Başbakan Karadeniz’de etkinliklere katılmış.
Trabzon ve Rize’deki temasları hakkında bilgi veren Erdoğan, sözü Gazze konusuna getirmiş de şöyle demiş:
-Bize diyorlar ki; Türkiye’nin Orta Doğu’da ne işi var, Filistin’de ne işi var? Gazze ile Türkiye neden ilgileniyor?
Devam ediyor sözlerine:
-Bunu söyleyenler, açık açık ifade ediyorum; bu ülkenin tarihinden nasibini almayanlardır. Adama sormazlar mı; Amerika’nın Irak’ta ne işi var, Filistin’de ne işi var?
Ah Başbakan ah!
Bu soruların cevabını en iyi siz biliyorsunuz da, edebi sanatın bir türü olan “Tecahül i Arifane” , (Bilip de bilmemezlik) yapıyorsunuz.
Evet siz de biliyorsunuz ki, Amerika Irak’ı sömürmeye geldi.
Öldürmeye geldi.
Büyük Ortadoğu Projesini yürütmeye geldi.
Irak’ı bölüp parçalamaya geldi.
Irak’tan kendine hizmet edecek, ya da İsrail’in önünü açacak birden çok devlet çıkarmaya geldi.
Çoğu bebek, bir buçuk milyon Müslüman’ın kanını almaya geldi.
İsrail’in emirlerine amade bir Kürt devleti çıkarmaya geldi.
Bizim kırmızı çizgilerimizi yalatmaya geldi.
Tarihi eserleri yağmalamaya, yakıp yıkmaya geldi.
Camileri bombalamaya geldi.
Türbeleri yıkmaya geldi.
PKK’yı desteklemeye geldi.
Yumuşak karnımıza hançer dayamaya geldi.
Bir sonraki hamlesi için bizi yumuşatıp turşu etmeye geldi.
D-8 i yok etmeye geldi.
Milli Görüş iktidarını önlemeye geldi.
Anarşi ve kargaşa tohumları ekmeye geldi.
Şuurlu Müslümanların kökünü kazımaya geldi.
Filistin’i katledip Mescidi Aksa’yı İsrail’e vermeye geldi.
Arzı Mevud’u gerçekleştirmeye geldi.
Daha sayalım mı?
Zaten bunların bir kısmını da hiç saklamadı.
Bunları elbet Başbakan olarak siz de biliyorsunuz ama, edebiyat yapıyorsunuz.
Bu konuda siz de Millet de biliyor ki, Amerika Irak’a sizin sayenizde geldi.
Hatırlayalım mı?
Amerika gelebilmek için birilerine yüksek koltuklar verdi.
Türkiye’deki memurların maaşını ödeyebilmek için milyon dolarlar verdi.
Eşbaşkanlıklar verdi.
Milyar dolarları “Bağdat’a ilk bomba düştüğünde” kasaya aktarma sözü verdi. (Sahi sözünü tuttu mu acaba?)
Cesaret madalyalarını zatıalinize verdirdi.
Parti başkanlığı sıfatından başka sıfatı olmayanları alay ı vala ile kırmızı halı döşenmiş makamlara çağırıp payeler verdi.
Gözleri, kamaştırdı.
Kulakları sağır etti.
Belki de mühürledi.
Hidayetleri karattı.
Hava koridorları açtırıp, ölüm makinası olan uçaklarını buradan yolladı, ikmallerini yaptırdı.
Topraklarımızdan kalkıp şehirleri yaktı, masumları bombaladı. Sorti sayısını açıklamak da size düşmüştü.
Havaalanlarını açtırdı, limanları açtırdı, silah ve cephaneyi buradan sevketti.
Irak’taki askerinin ikmali işlerini de bir ticaret olmak üzere sizlere verdi.
Tırlarımız bu ulvi (!) görevi yaparken az mı zayiat verdik?
Amerika ile koalisyon ortağı olduğumuzu ifitiharla ifade eden sizlerdiniz.
Zatıaliniz bizzat dualar ederek Amerikan askerlerinin sağ salim geri dönüşünü kolaylaştırmadınız mı?
Morali bozulup yorulan Amerikan askerlerinin “moral” bulmaları için sahillerimizi tahsis edip, kızlarımıza karşılatmadık mı?
Bunları başkalarına sormak yerine neden siz ifade etmezsiniz?
Bilmez misiniz?
Olur mu, en iyi siz bilirsiniz.
Gazze ve Filistin için eksik olsa bile çabalarınızı elbette alkışlıyoruz. Bu çabalar insanlık adına elbette bal kaymak…
Ama sayın Başbakan!
Bu kadarcık bal kaymak, küpteki bunca kötü koku yayan işlerinizin üzerini kapatıp AK’lamaya yetecek mi dersiniz?
Ama edebiyat hocası olsam 10 numarayı kesin size verirdim…

ekremsama