Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL

KOYNUMUZDA YILANLAR

Yorum

KOYNUMUZDA YILANLAR

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2126

Okunma

KOYNUMUZDA YILANLAR

KOYNUMUZDA YILANLAR

Bir komşu köy ziyaretindeyiz. Sohbet etmekte olduğumuz akraba kadının ilk okul öğrencisi oğlu, okuldan döndüğünde, heyecanla anlatıyor :

- Ahmet bu gün bana çok korkunç şeyler söyledi !

- Hayrola oğlum ; nedir bu Ahmet’in söylediği korkunç şeyler ?

Çocuk önemli bir korkudan, tehlikeden canını zor kurtarıp kaçmışcasına, heyecanlı bir şekilde anlatmaya devam ediyor :

- Onlar bizden değilmiş ; Kürt’müş. Düşmanlarımızmış bizim. Apo’dan emir aldıklarında hepimizi boğacaklarmış !

Ahmet dediği çocuk, yıllar önce köye geldiklerinde, köylünün yardım ve desteği ile buraya yerleşip, yine yıllardır, asla dışlanmadan, hor görülmeden ve çeşitli yardım ve desteklerle bu günlere gelmiş, Güneydoğu’lu bir ailenin çocuğu.

Yıllarca Ramazanlarda, Kurbanlarda ve diğer bayramlarda ilk hatırlanan, gözetilen olmuşlar. Kimse onlara ’ bizden olmayanlar ’ gözüyle bakmamış. Kimse ,onların boğazını sıkmak için birilerinin emirlerini beklemiyor. Asla böyle bir amaçları, düşünceleri de yok.

Öyleyse onlar niye böyle düşünüyor ? Eğer ailesi böyle düşünmüyorsa ; bu çocuk böylesine önemli bir sözü nereden bulup ağzından kaçırıyor ?

Kurtuluş savaşımızda birlikte mücadele eden dedelerimizin vasiyeti üzerine bizler, kardeş bildik onları. Asla dışlamayı düşünmedik. Ne semtimize yerleştiklerinde, ne işe alırken, ne okula alırken, ne orduya hatta meclise alırken bile dışlamadık.

Sayılı zenginlerimiz arasında yoklar mı ? En büyük şehirlerimizin en merkezi yerlerinde oturmuyorlar mı ? Yaptıkları gecekondular için bile tapu verilmedi mi ? Mecliste yoklar mı ?

Tarih boyunca defalarca isyanlar, kargaşalar çıkartarak, sözde demokratik hakları bahane ederek, bölmek- parçalamak istediler bu yurdu. Gerçek amaçları asla , demokratik
haklar, özgürlükler olmadı. Olmayan ülkelerinin işgal edildiği masallarıyla dünyayı kandırmaya ,kendilerinden yana tavır almaya zorladılar. Bize ve kendi halklarına çok şey kaybettirdiler.

Bu uğurda yıllardır nice canlar yitirildi. Halâ da yitirilmekte. Onların haklarını savunma iddiasıyla ortaya çıkan PKK ’ lı kaatiller, ülkeyi tehdit etme cüretini bile gösterip, insanlarımıza, askerlerimize kalleşçe saldırmaya devam ediyor.

Bu millet , bütün bu kalleşliklere, ihanetlere rağmen, Kürt halkına düşman olmamakta, onları dışlamamakta ısrar ediyor. Bu milletiin asaleti bunu gerektiriyor çünkü.

Halâ meclisteler ve utanmadan,sıkılmadan meclis kürsüsünden pervasızca açıklamalar yaparak bu ülkeyi, tehdit etme cüretini bile gösterebiliyorlar. Halâ ne işe girerken, ne okullara, ne de orduya girerken bile engellerle karşılaşmıyorlar.

Onları dışlamamaya devam edelim. Varsın mecliste de barınsınlar. Varsın çocukları çocuklarımızla oynamaya da devam etsinler.

