Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz

.

Yorum

.

12

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1763

Okunma

.

.

.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz . yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
14.6.2010 09:28:44
İyi ki düne dönmüşüm kim ne yazmış bakmak için.
Övgü almaktan hoşlanmadığını ve yapıcı eleştiri istediğini biliyorum ama o kadar güzel olmuş ki! Ben yine de harikasın diyeceğim.

Sevgilerimle...
Ağyar
Ağyar, @agyar
13.6.2010 22:44:47
10 puan verdi
Yaşı geçkin kız kurusu teyze, annaanne, dedecik, teyzenin ayakkabı fetişişti ablası, müşfik hayırsever eniştesi, İsviçre’den gurbetçi halası, Topal Hafız Hoca, Hafız Hocanın oğlu, avludaki cemaat, Remziye ve anası ve Keziban. İsimleri sayarken bile sanki takı töreni gibi oldu değil mi? Bu arada Topal Hafız Hoca sayesinde dedenin Muhtar olduğunu öğrenmiş olduk, eğer lakabı değilse.

Ne yapsan etsen bu kadar kalabalığın oluşturduğu türbin terörünü bastıramıyorsun. Haliyle seyirciyi (okuyucuyu=beni) rahatsız ediyor bu. Sanki çoğu dolgu niyetine garnitür olarak sunulmuş ortaya. Lakin Halil İbram sofrasına alıştırdığınız için olsa gerek bu garnitürler kesmiyor açık söylemek gerekirse.

Bırak Remziye ilen Kezibanı. Halbuki şöyle bir silkelesen neler, neler dökülür İsviçreli haladan. Sayfalar dolusu. İlk bölümde teyze ile dede arasında yaşanan baba-kız kuşak çatışması (kız ve dedenin belindeki kuşak, yoksa sıkar biraz bizim oralarda) anlatılırken idmanlar, hazırlık kampları es geçilmiş.

Yorumcular tarafından ilk iki bölümdeki kurgumu-değil mi şeklindeki fal bakmalar “vallahi kurgu değil, kıyamam size” şeklinde Arabesk bir itiraf ile bertaraf edildiği için rahat, rahat kızkurusu teyze, enişte, baldız, bacanak muhabbetlerine giriyorum. Aman ha pot kırmayalım sonra, kurguydu değil mi?

İşte birde buna dayanamıyorum, şimdilerde moda oldu. “Kurgu değil mi, kurgumu kız, yoksa gerçek mi, deme”. Allah, Allah sana ne kardeşim okuyorsan oku, sanna neee!

Hişşt oğlum İsmet kendine gel napıyorsun.

Çok, çok özür dilerim. Yahu ne olur bir daha bana “Lütfen gördüğünüz hatalarımı söylemekten de geri kalmayın” demeyin, ne olur. Baksanıza bulaştırıyorum böyle. Güzel bir yazı okudum, güzeldi, güzel.

Sürçi lisan eyledimse affola

Tebrikler, saygılar, selamlar
IRIZA
IRIZA, @iriza
13.6.2010 22:26:48
Yazı ve içinde ki yaşam bir sahnede oynadı..
Güzeldi..
Teşekkürler..
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı, @ulviye-yaldizlii
13.6.2010 16:53:23
Güzeldi.Ben nasıl kaçırdım bu seriyi şaşırdım inanın.İnşallah bundan sonra okumaya gayret edicem.
Gayet güzel bir anlatım var sevgimle her vakit.
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
13.6.2010 16:38:05
Güzel bir öykü ve çok güzel, üstelik de düşündüren bir mesaj ..
Hangimiz doğruyu savunuyoruz acaba ? Ben kendi doğrularımda ısrarcıyım. Üstelik bu doğruları savunma uğruna nice dostlarımı karşıma aldım. Acaba benim doğrularım yanlış olabilir mi ?
Yok yok olmaz öyle şey ; benimkiler en doğrusu (:
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
13.6.2010 15:26:45
10 puan verdi
Çok düzgün , hoş bir anlatımla bizim insanlarımız, doğal halleriyle resmedilmiş,
Anlatımınız yanlarında, o insanlarla beraber yaşamışım hissini uyandırıyor bende.
Anadolumuzun herhangi bir kasabasında geçen , aşina olduğumuz yaşam,çok
beğendim, tam puan, yüreğine sağlık, sevgilerimle.
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
13.6.2010 12:52:20
Biraz karışık gelmesine rağmen çözümledim. Belkide kafam karışıktı.

Yazıyı kimi gülerek kimi ibretle okudum.

Beğendim. Tebrik ederim.

Selamlar.
Mehtap Yıldız
Mehtap Yıldız, @mehtaphumeyraguldalli
13.6.2010 12:51:22
10 puan verdi

sevgili Aynur hanım, yazılarınızı okurken keyif alıyorum ve bulunduğum o derin hüzün kokan haleti ruh halimden bir nebzede olsa uzaklaşıp, gezindiğiniz o düş dünyanızdaki yerlerde hayalide olsa size refakat ediyorum ve şaşkınlık ve şamatanızda bende yerimi alıyorum sizden izin almadan......
cıvıl cıvıl pozitif bir dalganız var ve "ne ararsan işte burada" dedirten üslubunuz ta buralara ulaşıp bizleride yeline katıyor inanın.

keyifti ve keyifli bir paylaşımdı...

saygı ve dualarımı ve tabi 10 puanımı bırakıp ayrılıyorum sayfanızdan...

sevgim ve duamla çoook çok...



lidya
lidya, @lidya
13.6.2010 12:12:31
aynur hanım her seferinde aynı övgüleri yaparak kendimi tekrarlamak istemiyorum. sizin yazılarınız benim için önemli. önceki bölümde söylediğim övgüler bu bölüm için de fazlasıyla geçerli.
sadece bir iki şey hatırlatmak istiyorum. sanırım öykünün birinci bölümünde buraya din eğitimi almaya gelmişti kahraman. bir daha aynı konuya dönülmedi ve din eğitimiyle ilgili bir bilgi verilmedi. acaba zaman zaman bu din eğitimine dönülüp olaylar bu merkezin çevresinde anlatılabilir miydi?
ikinci bir konu da her bölümde birkaç geleneksel veya göreneksel davranış işleyip onunla ilgili düşünceler ve bakış açıları neden ve sonuçlarıyla birlikte veriliyor. burada kurgu biraz zayıflıyor ve ders niteliğinde planlanmış ve seçilmiş bir konuda bir anlatı yapılıyor gibi hissediliyor. ifadeler mekanik olmamasına rağmen mekanik bir algı oluşuyor. bu durumda acaba hikaye biraz daha doğal sınırlara çekilip zaman zaman bu gelenek ve görenekleri açıklamayı gözardı edip günlük yaşamdan kesitlerle hikaye ilerleyemez mi?
Bunları söylememin iki nedeni var. birincisi uzun soluklu bir yazımdan bahsediyoruz, peşpeşe gelen bu açıklamalar anlatının sınırlarını daraltıp anlatıyı eğitsel nitelikli bir yazıya doğru götürmesi..
diğeri kahramanın ikinci plana itilmesi ve bilgi verilmek istenen değerlerin ön plana çıkması. dolayısıyla kahramanın dugusal takibinin zayıflaması...

sonsuz sevgilermle...




Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
13.6.2010 11:05:23
Sevgili Aynur, Aysel Hanım'a aynen katılıyorum. Bir çok konuya çocuğun saf kirletilmemiş duyguları ve düşünceleriyle cevap vermişsin. Keşke hayatımızda hep böyle kalabilsek.

Resmin üzerini örtmekten tut, başın bitlenmesine kadar, hep insanlar kendi doğrularını yürütmekten geri kalmıyorlar. Başa çıkamayınca da ustaca konuyu değiştiriveriyorlar. Anlatınımız olayı bire bir yaşatıyor.

Hele şu misafir olayı, gözümde aynen canlandı. Benim rahmetli dedem de avlumuza köy odası yaptırmıştı. Uzaktan yakından gelen bütün yabancılar bizim oda da kalırlardı. Eh siz düşünün artık annemle yengelerimin koşuşturmalarını.

kutlarım kardeşim, çok güzel bir yazıydı.
sevgilerimle...
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
13.6.2010 10:51:59
ne güzel bir yazı ne güzel anlatım kutluyorum sizi saygılarımla her daim
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
13.6.2010 08:57:21
Aynur Hanımcığım bir yazı içinde kaç mevzuyu masaya yatırıp, kaç yaraya neşter vurmuşsunuz.. İnanın hayran kaldım. Doğru diye diretilerek yanlışa; yanlışlıkla ne çok inanılıyor. Yazıyı okudum şöyle bir düşündüm. Evet ne kadar haklısınız. Sürü psikoloji güdülüyor hala toplumda... Pek çok kişi hala bilmiyor aslında namus bile insanın yüreğindedir. Vurguladığınız gibi ne çok kişi üzülmüştür. Hayal bile kurduğu zaman suçlanmıştır. Bazı tabuları kırmak lazım ama o kadar işlenmiş ki.. Ne kadar okursak o kadar yeniliklere açık oluruz. Hatalarımızı da değiştirebiliriz. Ama sabit fikirli olursak hep aynı yerimizde hiç ilerlemeden kalırız.

Anlattığınız olaylar hiç yabancı gelmedi.. Çünkü aynı toplumun çocukları olarak büyüdük. Bunun adı kırmızı topuklu ayakkabı, başkasında heveslenerek masumca sürülen bir ruj olmuştur. Bazı hükümler zaten sorgulanamamış bile.. Herkes kendi doğrularını mesken tutmuş, aslında yanlışına da sahip çıkmış. Kimseyi beğenmemiş. Hatasını da kabullenmemiş. Böyle gelmiş keşke böyle gitmese. İnsanlar oturup nerede yanlış yaptığı şöyle bir düşünse...

Çok güzeldi Aynur Hanım tebrik ederim. Kaleminiz çok güçlü. Sizi okumak, ruhu doyurmak gibi bir şey.... Sevgilerimle...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL