10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1637
Okunma
Hatırlıyorum da, "Ben, bu dünyanın insanı değilim" derdim hep...Ne kadar da çok sarfetmiştim bu sözcüğü. Hakikaten de "Ben, bu dünyanın insanı değilim" dedirten çok şey oldu dünyada iken..
Ben doğduktan sonra,boşanan annemle babamın arasınada kalmıştım. Ana babalar, ayrılsalar bile, çocuklarına hayat boyu lazım olan tek gıdanın, sevgi olduğunu nasıl unutabilirler? Aralarındaki çekişme, beni, uzaklarda okumaya, yanlarından kaçmaya itti. Temel aile direğiniz çürükse bina kurmak zor oluyordu...Ben bu dünyanın insanı nasıl olabilirdim?...
Ama güçlüydüm...Yıkılmadım.. Mühendis olup Anadolunun en uzak köşelerine gittim, kendi ayaklarımın üzerinde durmayı başardım....
Günün birinde, arkadaşımın dünya güzeli, mahzun bakışlı, narin yapılı baldızına gönül verdim. Evlendik.
Var gücümle çalışmaya başladım. Ama, iş düzeninde, zayıfın, güçsüzün, daima ezildiğine şahit oldum. Maden ocaklarındaki işçilerin, dramları beni kahrediyordu.Cebimdeki paranın, yarısını onlara veriyordum. Soğuk kış günlerinde, nasıl olsa ben alabilirim diye, pardesümü en zayıf, en güçsüz işçiye verip, eve gönül rahatlığıyla ve huzurla gidiyordum. Benden başka, kimse bu düzenden, üzüntü duymuyordu. Söyleyin...Ben, bu dünyanın insanı nasıl olabilirdim?...
Özel bir madencilik şirketine, iyi bir ücretle transfer oldum. Düzenimizi oturtmuş,üç çocuk sahibi olmuştuk. Bir müddet sonra, şirket, iflasın eşiğine geldi, işçilerin parasını ödeyemez oldu. Bizler için, ekmek kapısı bulunurdu ama, işçiler için öyle değildi. Hiç düşünmeden, arabamı satıp, parasını, her ay işçilerin maaşlarını ödemeye ayırmak üzere bankaya yatırdım ve şirket sahibine " durumun düzelince ödersin" dedim. Adam, inanamadı.."Bu yaptığını, ömrümün sonuna kadar, unutmayacağım ve bunu ne pahasına olursa olsun sana fazlasıyla ödeyeceğim" dedi. Ama, sizin de düşündüğünüz gibi, o gün geldiğinde o adam, "ben öyle bir para almadım, kim çalıştığı firmanın işçileri için arabasını satarki " diyebildi, ve inkar yoluna gitti..Bu laf, parayı vermemesinden daha ağır gelmişti bana..Sorarım size..Ben, nasıl bu dünyanın insanı olabilirdim?...
Devlet sektöründe, particilik, kayırmalar, özel sektörde, işçi zulmü beni daha çok zayıfın yanına, onları korumaya itti..Allahtan evde çok mutluydum. Günde en az üç dört defa, eşimin, sesini duymazsam, o günüm iyi gitmezdi. Çocuklarıma, aşırı düşkündüm, büyük kızımı, iyi bir tahsil görsün diye teyzesinin yanına gönderdiğimde, her akşam yemekler boğazıma dizilir, gözyaşı akıtırdım. Akşamları kızlarıma, dans nasıl edilir, ciğer nasıl kesilir onları öğretirdim.Onları öpmeden, masal anlatmadan uyutmazdım....
Şimdi, " Onlarsızlığa, nasıl dayanıyorum, diye şaşıp kalıyorlar" Halbuki, bilmiyorlar ki, ben, hep onlarla beraberim....
Sadece bazı günler, onların, beni hissetmelerini isterdim..Mesela, oğlum, sünnet olurken, çok ağlamıştı " Merak etme oğlum, ben yanındayım, artık, erkek oluyorsun" demeyi ve kirveliğini ben yapmayı çok isterdim..Halbuki..Yanındaydım, ama o, bilemedi. Veya kızlarım evlenirken, " Ben, daima arkanızdayım" demeyi çok isterdim...Ama, en çok karıma, " Merak etme, ben hep, senin yanındayım, korkma, başaracaksın!" demeyi çok isterdim...Bütün bunları yanlarına gelip söyledim, ama duyuramadım..Aslında, ben her gece, karımın başucunda onu uyutmadan, yanından ayrılmadım...
Ben, burada, huzurluyum...Mutluyum...Çünkü, benim, yolun yarısında duran kalbimin iyiliği, olduğu gibi oğluma geçmiş. Ailesinin başında, kapı gibi duran bir yüreği var. Her güçlüğü yenecek güçte, zaten seneler önce, eşim "Çok çalışıyorsun, sana bir şey olursa, biz ne yaparız? " diye sormuştu da, ben de, yerde oynayan oğlumu, gösterip "İşte! Arkamda, o var" demiştim..
Şimdi diyorum ki; daima sevin, hoşgörünüzü dağıtın ve sizden aşağıda bulunan insanları düşünün ve yardım edin....Ve, bilin ki, herkes, boyu kadar patiskayla buraya geliyor...Ha ! Bazen onu da getiremiyorlar, yerleri bile belli olmuyor...Bakın, işçiler, o sene doğan çocuklarına, benim adımı vermişler...Onlarcası adımı taşıyor...İşte sadece bunlar kalıyor sizin dünyanızda bilesiniz....
Buradan bakıyorum da.."HELE ŞİMDİ, SİZİN YAŞADIĞINIZ DÜNYANIN İNSANI HİÇ OLAMAZMIŞIM"...