Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
nurisagaltici
nurisagaltici

Türkçe Sözcük Kökleri Üzerine Dilbilimsel Bakış

Yorum

Türkçe Sözcük Kökleri Üzerine Dilbilimsel Bakış

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

9134

Okunma

Türkçe Sözcük Kökleri Üzerine Dilbilimsel Bakış

Türkçe Sözcük Kökleri Üzerine Dilbilimsel Bakış

“Kökenbilim” (etimoloji) üzerine yapılan çalışmalara bakıldığı zaman hem verilen yapıtların niceliği hem de niteliği insanı üzmeye yetiyor. Bilimsellikle uzaktan yakından ilgisi olmayan pek çok bilgi içeren bu tür yapıtların, bu yolda çalışmak isteyen dil sevdalılarına yol göstermek yerine, onları yanıltmakta ve onların çalışma isteklerini azaltmaktadır. Çünkü bu yapıtlardaki açıklamalar, bilimsel görüşlerin yanında inandırıcılıktan uzak bilgiler de içermektedir. Bu yönden, araştırmacı insanların güvenini kazanamayan bir yapıtın yol göstericiliği, her zaman tartışmaya açıktır.

Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü (İsmet Zeki Eyuboğlu- Sosyal Yayınlar, İkinci Basım, Şubat 1991, İstanbul) bu yönden dikkate değer bir yapıttır. Bir gün öğrencilerime “yansıma sözcükler”le ilgili bilgi verirken “parlamak” sözcüğünün ışık yansımasından türediğini belirttiğimde bu görüşüme karşı çıktıklarını gördüm. Onlara verilen bilgilere göre yansıma sözcükler, yalnızca “ses yansıması”ndan oluşturulurdu. Bu yanlışı düzeltmek ve kendi görüşümü desteklemek için birçok kaynağı taradım. Pek çok bilimsel yapıt beni destekliyordu. Fakat etimoloji sözlüğünün bu konuda daha açık bir bilgi vereceğini düşünüp “Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü”ne başvurunca bir hayal kırıklığı yaşadım. “Parlak” sözcüğüyle ilgili bilgi, sözlükte şöyle yer alıyordu:”PAR (doğal sese öykünme)dan –lak ekiyle parlak (parlayan, ışık saçan, aydınlanan).”

Bu açıklamada ne var diyeceksiniz? Dikkat edilirse burada iki önemli yanlış var: 1) Işık kavramının sesle ilişkisi olamaz. “Işık”, ses çıkarmaz, böyle bir anlam ilişkisi kurmak mantıksızdır. 2) “Par” köküne gelen ek “-lak” değildir. Çünkü iki ek vardır sözü edilen bu bölümde:-la, -k. Yani sözcüğün etimolojik ayrılışı şöyle olmalıdır: par-la-k.

Bu kez merak edip “başarmak” maddesine bakıyorsunuz. Aynı hüzün içinize oturuyor: “Baş-a-r-mak” diyerek kökünü doğru gösteriyor, buna gelen yapım eki de addan eylem türeten –ar eki oluyor; fakat benzer örnekler verilirken yanlışlar başlıyor:” çık-ar, yak-ar…” örnekleri benzer örnek değildir. Neden? Çünkü bunlara getirilen –ar eki, eylemden eylem türetmektedir. İşte güvensizliklerin başlangıç noktası budur bu tür yapıtlarda. Gezimize devam edelim yapıtta daha neler var bakalım: “Eleştirmen”sözcüğünün etimolojisi “el-e-ş-tir-men” diye veriliyor ve kök doğru gösteriliyor. Fakat benzer türetme örnekleri verilirken yalnızca ses benzerliği taşıyan ve konuyu ilgilendirmeyen sözcük ve türetme örnekleri görülmektedir:”küçümen,delişmen…”

Bir başka örnek daha: “sıcak” sözcüğüne bakıyorsunuz, kök doğru düşünülmüş ve “ısı” köküne “-cak” ekiyle türetildiği belirtilmiş. Bu çok doğru bir yaklaşım. Ne var ki benzer yoldan türetilen sözcük örnekleri verilirken inanılmaz hatalar yapılıyor yine ve: ”al-acak, sal-acak…” örnekleri verilmektedir. Oysa maddeye konu olan sözcüğün kökü bir “ad” ve aldığı yapım eki addan ad türetmekteyken, alt örnekteki “alacak” sözcüğünün kökü fiildir ve aldığı ek de “ –acak, ecek”tir.

ÖSS ve OKS hazırlık kaynaklarına bakıldığında da bu tür kaynakların esas alınması sonucu, bilimsellikten uzak görüşlerin ve dikkat dağınıklıklarının etkili olduğu görülmektedir. Böylesi tutumlar, doğal olarak pek çok yanlışı da genç kuşakların beynine taşımakta, yanlış bilgilerin yayılmasına neden olmaktadır. Bu da eğitimde bilgisizliği gidermeye çalışan gerçek öğretmenlerin karşılaştığı öğretme zorluğunu iki katına çıkarmaktadır. Çünkü bu kez öğretmenler, bir yandan müfredat bilgilerini öğrenciye kavratmaya çalışırken bir yandan da bu yaygın yanlışları düzeltmekle uğraşmaktadır.

ÖSS ve OKS yayınlarının hiçbir bilimsel denetim mekanizmasından geçmeden yayımlanmasının doğurduğu bu ciddi sakıncaları MEB, on yıllardır seyretmek durumunda kalmıştır. Oysa bilimselliği tartışmaya açık bu tür yayınların on yıllardır yaydığı zehir, bilimselliği gölgeleyecek kadar tehlikeli boyutlara ulaşmıştır ve bunun mutlaka önlenmesi gerekmektedir.

Bu türden birçok yayında “savaş”, “sıcak”, ”başarmak”, “başak”, “başka”, “yatkın” sözcüklerinin etimolojisi incelenirken bunların “KÖK” olarak adlandırıldığı ve yapıca birer “basit sözcük” sayıldığını görmekteyiz. Oysa bunların hepsi de birer “türemiş sözcük”tür. Hadi bakalım buyrun, bu gerçeği anlatabilirseniz anlatın genç kuşaklara.

Sözcüklerin çok anlamlılığı üzerinde bütün dilbilgisi kaynakları durur. İlköğretimin birinci kademesinden başlanarak bu gerçekler öğrenciye anlatılır. Sözcüklerin “temel anlam”, “yan anlam”, “mecaz anlam” özellikleri ezberletilir. Fakat sözcüklerin bu anlamsal özelliklerini uygulamaya gelince öğretmen de teklemeye başlar. Bir konudan başka bir konuya geçtiğinde bilgi transferini öğretmen, genellikle es geçer. Şimdi aynı kökten türemiş olabileceği düşünülen şu sözcüklerin köklerini düşünelim:

1- yatak, yatık, yatalak, yatılı, yatırımcılık, yatkınlık…
2- başlık, başkan, başak, başkalaşım, başka, başkalaşmak, başarısızlık, başat, başlangıç…
3- sürü, sürgü, sürgün, süre, süreklilik, sürme, sürücü, sürünmek, sürüm…
4- öncü, önder,önlem, öneri, önermek, önemsemek,önemli, önlük,öncelik…

Bu örnekler incelendiğinde 1. maddedekilerin hepsinin “yat-”, 2. maddedekilerin “baş”, 3. maddedekilerin “sür-“, 4. maddedekilerin de “ön” kökünden türediği anlaşılacaktır. Bunu kavramak için, sözcüklerin anlamsal özelliklerini kavramış olmak gerektiği kendiliğinden anlaşılır.
,

Nuri SAĞALTICI

Yazar Eposta : nurisagaltici@

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Türkçe sözcük kökleri üzerine dilbilimsel bakış Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Türkçe sözcük kökleri üzerine dilbilimsel bakış yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Türkçe Sözcük Kökleri Üzerine Dilbilimsel Bakış yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Selma Özeşer
Selma Özeşer, @selmaozeser
22.3.2010 21:42:15
10 puan verdi



Aynı sıkıntıyı yıllarca ben de yaşadım.Sizin de sözünü ettiğiniz gibi bu alanda güvenilir kaynak bulmak zor.

Bazı kaynaklar -ma olumsuzluk ekini yapım eki bazı kaynaklar ise çekim eki olarak gösteriyor.

Güzel konu seçmişsiniz teşekkür ederim.

saygılar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL