Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Yöneliş
Yöneliş

Gerçek Dost

Yorum

Gerçek Dost

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1693

Okunma

Gerçek Dost

Gerçek Dost

Her insan yaşamında ‘yakın bir dost’ arayışı içindedir. Mutlu anında da zor zamanlarında da yanında olacak, koruyup kollayacak, sorunlarının çözümünde destek olacak, hatalarını bağışlayacak, hastalığında ve yaşlılığında kendisini yalnız bırakmayacak sevgi dolu, sadık bir dosta ihtiyaç duyar.

İnanan insan için aradığı dost yalnızca Allah’ın hoşnutluğunu gözeten ve Kur’an ahlakını yaşayan diğer müminlerdir. Allah’tan yüz çeviren kişiler ise kendileri gibi dünyevi çıkarlarını gözeten kişilerle dostluklar kurarlar. Müminler arasındaki güçlü dostluk ve iman etmeyen insanlar arasındaki dünyevi çıkarlara dayalı ilişkiler ise birbirinden tamamen farklıdır.

Gerçek dostluk bir insanı yalnızca güzel ahlakı için sevebilmektir. Samimiyet üzerine kurulan dostluklar kalıcıdır. Kuşkusuz her insanın ihtiyacı olan dostluk, büyük nimettir. Gerçek dost, insanın iyi ve kötü gününde yanındadır, kendi için istediğini arkadaşı için de ister, onun mutluluğunu en az kendisi için istediği kadar arzu eder. Bu dostlukta kıskançlık, haset ve rekabet gibi duygulara yer yoktur.

Gerçek dost samimidir; içiyle dışı birdir, kalbinde ne hissediyorsa dilindeki de aynıdır. Dürüst, açık ve nettir; düşüncelerini hiç saklamadan, kendisini olduğundan farklı göstermeye çalışmadan gerçek karakterini açıkça ortaya koyar. Kuran ahlakına göre insan samimiyeti derecesinde değerlidir, samimi olduğu için o kişiye güvenilir ve sevgi duyulur.


Kuran ahlakını yaşama çabası içinde olmayan kimseler, gerçek bir yakın dostu asla bulamaz, yaşamları boyunca ararlar. Onlar ‘çok yalnızdırlar’, ‘bir tane dahi dostları yoktur’ ve ‘tüm arkadaşları iyi gün dostudur’!..

Bu kişilerin zenginlik, güzellik, saygınlık, makam gibi değerler üzerine kurdukları dostlukları hiçbir zaman uzun süreli olmaz. Çünkü bu değerlerde bir değişiklik olduğunda, dostluk da biter. Örneğin güzellik ya da zenginliğe dayalı dostluklar, kişilerden birinin bunları kaybetmesi durumunda gördüğü ilgi, yakınlık ve dolayısıyla dostluk da son bulur.

Dostu olduğunu söylediği insanı rakibi gibi gören haset kişiler, ancak zorunlu olduklarında başkalarına hatalarını söylerler. Çünkü başkalarının kendilerinden iyi durumda olmasını çekemezler ve “seni böyle, olduğun gibi seviyoruz" gibi sözlerle samimiyetsiz yaklaşımlarda bulunurlar.

Çıkarlarını gözeterek yaşayan kimseler, kendileri de yaşamlarında birtakım kayıplara uğrar; güzelliklerini, gençliklerini, sağlıklarını, zenginliklerini yitirebilirler. Ancak gerçek dost zannettikleri kişilerin, yaşlılıklarında, muhtaç duruma geldiklerinde kendilerine değer vermediklerini görürler. Hatta iyi günlerinde yakınlık gösteren bu insanlar, tanımazlıktan gelecek kadar uzak davranırlar. Sorunları olduğunda danışacakları, yardım isteyecekleri hiç kimsenin olmadığını görürler. En iyi dostları olduğunu zannettikleri kişilerin dahi yakınlıklarının gerçek nedeninin çıkarları olduğunu anlarlar.

Kuran ahlakına göre yaşamayan insanlar, birbirlerinin kötü ahlak özelliklerini bilirler. Bu yüzden de birbirlerine gerçek anlamda sevgi ve saygı duyup, güvenemezler. Yalan söyleyen, samimiyetsiz ve yapmacık davranışlarla çıkar ilişkisi kuran bir kişiye insan doğaldır ki sevgi ve saygı duyamaz.

Gerçek dost, arkadaşının dünyada da ahirette de mutlu olmasını hedefler. Gerektiğinde dürüst ve açık konuşup, varsa ona imani yönden hata ve eksiklerini hatırlatır, öğütle uyarır. Kişiyi ahireti için uyaran insan gerçek anlamda samimi bir dosttur.

Allah aşkı, Allah korkusu ve iman, Kuran ahlakını yaşayan insanların birbirlerine gerçek anlamda sevgi, saygı ve güven duymalarını sağlayan değerlerdir. İnananların birbirlerine duydukları sevgi ve sadakat, onların Allah yolundaki çabalarına göre şekillenir. Malını, canını Allah yolunda feda etmiş müminin Allah’ın hoşnutluğunu kazanabilme mücadelesi, diğer müminlere örnek olur ve kalplerinde ona karşı sevgi oluşturur. Eğer dostluk, Allah korkusu, iman ve güzel ahlak üzerine kurulmuş ise, sapasağlam temeller üzerine inşa edilmiş demektir.

Ancak Kur’an’dan yüz çeviren, Allah’ın sınırlarını korumaktan kaçınan kişiler, hesap günü Allah’ın huzuruna çıktıklarında "... Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın-dost(muşsun sen)." (Zuhruf Suresi, 38) diyerek birbirlerine lanet edeceklerdir.

O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: "Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,"
"Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim."
"Çünkü o, gerçekten bana geldikten sonra beni zikirden (Kur’an’dan) saptırmış oldu. Şeytan da insanı ’yapayalnız ve yardımsız" bırakandır." (Furkan Suresi, 27-29)

Yapayalnız, yardımsız ve dostsuz kalmaktan, yanlış dost edinmekten ve ahirette “ah keşke” demekten Allah esirgesin…


Fuat Türker

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gerçek dost Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gerçek dost yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gerçek Dost yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
refikaertekin
refikaertekin, @refikaertekin
10.4.2010 08:13:21
s.a
ana sayfada ilk kes gördüm okuyunca gerçekten ne kadar kaliteli bir çalışma olduğunu anladım tebrik ediyorum face bookta paylaşıyorum onun için hakkınızı hella ediniz çünkü böyle yazılara çok ihtiyacımız var sağolunuz
başarılar dielirm çalışmalarınızda
selam lar saygılar efendim
Fazıl Kul
Fazıl Kul, @fazilkul
7.4.2010 17:35:41
HAYRANLIĞIMI ANLATACAK KELİME BULAMIYORUM...
TEBRİKLER.
TEŞEKKÜRLER.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL