Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
ya
yagmurbaran

Başlıksız

Yorum

Başlıksız

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1564

Okunma

Başlıksız

Başlıksız

İsa’nın doğumundan bu yana 1996 sene geçmişti.Her park gibi bu parkta doğanın kötü bir kopyasıydı.Yüzünü en cırtlak renk tonlarıyla boyamış, vücudunu pazarlamaya çalışan bir fahişe gibi insanlara yükselen binaların arasında kendini pazarlamaya çalışıyordu.Doğa hasreti çeken insanlarla dolup taşmış bu yerde 72 yaşındaki bir dedeyle, 24 yaşındaki torunu oturacak boş bir bank bulmuşlardı.İkisi de uzun süre düşüncelere dalmışlardı sessizce.sonunda konuşmaya karar veren torun, tebessümle dedesine yönelerek; ‘’benim doğum tarihimin 1972, senin 1924 olması ve 1996 senesinde sana bu cümleyi kurarken 96 harf kullanmam bir tesadüften mi ibaret?

Aslında sorunun kendisi cevap olan bu küçük oyun dedesini neşelendirmişti. Torununu onaylamak için kendi düşüncelerinin seslendirmeye başladı:’’tabiki de tesadüf değil.Bu durum tıpkı bilgiye benzer.Bilgiyi var eden bizler değiliz, bilgi doğuştan vardır; ancak onu bulabiliriz.atom evrenin başlangıcından beri vardı.Bilmiyorduk ve öğrendik.Tesadüflerde sadece bilmediğimiz bir matematiktir.

Torun:’’ peki tanrıyı da bilebilir miyiz?’’

Dedesi şöyle cevap verdi:’’Tanrıyı değil de bu sorunun cevabı bilinemez.tanrı bir bilgi değildir.’’

Torun:’’öyleyse insanlar neden bilinmezliğe tapar, inanır?’’

Dedesi sanki bütün hayatı boyunca bu anı beklemişti.Torununa doğru yaşlı vücudunu çevirdi ve o esnada torununun kitabının üzerinde el yazısıyla yazılmış bu yazı dikkatini çekti:’’Ancak başkaları için yaşanan bir hayat, yaşanmaya değer bir hayattır.’’ Yüzündeki hafif gülümsemeyi gören torununa dedesi daha önce hiç bu kadar sıcak gelmemişti.

Dedesi torununa:’’Sana insanların neden bilinmezliğe inandığının cevabını ancak ölerek verebilirim.Öldükten sonra eğer tanrı var ise gelip sana bunun haberini vereceğim.Eğer yok ise dolayısıyla gelemeyeceğim.Sende beklide beni hayatın boyunca bekleyeceksin.’’ dedi.Sözlerini tamamladıktan sonra cep saatinin çıkarıp içindeki siyanürü ağzına attı.Birkaç dakika içinde torununun gözleri önünde öldü.Torunu şaşkınlıktan donakalmıştı.Zaman mekandan kopmuş ve algısını o anlık yitirmişti.

Yıllar sonra torun yatağında son anlarının yaşıyordu.O güne kadar dedesi aklından hiç çıkmamıştı.Yanı başındaki bardağından bir yudum su aldı ve elindeki saate bakarak son nefesiyle şöyle mırıldandı:’’hadi dede nerede kaldın!’’

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Başlıksız Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Başlıksız yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Başlıksız yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
22.3.2010 16:50:53
Beğeni:
0
Okunma:
1564
Yorum:
0
BEĞENENLER
SON YAZILARI
POPÜLER YAZILARI
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL