13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
5981
Okunma

Üniversite sınavı yaklaştı. Bütün çocuklar ve veliler gergin. Ben de o velilerdenim. Çünkü büyük torunum sınava hazırlanıyor. Aslına bakarsanız, O mu hazırlanıyor, yoksa ben mi, belli değil. İkimiz birlikte hazırlanıyoruz desek, daha doğru olacak galiba.
Evin bütün odaları, kitap, dergi, soru kitapçığı, daha sayamadığım o kadar çok çalışma araç ve gereçleriyle doldu ki, çıldırmak üzere olmama rağmen, hiç birine dokunmuyorum. Her şey her yerde duruyor. E, ne yaparsın; çocuk ders çalışıyor… Çocuk stresli… Çocuğun bir yerleri kazanması lazım! Yoksa ne olur bu çocuğun hali? Pardon! Halleri diyecektim. Yalnız benim çocuk girmiyor ki, bu sınava; bütün Türkiye sınava hazırlanıyor!
Akşam gece 00:03 kadar torunum ders çalıştı. Tabi ki, yalnız değildi. Kendisi gibi iki arkadaşı daha vardı. Birlikte çalıştılar. Ben onlara çay yapıp, kurabiyeyle ikram ettim. Özendim! Nesine özendiysem; bir an çocuk olmak geçti içimden. Aslında çocuk olmakta çok kolay değil bu zamanda, tıpkı büyük olmak gibi…
Bu sabah her zaman ki gibi erkenden kalkmadık. Akşam 00:03 kadar oturmuştuk ya… Kalktığımızda saat 10:00 geliyordu. Çocuklar odanın içine üzüm gibi serilmişler... Kaldırmaya kıyamasam da, kaldırmak zorundaydım. Ne de olsa maraton bitmedi, yarış devam ediyor. Dershaneye gidecekler...
Çocuklara güzel bir kahvaltı hazırladım. Hep beraber güle oynaya kahvaltı ettik. Diğer iki çocuk gidince, torunum çok stresli olduğunu, ne yapacağını sormaya başladı. O’nu alıp, her aman yürüdüğüm parka götürdüm. Birlikte yürüdük. O genç olduğundan, zaman zaman koştu da…
Birlikte çok güzel vakit geçirdik. ’Sınavı kazanamaman her şeyin sonu değil. Seni seviyorum. Sen benim için çok değerlisin. Elinden geleni yapıyorsun. Yapıyoruz. Her şeye rağmen, bu yıl olmazsa, seneye girersin.’ Gibi nasihatler verdim. O’na destek olmaya çalıştım. Dedim ki, ’büyüdüğün zaman, çocuklarına anlatacağın bir anın olacak. Sınav stresini anneannemle yürüyerek atmıştım. Ne günlerdi be! Aslında gözümde büyüttüğüm kadar değilmiş. Çalıştım
ve kazandımmm!’ diyeceksin.
0404/2010/ Emine/ Manisa