...............................................

Gerçeklerimizle yüzleştikçe, güçleniriz...

Korkularımızı üzerimizden attıkça, korkusuz yaşamanın mutluluğuna erişiriz...


Kendimizden kaçtıkça, kendimize ihanet etmiş oluruz aslında. Aslında kendimizi bulmak için, enerjimizi harcamalıyız...


Eğri oturup, doğru konuşmayı ilke edinmeliyiz hedeflerimize. Yalanlar üzerine kurulu temeller, küçük bir meltem esintisinde yıkılmaya ve yok olmaya mahkumdur...


Rotasız denizlere açılmamalıyız. Alabora olmak an meselesi. Fırtınalara yakalanmak kaçınılmaz yoksa...

Rehbersiz, amerikalar keşfetmeye çıkmamalıyız... Kendimizi bilmeden, yürüdüğümüz her adım başarısızlığa doğru gider yoksa...


Kendimizi tanı(mla)madan yol gitmek, imkansız. Karıncalar misali yol alma durumuna düşeriz yoksa, kendimizi boş verdiğimizden...


Kendimize bir kılavuz edinmediğimizde, nasıl hareket edeceğimizi belirlemediğimizde, kafamızı netleştirmediğimizde bocalanırız. Kaybederiz hep. Hep nalları toplarız...


Kişi kendini tanıyarak, tanımlayarak mutlu bir hayata imza atar. Bu birçok konuda geçerlidir...


Zat, ipine sarıldıkça KENDİNİ BİLİR VE TANIR...



.............................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
21 Mart 2010,,,14.56
Mardin-Kızıltepe Arası