Okuduğunuz
yazı
24.6.2010 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
::
.
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Öncelikle “günün yazısı” övgüsüne layık görülen yazınız için tebrik ediyorum
Eskiden şöhret(!) olmak isteyen kızlar için meşhur, dayalı döşeli “rejisörün yatak odaları” vardı. Geçen ve zamanla ve değişen ortamla birlikte tabiri caizse her taraf “rejisörün yatak odası” gibi oldu. Sanırım yüzdeye vurursak o zamanın kızlarının şöhret(!) olma yüzdesi zamane kızlarının şöhret(!) olma yüzdesine göre bir hayli düşük kalır sanırım. Zaman çok kötü, çook
Her kız, öykünüzün kahramanı “Meliha” gibi şanslı olamıyor.
İlk parağrafta tutup elinden çekiyorsun okuyucuyu... " Bu öykünün kahramanı sen değilsin. Ama okudukca göreceksin ki : onlardan birisi mutlaka sen olacaksın"...Haklıda çıkıyorsun.... Önce sevdiriyorsun öykünün kahramanlarını... Sonra uçurumun başına getiriyorsun... Tam okuyucular " YAPMAAA" diye hop oturup hop kalkarken...!!!!!
İşte o zaman senin özelliğin devreye giriyor. Onları uçurumdan çekiyor, üstedik birde ödüllendiriyorsun. Okuyucu "OH BEE" derken, sende kıs kıs gülüyorsun.
Sizin akıcı üslubunuzun yanında , tarzınızda bu işte...
Kutlarım Sevgi Hanım... Çok bilinmesine rağmen değer verdiğim bir atasözü vardır "ALTININ DEĞERİNİ SARRAF BİLİR" Selam ve saygılarımla....
sevgili sevgi hanım hikayenin bir cümlesininde bile eleştircek birşey yok. hikaye etme, dili anlatımı herşeyi güzel. sadece konu biraz daha özgün olabilirdi.
sevgilerimi gönderiyorum..
lidya tarafından 6/24/2010 11:54:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aynur hanım,sizin sözlerinize niye alınıp kızayım ki!Hele de edebiyat adına olan tartışmlardan oldukça zevk alırım.Buraya yeni geldiğim zaman ne kadar acemilik çektiğimi siz biliyorsunuz.Bu seviyelere sizin gibi dostların desdeği ile geldik.Bak,geçmişimi açık açık söylemekten çekinmiyorum.Hala da eksiklerimiz var ve olacaktır.Burada pişmeye çalışıyoruz.ama pişerken de bazaen gururumuz rencide olabiliyor.Ona da razıyız.
Ben burada sayın hemşerim lidyanın yorumuna yanıt verirken,Sevgi'yi kolladığımdan değil. Hiç kimseye karşı taraflı davranmam.Yarın Sevgi'yi de fırçalayabilirim.Geçenlerde Aysel Aksümer'i fırçaladığım gibi.
Yalnız bazı arkadaşlarımdan ricam,bizim gibi çömezlere eleştiri yaparken özel mesajla hatalarımızı ve eksiklerimizi söylesinler.Zaten binbir zorlukla bir şeyler üretmeye çalışmaktayız.En ufak bir rüzgardan nem kapabiliriz.İlerde iyi bir yazar olduğumuzda allah kısmet ederse o zaman bütün eleştirilere açık olacağımızı sanmakyım.
Yalnız sizin huzurunuzda söylüyorum:hemşerim lidya,yorumunun tamamını sansürlemiş.Lütfen yazarda aynı düşüncelerini bizler daha iyi anlayacağız ne demek istediklerini...Bak o da benim hemşerim.Burada birbirimizin sözlerinden kesinlikle kimse alınmasın...
İyi yazan bir kaç kişi var, onlar da kendini kaf dağında görüyor"bu sözlerim sizlere değil.Muhatapları kendilerini biliyorlar...
Kimseyi savunmak için değil bu sözlerim, sadece edebiyat adına.Lidya gerçekten samimi eleştiriler yapıyor. Ve yazan kişiye he zaman katkısı olur onun eleştirilerinin. Mesela ben, onun eleştirilerden olabildiğince, becerebildiğim kadar yararlanmak isterim. Yetenek ayrı bir şeydir, yeteneği kullanma becerisi apayrıdır. Altın ilk çıktığı haliyle kullanılmaz, işlenirse değer kazanır.Bizim işlenmemiz için de eleştirilere kulak vermemiz gerekir. Sevgili Sevgi Hanım, gerçekten güzel yazıyorsun. Okutuyor yazdıkların kendini. Ama ben hep ne derim, ya hiç yazılmamışı yaz, ya da daha önce yazılanı hiç yazılmamış bir biçimde yaz.