Ne yazık ki şu gerçek artık apaçık ortada : Gerek meclistekiler, gerekse içimizde, aramızda yaşayanlar ; büyük bir çoğunlukla PKK kaatillerini destekliyorlar. Çocuğumuzun arkadaşı deyip bağrımıza bastıklarımızın çoğu ; geceleri otobüslerimize molotof kokteyleri atıyorlar. İş yerlerimizi, güvenlik güçlerimizi taşlıyorlar. Bazıları gündüz devlet memuru, gece terörist. Özellikle Güneydoğu’da bu durum çok açık. Devletten maaş alan teröristlerin sayısı hiç de az değil.

Maalesef, Apo kaatilinden, bizim boğazımıza sarılmak için emir bekleyen bir çok PKK yanlısı içimizde, aramızda.

Asla saldırgan olmayalım. Onları aramızdan atmak için harekete falan geçmeyelim. Fakat tedbiri elden bırakmayıp, en azından savunma vaziyeti alalım. Onları iyi tanıyalım. Bize neler yapabileceklerini iyi düşünelim.

Unutmayın ve emin olun : Yılanlar koynumuzda, aramızdalar. Bizler insanız, Türküz ve müslümanız. Gırtlaklarına sarılmak bize yakışmaz belki ama kendimizi , çocuklarımızı ve vatanımızı koruyup kollamak da boynumuzun borcudur.

Sınavımız çok büyük olacak. Dünyanın gözleri üzerimizde. Hem korunacak hem de saldırgan olmayacağız ; hem de yılanlar koynumuzda yaşamak pahasına !

Evet aynen böyle işte ; koynumuzdaki yılanlarla, ölmeden ve öldürmeden yaşamak zorundayız. Tabii nasıl mümkün olacaksa böyle yaşamak !

Fikret TEZAL

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Koynumuzda yılanlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Koynumuzda yılanlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KOYNUMUZDA YILANLAR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
29.6.2010 13:27:15
Biraz daha gerçeklere yakınlaşmışsınız.
Önceki yazılarınızdan daha olgun.

Tebrikler.
direniş
direniş, @direnis
24.6.2010 02:32:49
Fikret beyin tesbitlerine katılmamak mümkün değil. Tesbtileri doğru ama bunu genelleme yapılmamlı. Belli ülkelerin taşoranlığını yaptırmak için asala'dan sonra kurlan PKK ve yandaşlarını bütün kürtlerle aynı kefeye konulması kürtler
de, bizleride rahatsız eder!

Yakinen tanıtığım Sadi Somuncuoğlu ve nice değerli insanlarımız var kürt olan. Kendilerini asla başka bir kavimden düşünmezler ve bunların kimlere hizmet ettiklerini yazar, çizerler. Her iki taraftanda şovanist duyguları körükleyenler aynı merkezlidir. Bunu iyi biliyorum. Bu konularda özel çalışmalarımız olduğu için diyorum. Sizlere yeminle; eğer yönetimdeki zafiyetler yok edilse, onlar HİÇ BİRŞEYDİRLER!!! Devleti yönetenlerin gafletleri çok fazlalığından bu durumlar azdı. Bu geçiş döneminide atlatacağız. Ve sandığınız kadar da endişelenmeyin! Bunların eylem gücü 20 bin kişi bile yok! Sürekli aktif olanların toplamı 2000 bin kişiyi geçmez !

Bu günlerde geçecek ve morelimizi yüksek tutmalıyız.

Değerli Fikret beye yazısı için yürekten teşekkür eder, yzılarının devamınıu beklerim. Olumsuz eleştiri yapanlarada aldırmamasını ...

