20
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1401
Okunma

Üç yılı aşkın bir süredir bu sitede bir şeyler karalıyorum. Hayatımda bambaşka bir döneme girmeme sebep olan , gerek site kurucuları, yöneticileri ve gerekse yazan- okuyan tüm dostlarıma minnettarım.
Geriye doğru şöyle bir baktığımda ; özellikle ilk günlerde bilgimin, birikimimin oldukça yetersiz olduğunu görebiliyorum. Fakat zamanla, okudukça- yazdıkça bir nebze de olsa ilerleme kaydettiğime inanıyorum. Zamanla bir şeyler öğrenmemek mümkün değil.
Üstelik benim gibi çok kişi gelip geçti bu siteden. Daha az bilenler, daha çok bilenler. Asıl önemli olan da , zamanı en iyi şekilde değerlendirmek. Kahve köşelerinde değil de internette bile olsa bir şeyler okuyup yazarak geçirilen zaman, elbette ki boşa geçirilen zaman olamaz.
On beş yıllık öğrenim hayatımda bile öğrenemediğim çok şeyi öğrendim burada dersem, tuhaf gelmesin size. Okullarda öğretilemeyen çok şey var hayatta. Dostluğa, arkadaşlığa, dine, siyasete, kadın- erkek ilişkilerine vb. bakışlarım eskisinden çok daha farklı şimdi.
Üç yılı aşkın yazdıklarımdan silinenler olduğu gibi, övgü alanlar ve seçkiye lâyık görülenler de oldu. Çocuklar gibi sevindim o günlerde.
Bir ara geçirdiğim bir bunalım sonucu bütün yazılarımı sildim. Karşılığında da siteden atıldım. Yöneticimize rica ve minnet ederek tekrar döndüm siteye. Bunun karşılığında bazı sözler de verdim üstelik. Pek tutabilmiş de değilim ya bu sözleri, neyse, üzerime gelmiyorlar sağolsunlar.
Özellikle son zamanlarda yazdıüğım yazılar, çok okunmasına rağmen, azınlığın takdirini alabiliyor. Üstelik ben bu durumdan çok memnunum. Çünkü bu ülkede aydınlar maalesef azınlıkta. O aydın azınlık tarafından anlaşılabilmek ise benim için çok değerli.
Günün seçkilerini site üyeleri, okuyucular seçiyor. Ben bu anlamda, uzun süredir seçkiye lâyık bir yazı yazmadığımın kesinlikle bilincindeyim. Buna hiç bir gocunmam, itirazım söz konusu bile değil.
Fakat özellikle bu günün seçkisini okuduğumda, şöyle bir şey aklıma geldi : Okuyucu seçmiştir, puanla seçilmiştir deyip, sayısız yazım hatalarıyla dolu bir yazıyı, hem de o haliyle seçki ilân etmeden önce, bir neşter vurulamaz mı yazıya ?
Sityeye üye olan- olmayan herhangi biri , o hataları, hem de günün seçkisinde gördüğünde, bence sitemizin itibarına zarar geliyor.
O seçkiler, o halleriyle albümdeki yerlerini alıyorlar. Bence, ya yazının sahibine uyarı yapılmalı , yazım hatalarının düzeltilmesi için, ya da kurul düzeltip öyle asmalı, ilân etmeli.
Bu gün elimde olmadan, değişik bir fikrim oldu. Dilerim kimse yanlış anlamaz ve kırılmaz bana. Beni sorarsanız eğer, kırılacak yaşı çoktan geçtim ben...
Saygılar...
Fikret TEZAL