Ayhan abi, bu sözleri senin söyleidğine inanamadım. Sen ki, kimseyi kırmamaya gayret gösteren, şair ruhlu, eleştiriye açık bir adamsın." İyi yazan bir kaç kişi var, onlar da kendini kaf dağında görüyor" polemiğini sana yakıştıramadım doğrusu. Senin ne kadar eleştiriye açık olduğunu en iyi ben bilirim. Umarım, konu uzamaz. Kimse de kırılıp küsmez. Sevgilerimle.
DEğerli hemşerim Lidya,hattime değil ama DAHA ÖZGÜN KONULAR olmalı diyorsunuz?Şaşırdım doğrusu bu önerinize.Bundan daha özgün konu mu olur.ne güzel işlenmiş ve konu seçimi de güzel.Burada ders verilecek bir şey göremedim ben.
Burada kendimizi geliştirmeye geldik.Tabiki hatalarımız olacak.Eleştirileriniz bence " benmerkeziyetcilikten" uzak olsa daha yapıcı olur gibime geliyor.
Dört dörtlük yazar değiliz maalesef.Bir kaç kişi hariç.Onlar zaten kaf dağında görüyorlar kendilerini.
Buradaki düşüncelerimden dolayı sakın bana kırılma.Dobar dobra konuşmayı severim.Bir atasözü vardır:Çok bilen çok yanılr diye.Neyseki bizler az bilenlerdeniz...
Sevgili Lidya hayatımızda şöyle etrafınıza bakarsanız yaşananlar zaten klişe değil mi? Yazılan masallardan, öykülerden, romanlardan hep dersler almaz mıyız?
Sizden çok iyi dersler alacağımdan kuşkum yok.Elimden gelen budur.Beğenen okur, beğenmeyen okumaz sevgili Lidya...
Herkesin kendine has farklı tarzları vardır.Benim tarzım da bu...
hayatın öteki yüzünü okurken insan kendisini kaptırıyor eyvah ne oldu ne olacak diye allahtan meliha söz dinleyip kendini hayatın bu yüzünde tutup mutluluğu yakaladı.... melihaya sevindik ama hayatın içinde meliha kadar şanslı olmayan bir çok insan var maalesef... yine çok güzel bir yazı kaleme almışsın arkadaşım... çok beğendim yüreğin dert görmesin. her dem sevgi ve saygımla...
Engin kültür ve düşün birikiminizi satırlarda okunur güzelliklerle bize aktarmanız takdir edilirliğe ve alkışa değer. Önemi öyküyü okumaktan öte yaşam adına çıkarılması gereken derslerle dopdolu… Yüreğinizdeki sevgi yolunuzu aydınlatsın Saygılarımla
Değerli Bederi bey yazımda istedim ki yanlış verilecek bir kararla nasıl bir hayat yaşanacak? Doğru verilmiş bir kararla nasıl hayat yaşanacak? Bu görülsün istemiştim...Görülüp ders çıkartılabilinecekse ne mutlu bana...
Günümüzde bir çok genç kız ve genç hanımın düşebileceği bataklığı, hassas bir şekilde işleyip, öyküleştirmişsin arkadaşım. Gerçek zannedip, daralmıştım, iyi ki rüyaymış, sevgilerimle.
Sevgili arkadaşım Meliha'nın ki sadece bir hayaldi.Bir anlık yanlış verilen kararlarla nice genç kızlarımız bir bataklığın içine çekiliyor. Rabbim herkese akıl fikir versin, yanlışa düşürmesin. Sevgilerimle...
Ya bunlar hayal değil de gerçek olsaydı. Zaten gerçekten bu durumda olanların da, o pisliğe bulaşmaları bu tür kandırmacalarla olmuyor mu? Çok güzel bir kurgulama ve anlamlı mesajlar içeren bir yazıydı. Aslında bu yazı romana kadar da gider..
Sevgili kardeşim şu Gülnihal'i daha bitiremedim :)) Biliyor musun, en büyük öğreticim sensin. Senin yazılarını zevkle ve ders alırcasına okuyorum... Sevgilerimle...
