Tarifsiz duygunun yaşamda bıraktığı bir izdir “Pembe Sevda”. Bazen öğreti edindiğin bir sevgili, bazen de bu sevgilinin pembe dudaklarındaki öpücük ziyafetinde beraberliğini doğanın sade kır çiçekleri arasında ölümsüzleştirdiğin renk cümbüşü özlemi gibidir “Pembe Sevda”.

Anlatımı hem kolay hem de düşüncelerini düşünsel yetimizle dizeleyip satırlara aktaramadığımız ve yağarken yakalayıp doyasıya içemediğimiz saf ilkbahar yağmur taneleri gibi coşkulu ve özlemlerimizle erişmek istediğimiz bir kadın bakışında gizlidir “Pembe Sevda”.

Günlük yaşamın sinir dizgeleri içinde duyusal tatminliğin en rahatlatıcı yerinde seçkinci bir kılavuz olarak sevdalının pembe dudakları mutluluk verir. İşte o zaman diliminde esen rüzgâr pembe gül kokularını getirerek pembe mutluluklarla doldursa yüreğimizi her şey “Pembe Sevda” güzelliğinde olur.

Sevdalı olma öğretisinin sonucu olarak insan yüreğinde bağımsız olduğu için yakın ile uzak arasında kırmızının sıcaklığını, beyazın masumiyetini anlatan ve kırmızı ile beyazın karışımından yaşam aşkına rengini veren “Pembe Sevda” donanımlı olmalıyız.

Zaman bireyin gerçek doğasının bir belirmeni değilse, önce ile sonra anlamsızdır. Çarpan ve sıcaklık duyumsayan her yürek, içinde olduğu zaman diliminin “Pembe Sevda” sını yaşamalıdır.

Bedri Demirpençe