Diyarbakır Belediye Başkanı O. Baydemir Ahmet Türk’e atılan yumruk için "bu yumruk 7 den 70 ’e kürt halkına yapılan bir saldırıdır, hiç bir alçak ve şerefsiz halkımın sağduğyusuyla oynayamaz" demiş. "KÖTÜ SÖZ SAHİBİNE AİTTİR" Ağzına da pek yakışmış...

Samsun’da gittikleri duruşma; mağaza vitrinlerini ve araçları taşlayanlara ateş açanların duruşması. Mağaza taşlamalar ve polis araçlarını taşlamalar terörist faaliyettir. Çocuk da olsa büyük de olsa gereği yapılmalıdır.

Ahmet Türk’e atılan yumruk olayında ’bir kişi rahatça gezemiyorsa ihmal var’ denilerek ihmali görülen! emniyet mensupları görevden alınmışlar. Bu görevden alınmaları kınıyorum. Bu ülkede mağazalar taşlanıyorsa , araçlar taşlanıp yakılıyorsa bunu yapan suçlular var. Ve bunları destekleyip kışkırtanlar da var. Hem suçlular hem de destekleyenler cezasız bırakılmamalıdır. Suçlular yüzünden, terörist faaliyetlerinin destekçisi konumundaki insanlar yüzünden, sırf onlar istedi diye, devletin emniyetinden sorumlu kişiler görevden alınmamalıydı. Aniden saldıranı engelleyememek suç demek ki. Yoksa görevden o emniyet mensupları alınmazlardı.


Eğer cezasız bırakılırsa haksızlığa tahammülü olmayan , yapılanları hazmedemeyen birileri elbette çıkacak ateş de açacak, taşların karşılığını da verecek, suçlu gördüğü birilerini elbette yumruklayacaktır. Devlette adaletin işlemediğini gören birileri karşıt harekete geçerek suçlu gördüğünü cezalandırmaya kalkışacaktır. Haklıyken örnekte görüldüğü gibi haksız konuma düşüp kendisi suçlu duruma düşecektir.

Zaten hala iyi niyetli olduğumuz için ve saldırganların her hareketlerini hoşgörüyle karşıladığımız için biz yani yediden yetmişe Türk Milleti suçlu. Onların yaptıkları saldırgan hareketler suç değil, bu saldırgan hareketlere karşı çıkmak, karşılık vermek suç!

Kardeş değiliz, düşmanız diyene zorla neden kardeş olduğumuzu kabul ettirmeye çalışıyoruz ki. Habil ile Kabil de kardeşti, ilk kardeşin kardeşi öldürmesi o zamandan beri var. En kanlı kavgalar da kardeşler arasında yaşanırmış. Kardeş de olsak olmasak da onlar bize düşman, en azından içlerinde düşmanlık besleyenler var, bunu neden kabul etmiyoruz?

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yararlanması gereken her türlü durumdan kürtler fazlasıyla yararlanıyorlar zaten. Kendileri ayrımcılık yapıyorlarsa, yapmak istiyorlarsa, silahlanıp dağa çıkmışlarsa; biz kardeşiz deyip onlara pozitif ayrımcılık yapmak doğru değil. Onlar iyi niyetden , iyilikden, kardeşçe davranılmasından hoşlanmıyorlar anlaşılan, üstelemenin manası yok.

Doğuda görev yapmış bir öğretmen, batıya tayin olup geldikten sonra "ordaki okulumun yanında burası mahrumiyet bölgesi gibi" diyorsa durum kötüdür. Ya her tarafa eşit hizmet götüreceksin ya da pozitif ayrımcılık yapmayacaksın, bundan düşmanlık doğar ya da zaten her gün görülen şehid haberlerinden sonra oluşan düşmanlık çoğalır, tüm kürtlere kin duyulmaya başlanır.

Onlar nasıl bir kürde yapılanı tüm kürtlere yapılmış sayıyorlarsa Bizim bir Askerimize, Öğretmenimize, Polisimize yapılan da tüm halkımıza yapılmış sayılır. Bir vatandaşın işyeri, aracı, polis aracı taşlanıp yakılıyorsa, Türk halkının milli değerlerine ve milli servetine yapılmış saldırıdır hepsi de. Çünkü bizim varlıklarımız da bize değerlidir.

Türk askerine doğrultulan her silah da 7 den 70’e Türk halkına yöneltilmiş sayılır.


Birsen ERKÂN