Selam ve saygı ile değerli yazarım...
Necat USLU
Necat USLU, @necatuslu
24.6.2010 02:13:19
Şöyle yazılanlara bir göz atıyordum merakla yazınızı okumaya geldim.Ben açık bir insanım yazınızda her ne kadar olumlu tavır takınmışsanızda ayrıştırıcı bir çok cümle kullanmışsınız.Onlar ne demek onu anlayamadım.Allah bizi yarattığı zaman insanlar tanışıp kaynaşşınlar diye farklı kavimlere böldü farklı dilleri konuştuk.Farklı dilleri konuşmak bir zenginliktir.Güneydoğu demişsiniz ben Güneydoğuda doğdum ve annem babam Kürtçe konuşurlar şükürler olsun ki müslüman bir ailenin çocuğuyum.Dinin bütün fazileletleri de bana öğretildi.6 yıldır Türk dili ve Edebiyatı öğretmenliği yapmaktayım.Türk Dili'ni de layıkıyla öğretiyorum.Bu alanda yüksek lisans yaptım,kısmetse doktora da yapacağım.Gelelim asıl meseleye.Asıl sorun ne biliyor musunuz?
Kimse öteki değildir.Her birey dini,dili,ırkı,rengi ne olursa olsun değerlidir.Her şeyden önce hepimiz insanız.İnsana karşı insanca yaşamayı ve insanca davranmayı öğrenirsek kimsenin kimseyi boğazlayacağı yok.Hem yılan demişsiniz benim sayısını bilmediğim kadar çok Türk arkadaşım var.Hem de can dost dediğim türden aramızda herhangi bir sorun yok.Bu arada şunu unutmayın ki sloganizmin hamasetin kimseye faydası yok.Bu topraklarda herkes kardeşçe yaşabilir.Ama şu hususu da belirteyim giden canların hepsi garibanın çocuklarının canlarıdır.Bu işten rant sağlayan o kadar farklı kişiler var ki sayısını tahmin bile edemezsiniz.Son olarak kaleme almış olduğum bir şiirimi cevap niteliğinde sayfanızda paylaşıyorum.Umarım ne demeye çalıştığımı anlarsınız.
Bu arada biz özellikle yazan düşünen insanlar asla ayrıştırmamalıyız birleştirmeliyiz.Bir yönümüz de bu olmalı.
MİLYONLARCA YILDIZIZ GÖKYÜZÜNDE KARDEŞÇE

Dağlarımda barut kokusu yayılıyor.

Bozulmalı ezber,susturulmalı haber bültenleri!

Saf saf dizilmiştik, göğüslerimiz siperdi kurşunlara.

Birdik,candık,yardık,yek vücut halktık.

Kirlendi dünya,kan/dırıldık.

Çığırt/kanlar kin yayıyorlar hakların kardeşliğine.

Neydik,ne olduk?

Çıkarılmalı at gözlükleri.

Ne oluyor,devran bak ters dönüyor.

Akın akın dağlara yürüyor, genç bedenler.

Sahi düşman kim?

Biz kardeştik.

Ciğerim yanıyor dostlarım ciğerim.

Tuzaklar kuruluyor ve biz de yutuyoruz .

Geçin aynanın karşısına bir bakın!

Her şeyden önce insandık.

Asırlarca omuz omuzaydık.

Kürt,Türk,Arap...

Ya şimdi öyle mi?

Cennet vatanda cehennemdeyim.

Dünya dönüyor kardeşlerim, dönüyor.

Canlı örnek Irak,kanayan Filistin,

Yarın sıra bizde.

Açın gözlerinizi!

Bozun niçin verdiğinizi bilmediğiniz yemininizi.

Hani diyor ya şair:

''Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür;

Yaşamak bir orman gibi kardeşçesine''

Türk ve kürt evli,

Candan öte çocuklar.

Yapmayın,yaramı kanatmayın.

Şehitlerin kemiklerini sızlatmayın.

Bu dağlarda keklikler ötmeli,kurşunlar değil.

Zılgıtlar çekilmeli kardeşlik için.

Ellerinizle tempo tutmayın ölümlere.

Yarın çok geç olacak.

Kenetlenin birbirinize!

Diş dişe,can cana,yan yana.

Şark,garp,cenup,şimal,

Hep aynı canlar,kardaşlar,

Bakın milyonlarca yıldız gökyüzünde kardeşçe,

Barış için,kardeşlik için atmalı yürekler!

Biz dağıldıkça dört yandan sokacak engerekler.

Dağ,taş,toprak hepimize yeter.

