9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
9179
Okunma

Plajdayım.
Boş içecek şişe ve kutuları yer yer serpiştirilmiş olsa da geçen sezondaki gibi enjektörler sağlığımızı tehdit etmiyor.
Sol tarafımdaki güneşliğin altında mayolu anne, deniz şortlu baba ve yaşları onyedinin üzerinde bikinili iki kız.
“- Babaanneniz arabanın içinde pişmiştir. Gidin getirin de dizlerini kuma gömsün,” diyor anne.
“- Aman anne! Kıyafeti uygun değil buraya!” diyor, yaşça büyük olan, kırmızı-siyah bikinili kız. Sonra kardeşinin elinden tutup kaldırıyor ve baharını almış iki kısrak gibi denize koşuyorlar. Siyah saçları arkalarından gidiyor.
Deniz şortlu adamın elindeki gazeteye bakıyorum.
‘Ahu Tuğba’dan Tanga Şov’ yazıyor ve altında açıklamada bulunuyor:
“Sinema sanatçısı Ahu Tuğba kırmızı bikiniyle güneşlendi Ahu Tuğba Gündoğan koyunun hatta Bodrum’un bu sezonki en gözde mekanı olan ……………………de kırmızı tangasıyla görüntülendi.”
Bu önemli habere konu olan sinema sanatçısı, ‘mal meydanda, saklamanın gereği var mı,’ dercesine gülerek gözlerimin içine bakıyor.
Deniz şortlu adam gazeteyi bırakıp, kalkıyor. Hafif esintiden gazete kapanıyor. Bölücübaşının demeci var:
“- Ne devlet, ne PKK beni dinlemiyor.”
Kırmızı tangalı sinema sanatçımıza bu haberi okutsak ve ne demek istediğini sorsak, sanırım kırmızı rujlu kalın dudaklarını büzecek, omuzlarını iki yana kaldıracak, ellerini apıç arasına sıkıştırıp, sonra da zıplayarak çın çın öten bir kahkaha patlatacaktır:
"- Hah hah hayyy! Bilemicem!"
Deniz şortlu adam, beli bükülmüş ihtiyar kadının koluna girip getiriyor ve başı güneşliğin altında kalacak şekilde yatırıp, bacaklarını kuma gömüyor.
“- Yandım oğlum, varsa az su ver,” diyor, yaşlı kadın.
Sol tarafımıza üç çocuklu bir aile geliyor.
Üzerindekiler iğreti gibi duran orta yaşlı adam, bizi, güneşliğin altındaki çifti ve dizlerine kadar kuma gömülü yaşlı kadını inceliyor elindeki havluyu kumlara sererken. Mırıldanıyor:
“- Avrupa’da da Türklerin adını batıran böyleleri,” diyor, ihtiyar kadına bakarken. Eşi, üç çocuğu ucube görmüş gibi yaşlı kadına gözlerini dikiyorlar.
Kırmızı-siyah bikinili kız, pembe bikinili kızla denizden çıkıp, bikinilerinin alt kısmını çekiştire çekiştire güneşliğe doğru koşuyorlar. Babaannelerini görünce duraksayıp birbirine bakıyorlar ve sol taraftaki kayalıklara doğru koşuyorlar.
Ben, 90% ının sahte ve cilde zararlı olduğu duyurulan güneş kremimi omuzlarıma sürerken hem sürdüğüm pahalı kremin 10% a girip girmediğini, hem de Güneydoğu’da 50 derece sıcaklıkta karakol nöbeti tutan Mehmetleri düşünüyorum.
Ve Karadeniz, her zamanki gibi sahille flört ediyor.
Yüksel ÖNAÇAN