Sevgili arkadaşım seni görmek beni çok mutlu etti... Hele sesini dumak :))) Sanki geçmiş zamanımda bir yerlerde seni tanımışım gibiydi.Sıcak ve içten.Çok öpüyorum canım...Sevgilerimle...
içimizinden birilerinin öylküleri hep böyle başlamıştır hep böyle her mahalleden bir deli birde hayalleri uçuyk gençler hep çıkmıştır... ibretle okuduk ben aslında topuğundan vurulmuş bir kız beklyordum )))) her halde başka zxamana... sevgilerle dostum
İnsanların kaderlerinin düşünmeden atacakları bir adımda ya da karşı tarafının kötü bir hareketinde olabileceği gözler önünde.. Gerçi hayaldi ve şanslıydı kızımız ama.. Bir mektup nelere malolacaktı. Yazıp verirken deşifre edileceğini nerede bilebilirdi ki.. Ama çok anlamlıydı. Beğenerek okudum. Sevgilerimle...
Genç kızlarımızın en kritik yaşları ortaokul sonlarına doğru ve lise.Tam kanlalrının deli kaynadığı zamanlar.Etraftaki tehlikeleri görmeden "yaparım, ederim" dedikleri zamanlar...Rabbim tüm genç kızları tehlikelerden korusun... Sevgilerimle...
Yaşamdan kesitler. Çok güzeldi. Bazan adam sandığın adamlar, ciğeri peş para etmez yaratıktan başkası değil aslında; ama gel gör ki, herkes meliha kadar şanslı da olamıyor. Meliha şanslı kişilerden olduğu için çok sevindim. Güzel bir yazıydı kutlarım Sevgi....
Maalesef Emineciğim çoğu kızımız Meliha gibi şanslı olmuyor. O yaşlarda yanlış atılan bir adımın cezasını, ömür boyunca çekiyorlar.Hem de en acımasız şekilde... Sevgilerimle...
sayfasına girip okumaya başladığınızda ......ekrandan bir el iki yakanızdan tutar içine alır...... işte öykünün içindesiniz....yaşarsınız.....tam içinde kaybolmuşken aynı eller sizi aldığı yere bırakır.... işte o zaman....bir şok.....geçirirsiniz.....geçen bir şiirinde... aynı duruma düştüm..... telefonu aldım.... kutlamaya başladım...bana demezmi hayır abi o bir kurguydu....diye....ben yazılarını okurken sürekli sobeleniyorum.....işte yazmak bu değilmi.....dolu ve çok keyifli bir kalem....saygılar kardeşim.... kalemin elinde daim olsun....saygılar
Tacettin ağabey Rabbim o günleri göstersin, kızımı gelin ederken, siz baş köşemde oturacaksınız... Öyle siz olmadan kızı evden çıkarmak olmaz :))) Seneye yaza hazırlıklı olun Ankara'dasınız...Sevgilerimle...
Evet!Yaşamın içerisinden somut gerçekleri yazmışsınız.Farklı yaşamların,insanlar üzerindeki etkisini çok güzel vurgulamışsınız.Bir tarafta yoksul bri genç kızımız,diğer tarafta cılız burjuvazinin kendini beğenmiş şımarık çocuğu! Meliha kızımız,bu şımarık çocukta ne bulduysa bilemiyorum tabiki,aşık olmuş.Sonrasında malum.Karşılıksız aşkın gençler üzerinde yarattığı tahribat,neler yaptırmış neler.Bu durumu yazmakla toplumun içinde bulunduğu sıkıntıları da su yüzüne çıkarmış oluyorsunuz.Çarpık bir toplum,kendi fertlerini nasıl da yutup yok ediyor değil mi?
Kafanızda çok uçuk bir kurgu yapıp, yazıya döküyoruz...İnanın o, "yaşanmamıştır" dediğimiz kurguda ki hayat bile birileri tarafından yaşanıyor.Şimdi bizler pc başındayken, kim bilir kimler, kim bilir ne hayatlar yaşayor? Herşey insanlar için, Rabbim herkese iyi günler göstersin... Sevgilerimle...
Şükür ki hayalmiş.Ve dinlemiş arkadaşlarını.Bu hikaye aslında başlı başına bir mesaj.Harika yazmışsın ablam.Her zamanki gibi bir solukta okudum.Yüreğine emeğine sağlık.Sevgiyle kal.ERen
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.