10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1860
Okunma

merhabalar değerli dostlar...
bu yazıda toplumsal tarihi yanlışlıklar gerçeklerin ne kadar gerçek olduğu insanlığın ulaştığı son nokta irdelenmek istenmiştir..
büyüleyen masallar..(!)
"antik yunan eserlerinin "kendi yazarının ölümünden ne kadar sonra yazıldığını biliyor musunuz?”
merak ediyorsanız buyurun ..!
Herodot’unkiler yazarın ölümünden........ 1300 yıl sonra,
Aristo’nunkiler kendisinin ölümünden....... 1400 yıl sonra,
Sofokles’inkiler ......................................1400 yıl,
Homer’inkiler ise.................................... 500 yıl sonra yazılmışlar.
"Batı’nın Antik Yunan Saplantısı"
bilim tarihçileri 1800 lü tarihten geriye doğru giderek; matematik, fizik, astronomi, tıp, felsefe, tarih, sosyoloji, vs. gibi günümüzün popüler akademik disiplinlerinin yani bilimsel çalışmaların temellerinin ne zaman ve kimler tarafından atıldığını kaynakları inceleyerek aşağıdaki sonuca ulaşmışlar...
16.yy.dan sonra Avrupa’nın,
7.-16. yy.lar arası İslam Medeniyeti’nin,
2.-7. yy.lar arası Bizans Medeniyetinin,
M.Ö. 2.-M.S. 2. yy.lar arası Roma Medeniyeti’nin,
M.Ö. 8.-2. yy.lar arası Antik Yunan Medeniyeti’nin, Eski Hint Medeniyetinin ve Eski Çin Medeniyeti’nin,
M.Ö. 8. yy.dan geriye doğru ise ;
Mezopotamya Krallıkları,
Eski Hint Medeniyeti,
Eski Mısır Medeniyeti ve
Çin Medeniyeti’nin eş zamanlı olarak var olduğunu tesbit etmişler..
"Batı merkezli bir bilim tarihi " yazma niyetiyle oluşturulan bu ‘ilkler’
Antik Yunan’ın, mitolojik kahramanlar, nü heykeller ve Ege’nin muhteşem mekânları ile sarmalanmış tarihi ile karşılaşınca ‘aradıklarını bulmuşlar’ daha geriye gitme ihtiyacı duymadan orada kalakalmışlardır"...(!)
ve doğal sonuç olarak her bilimin babası Antik Yunan’dan çıkar ..(!)
Örnek:
" Hipokrat (M.Ö. 5. yy.),
Tarihin babası Herodot (M.Ö. 5. yy.),
Matematiğin babası Arşimet (M.Ö. 3. yy.) ve/veya Tales (6. yy.),
Sosyolojinin babası Xenophon (4. yy.),
Biyolojinin babası Aristo (M.Ö. 4. yy.)
ve Felsefenin babası Sokrat (M.Ö. 5. yy.) / Eflatun (M.Ö. 5.-4. yy.) / Aristo (M.Ö. 4. yy.) olarak kabul ve ilan edilir."
işin ilginci bunlardan çok önce bu bilim dallarında çalışmaları yapmış olan " Doğulu Alim " ler es geçilir..(!)
batının işlerine geldiği gibi düzenleme alışkanlığı bilinmekte... yani işlerine geldiği gibi ayıklamak...ve göze çarpan ilginç bir başka durum ise ;
"""" yukarıda adı geçen ‘babaların’ yazdığı söylenen eserlerin bugün elimizde bulunan nüshalarında "sadece kendi milletinden olanlara –Antik Yunanlılara- atıfta bulunmalarıdır."
kendilerinden önce yaşamış ve kendisi ile aynı konularda çalışmış hiçbir Doğulu (örn. Mısırlı, Hintli veya Çinli) âlimden hiç söz etmezler..
Ya bu Antik Yunan âlimleri gerçekten ‘ilahi’ / ‘doğa üstü’ güçlere sahiplerdi ve bütün bilgiler kendilerine ‘malum olmuştu’,
ya kendilerinden önceki âlimleri okumuş, onlardan yararlanmış fakat atıfta bulunmamışlardı,
ya da onların orijinal eserlerinde bu atıflar vardı fakat sonradan gelen ve Doğu’ya karşı intikam duygusu ile dolu olan Avrupalı mütercimler bu atıfları ayıklamışlardı..""""""
"Antik Yunan eserlerinin kendi yazarının ölümünden ne kadar sonra yazıldığını biliyor musunuz?”
merak ediyorsanız buyurun
Herodot’unkiler yazarın ölümünden 1300 yıl sonra,
Aristo’nunkiler kendisinin ölümünden 1400 yıl sonra,
Sofokles’inkiler 1400 yıl,
Homer’inkiler ise 500 yıl sonra yazılmışlar.
bu kitapların bugün elimizdeki nüshalarını gerçekten bu kişiler mi yazdı ...?
kendi kutsal kitaplarını bile değiştirenler acaba orijinaline ne kadar sadık kaldı..?
..............gel şimdi ayıkla tarihin taşını ......!
sabiha küçüktüfekçi
2010
(not: batı kelimesi ile çıkarcı kötü niyetler ifade edilmek istenmiştir... bu bilgilere ulaşmak bir tuşun ucundadır..)
( " " ) ("""""")
www.medimagazin.com.tr/mm-buyuklere-masallar-3-batinin-antik-yunana-olan-hayranligi-ky-51470.html