinde bizden intikam almak isteyeceklerini açıkça dile getiriyorlar.

Sözde dostlarımız, gerçek düşmanlarımız ,tüm yılanlar bir arada : ABD,İsrail,Ermenistan ve Kürtler.

Uyan Türkiye ! Gaflet uykusu, yöneticilerin basiretsizliği, sahte dostlara kucak açmak, koynumuzdaki yılanların kuyruk sallamalrına kanmak biraz daha devam ederse, şer ittifakı ülkemizi bölme hayallerini gerçekleştirmek üzeredir.

Bu gidişle torunlarımız, ülkemizin güneyinde, bütün amaçları bizden intikam almak üzere kurulmuş bir Kürt devleti ile müttefiki olan ABD,İsrail ve Ermenistan belâsı ile uğraşmak zorunda kalacaklar.

Buna hakkımız var mı ? Bu gaflete, bu ihanete, ülke topraklarının bölünmesine göz yummaya hakkımız var mı ? Mezarlarımıza gelip tükürsünler mi, bize beddua mı etsinler ?

Biz Atalarımızdan böyle mi gördük ? Onlara lânet edebiliyor muyuz ?

Uyanalım, uyanalım !

Fikret TEZAL