Analar,bacılar,gelinler ağlamasın

Gözyaşları sel olup akmasın.

Bugün ateş düştüğü yeri yakar.

Yarın çevresini de sarar.

Cayır cayır yanıyor analar.

Ufuk karanlık,

Aydınlatın ufukları!

Bozun oyunları!

Sarılın kardeşçe!

Bakın yaklaşıyor adımlar kalleşçe.

NECAT USLU...


Necat USLU tarafından 6/24/2010 2:16:47 AM zamanında düzenlenmiştir.
lidya
lidya, @lidya
23.6.2010 21:38:05
ne dersiniz fikret bey işe "onlar" demeyi bırakarak başlasak daha iyi olmaz mı? zira onlar dediğimiz herkes bizden değil "öteki"dir.
doğrusu yazınıza şaşırmadım. son zamanlarda bu tür gerilim yaratan ya da tetikleyici yazıları o kadar çok yazıyorsunuz ki. hem de hangi cepheden olursa olsun.
açık söylemek gerekirse yazının ismi, resmi ve içeriği tamamen iritasyon yaratan bildik, tahrik edici ve ucuz ifadeler.
sizden daha önce çok daha makul, dengeli, etkileyici yazılar okudum. dilerim ki aynı çizgiye tekrar uğrar ve sevdiğimiz o yazılarınızla kendinizi ifade etmeye devam edersinz.
ya da illa da bu tür yazılar yazacaksanız meselenin daha özüne inici okuyanı germeyen, bir grubu hedef almayan, bilgilendirici yaşamsal yazılar yazmanızı canı gönülden dilerim. sizin bunu çok iyi yaptığınızı biliyorum...
son olarak şunu belirtmek isterim ki siteye eklenen yazılarda fikret tezel ismini görünce eskiden olduğu gibi hevesle yazınızı açmak ve okumak isterim. böyle giderse sanırım bu olmayacak belki ismi bile görmek istemeyeceğim.
Dğerli fikret bey, bütün bu yazdıklarım beni zorlasa da yazmadan yapamayacaktım.
Özür diliyor saygilar sunuyorum.
hicbitmez
hicbitmez, @hicbitmez
23.6.2010 20:07:39
Bize neler yapabileceklerini iyi düşünelim.

Ne yapabilirlermis
Kendilerinin gelecegi ile oynarlar sadece (ki oynuyorlar) her pkk ye katilan kendi ailesinin disalanisini bilerek göze aliyor bir yerde.Kendi kendilerine zehir akitiyorlar.Ve merhameti besleyen yürekleri bile zorluyorlar nefret adina.
Zarar verici olanlar en büyük zarari kendileri görür ama derler zararin neresinden dönülse kardir.
Galiba zehir sacana bile tatli dil bizim milletimize has.
Onca aciya ragmen.
Ama baska dilden konusmaktanda kacinmaz bu millet icab ettigi zaman yaklasiyor gibi o günler sanki..


Yüreginize saglik
Saygilarimla

hicbitmez tarafından 6/23/2010 8:08:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
23.6.2010 17:39:31
10 puan verdi
Sayın Tezal, hislerimize tercüman olmuşsunuz.Bu ülkede yıllardır yaşayıp, hala bu ülkenin dilini konuşmamakta, öğrenmemekte israr etmeleri çok manidar.Benim kürt kökenli, sevdiğim ve görüştüğüm arkadaşlarım var, hepsi Türkçe biliyor ve konuşuyor.
Yıllar evvel eşim asteğmen olarak askerliğini Babaeski'de yaparken bir erleri varmış.Annesi askere yollarken, Türkçe konuşmamasını tembihlemiş.Bildiği halde konuşmadığını anladıklarında, hem okuyup yazmayı öğretmişler, hem de sen Türkçe konuşmazsan arkadaşlarınla nasıl anlaşırsın diye,ikna etmişler.
Yaşadıkları ülkenin diline, insanlarına bu ne kin, ne öfke anlamıyorum.
Sayın leylasız, bir lisan bir insan, kabul ediyorum.Eğer öğrenince işime yarasa, öğreneyim.
Her gün benim Mehmet'çiğime kurşun sıkan PKK'nın dili bana gerekmiyor.
Bu ülkede, boşnak, çerkes, tatar, arnavut, laz bir çok insan yaşıyor.

