Üsküdar Dolmabahçeye bakar,gözleri dolar ,Marmara’ya akar ...
İstanbul’a baharlar çiçek çığlıklarıyla gelir.Renk renk boyar doğa çiçeklerini
her biri ayrı bir kare,bahar sergisi başlamıştır İstanbul’um ,bu sergi Eylül sonuna kadar her gönüle açıktır...

Güneş vurur Kız Kulesine,ikizi yansır suya,sevgililer kurar düşlerini erguvan ağaçlarının gölgelerinde dalıp giderler efsane Üsküdar’ın abidesine...

Mavi Marmaranın duru ve billur rengi,doldur cam bardağına iç gözlerinin kadehiyle,yudum yudum mavi sarhoşluğu.Mezeside çiçekler İstanbul sofrasında.
Rumeli hisarı,Anadolu Hisarıyla
göz göze hep aşıklar birbirlerine,ayıramaz asla kimse onları.Emirgan korusuna bir uğra mutlaka lale bahçelerinin resimlerini çek gözlerinle doyumsuz güzelliği.Birde demli çay için
yudum yudum ,semaverde demlenen olsun...

Çamlıcanın çam dallarında kuşlar şımarır ,kuş seslerine,çalan kanunlar karışınca dinle dur şımart ruhunu nazlı nazlı.
Çamlıca kısıklıdan yürü tomruğa ,kekik kokuları çamların altında boğar seni buram buram,soluklarına işler İstanbul baharı.

Fenerbahçe sahilleri yelken mankenleriyle,süzülür durur,meltem vurur hanımeli çiçeklerine
büyüsünde sarhoşluk ab-ı hayat buna denir.

Moda burnunda akşam sefası,ıhlamur kokularında ,gün batımı ,güneş kızıla döner Kızılırmak olur Mavi Marmara...

Bağdat caddesinde panayır kalabalığı ,bahar dökmüştür insanları çiçek çiçek ,çiçekli yollarına.Defile izlersin hergün renk renk, bahçelerden esen Manolya kokularıyla ,doyulmaz gezmeye Bağdat caddesini.

Koşarsın beyaz halı serilmiş papatyalı kırlara,aman dikkat et gelincikleri kırma.Kahvelerin kapı önlerinde fesleğenler incilenmiş teneke kutularında,ıslak elini değ,bahar sevincini yaşa...

Erenköy bahçelerinden karanfil kokuları yakar içimi,kana kana içerim seni Mavi Marmara...

İstanbul’a baharlar çiçek çiğlıkarıyla gelir...


Oya Gedik
Not defterimden.
Çamlıca ...