Onlar neden kendi dillerinde konuşmakda israr etmiyorlar da , her yerde kürtler, ayrık otları gibi zarar veriyorlar.
Bu sözüm, bu vatana, bayrağıma, askerime,ülke huzuruna kastedenleri kapsıyor.
Yoksa hiç bir zaman etnik ayırımcılık yapan biri değilim.
Ama canımıza yetti artık, terör örgütü ve yandaşlarının yaptıkları.

Kibar falan olamam, yeterrrrrr, yeterrrr, edeblerinle bu ülkede yaşıyorlarsa, buyursunlar, otursunlar
yok eğer biz nifak tohumları serperiz, asker vururuz, ya da onlara destek çıkarız derlerse, pılı pırtılarını toplayıp, canları nereye isterlerse oraya defolup gidebilirler!!!
Şehitlerin kanı kurumadan yenilerini vuruyorlar.
Rabbim fesat çıkaranları, askerime, bayrağıma, ülkeme göz dikenleri kahreyle, kendi dertlerine düşür.
Artık takatimiz kalmadı...
Fikret bey, sizi kutluyorum, çok mutedil bir yazı yazmışsınız, ben dayanamadım, çok uzattım.

Ama gerçeken canımıza yetti, yeter, yeter artık...
Saygılarımla.
leylasız
leylasız, @leylasiz
23.6.2010 16:20:16
Tatli dil yilani deliginden cikartir demisler...Ne dogru bir soz...
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
23.6.2010 15:52:02
Her cümlenize katılıyorum...Kimse Türk olmak ya da Türküm demek zorunda değil. Ama bu vatanda yaşayan herkes, vatanını sevmek bayrağını sevmek, askerini sevmek zorunda. Böyle olanlar yok mu, elbette var, hem de çok. Ama gördüklerimiz yüzünden onların samimiyetinden de şüphe eder olduk.

Anlayamadığım, bu ülkenin bölünebileceği aptallığına nasıl düşüyorlar. Dünyanın ve tarihin hiç bir yerinde devlet olamamışlar, kalkmış paçavradan bayrak yapmışlar kendilerine...

Araştırılsa hepimiziğn ırk temelleri kim bilir nerelere dayanır. Ama onlardan gayri tüm milletler o kadar gurursuzmuş ki, çok kolay benliklerini unutup, Türk olduklarını söylüyorlar. Ya da vatansever olduklarını...

Elbette birilerinin istediği, zaten bu. Bizim artık birbirimize kardeş değil, kalleş gözüyle bakmamız. Çok da güzel başardılar.

Allahın dağının en tepedeki köyünde bir aileye gittik. Kadın ve erkek genç. Türkçe bilmemelerinin imkanı yok. Ama kadın, inadına bizle Kürtçe konuşmaya çalıştı. Sanki ben ne dediğinden anlayacakmışım gibi. Sinirim bozuldu. Evet ben ayrımcı olmamalıyım ama, o kadar tahrik ediyorlar ki...Bana küfür ediyormuş gibi geldi. Çocuklarıyla konuştum. Gayet düzgün bir Türkçeyle konuşan çocukalrın annesi, Türkçe bilmiyor olabilir mi ya...Kadın meğer bize çay ikram etmek istiyormuş. Çay ister misiniz diye soruyormuş.

Hepimizin sonu hayrolur inşallah. Özellikle de, benim gibi öfkesinin dozunu ayarlayamayanlar için...Çok sevdiğim çok değerli bulduğum pek çok Kürt arkadaşım var. Bizzat kendi imkanlarımla yardım ettiğim Kürt çocuklar var. Şimdi ben onlara düşman olabilir miyim? Ya da güvenmeye devam edebilir miyim...Vallahi de bilmiyorum...

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL