Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
BANU ULUDAĞ
BANU ULUDAĞ

SOKAK LAMBASI ve ADAM

Yorum

SOKAK LAMBASI ve ADAM

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

8153

Okunma

SOKAK LAMBASI ve ADAM

SOKAK LAMBASI ve ADAM

Sokak lambasıyla arkadaştı adam. Dökmek için içindekileri, gecenin en karanlık olduğu saatlerde varırdı yanına. Omuzlarındaki yükü almasa da sokak lambası, biliyordu ki dinlerdi O’nu. Sessizce ve istekli.

Sokak lambasına doğru ilerlerken, yerdeki taşa ayağı takıldı adamın. Neredeyse düşecekti. Dar sokağı uyandırdı istemeden. Esnedi önce sokak, sonra yanı başındaki evlere tıkladı uyansınlar diye. Niyetleri, beraber pür dikkat kesilip dinlemekti adamı. Yine duyamadılar ne konuştuğunu. Her zamanki gibi tahmin ettiler sadece, anlattığı o büyük sırrı.

Sır mı? Sırrı yoktu ki anlatacak adamın. Sır ödünç almazdı kimseden, cepleri yoktu ki taşıyacak. O yüzden kendi sırrı da olmazdı ya! Kapısı ve penceresi açık bir oda gibiydi. Cereyan çarpardı ve alır giderdi üzerine zorla emanet bırakılmış sırları ve rahatlardı adam.

Kumral, hafif kırlaşmış saçları ve saç rengine uygun bal rengi gözleri, orta yaşı geçeli çok olmuş bu adama çocuksu bir ifade katıyordu. Ama her ne kadar çaba gösterse de, yalnızlığının gözlerine bıraktığı yorgunluğu saklayamıyordu adam.

Önce uzun uzun bakarlardı birbirlerine. Sonra başlardı adam anlatmaya. Bunca yalnızlık biriktirmişken hazır sırtındaki çantasında, onu anlatabilme hünerini de edinmişti. Maalesef yalnızlığı dinlemede o kadar becerikli değildi adam. Kaç kere sokak lambası kendi içindekileri anlatmak için bütün cesaretini toplayıp söze başlayacak olsa; adam sokak lambasından yere dökülen kelimeleri görmeden, kırık sesleri duysa dahi önemsemeden anlatmaya devam ederdi içindekileri.
Sokak lambasının bu dünyada kendi yalnızlığını anlatmak istediği tek varlığıydı adam. Buna da razıydı ya gerçi. Hiç dinlemesin, sadece anlatsın. Yeter ki gitmesin adam!

Adam anlatırken arada iki gözünü kırpardı ona sokak lambası.“Seni anlıyorum” demekti bu. Gözleri kamaşırdı bu yanıp sönen ışıktan adamın ama umursamazdı. Çünkü biliyordu ki; dinleniyor ve anlaşılıyordu sokak lambası tarafından. Ayın ışığında dağınık saçlı güzel bir kadın gibi dururdu sokak lambası. Dik ve vakur, anlayışlı ve sevecen, sadık ve dürüst. ”Şanslıyım” diye düşündü adam bir an. Sokak lambasının varlığından şimdilik memnundu. Derin bir nefes alıp anlatmaya devam etti adam.

Sokak lambası ise bir yandan adamı pür dikkat dinliyor, bir yandan da O’na ne kadar alıştığını, her gece büyük bir sadakatle beklese de, bir gün adamın kendisinden temelli gideceğini aklına getirmemeye çalışıyordu. Gerçeğe her ne kadar kendini hazırlamaya çalışsa da bu düşünce her aklına düştüğünde duygusal yüreği acıyordu.

Adamın gelişleri azalmaya başlamıştı. Bunun farkına varsa da sokak lambası; şikayet etmiyor, her zamankinden daha büyük bir pür dikkatle dinliyordu sevdiğini. O’nun olmadığı zamanlarda ise kaçınılmaz vaktin gelmemesi için sürekli dua ediyordu. Artık gündüzleri uyuyamaz olmuştu. O kadar korkuyordu ki sevdiğini yitirmekten, O’ndan sonrasını, zamanın duracağı o korkunç anları düşünmek bile istemiyordu.

Artık adam sokak lambasının ziyaretine gelmemeye başladı . Çok uzun bir süre lamba umutla bekledi adamı. Her gece en parlak ışıklarıyla ve yüzünde kocaman bir gülümseme ile bekliyordu sevdiğini. Gelecekti ve hemen yanı başındaki tek katlı, beyaz, sokağın en masum evini ikisi için satın alacak ve hiç ayrılmayacaklardı.

Gelecekti… Biliyordu… Emindi…

Gelmedi adam. Ne o mevsim, ne o yıl, ne de sonraki yıllar.

En çok umudunu yitirmek yaşlandırır ruhları. Yavaş yavaş erirsiniz terk edilmişliğinizde. Acınızı ilk bakışlarınız ele verir: Sönük ve yarınsızdır. Işık saçmaz artık; ne size ne de etrafınıza. Avucunuzdaki ölü umudu gömmek istersiniz, ama taşlı sokağınızda onu gömecek bir yer bulamazsınız. Sadece yaşarsınız. ”Buna da şükür” demeye kendinizi zorlayarak.



Banu uludaĞ

Fotoğraf: Habib Dağ

Yazıma özel bir görsellik katan bu güzel fotoğraf için sevgili Habib Dağ’a teşekkürlerimle.



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sokak lambası ve adam Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sokak lambası ve adam yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SOKAK LAMBASI ve ADAM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
1.6.2011 14:36:11
Her zaman derim. İnsana yazdıran hisler vardır bir de bakmak fiiili...Bir fotoğrafa yazılabilecek en güzel öykülerden birini okudum. Felsefesi de güzel...Altında pek çok anlamı barındırabilecek biçimde.

Çok geç de olsa kutluyorum.

Sevgiler.
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
12.4.2010 10:06:52
İçten ve sanatlı bir anlatım.

Tebrikler.
Etkili Yorum
Yükselenyıldız
Yükselenyıldız, @yukselenyildiz
12.4.2010 09:41:57
Yazım kurallarına azami dikkat gösterilerek yazılmış bir yazıyı ve okura saygısını bu şekilde belli eden yazarlara ender rastlanıyor. Bu, yazarın da kendisine saygısı olduğunu gösterir. Fazla açarsam, kırılan, alınan olabilir...
Öncelikle bu konuda saygılar.

Aynı temayı gerek nesir, gerekse şiir olarak seçenlerimiz var. Ve bu temayı bu denli anlamlı ve akıcı işlemiş olmanızı da kutluyorum.

Saygı öncelikli sevgiler.
direniş
direniş, @direnis
12.3.2010 01:59:11
tebrikler can banumuza

düz yazında şiirlerin kadar enfes koca kız

tebriklerim çokça

saygı ve selamlar uzaklardan hemide özden :)))
sarı yapraklar
sarı yapraklar, @sariyapraklar
11.3.2010 21:35:27
10 puan verdi

Sokak lambasında bir kadın
Ağlamaklı.
Suskusu kıyamet
Sözleri kaldırım taşlarının arasında kalsa da
Dibindeki evde
Dinlemek
Duymasa da
Görmese de...

Kırpıştırarak gözlerini...

Saçları...
Işığını kaybetmişti
Dayanamadı, biraz dolaştı ellerim
Aydınlanır mı dersin?...

Muhteşem hikayenizi kutluyorum,
Sevgilerimle...

BANU ULUDAĞ
BANU ULUDAĞ, @banuuludag
11.3.2010 18:21:34
Her zamanki,
Avucunuzdaki

İki -ki eki de ait oldukları yere yaklaştırılmıştır:)
Teşekkürler uyarı için.

Öyküdeki kahraman bir adam ama asıl kahraman sokak lambası bir KADIN. Bu çok önemli bir detay .

Beğenmeniz benim için çok onore edici.Yazıda da kaleminizin güçlü olduğunu biliyorum sevgili Havin.
Nedense iç burkan şiir ve öykü düştü bugün ikimizin de kaleminden siteye.

Şimdi ne yapsam? Linkin Park'da olmaz ki bu öyküye :)))

Fotoğraf, ışık ve renk olarak tam istediğim gibi. Sokak lambasının saçları dağınık ve siyah-beyaz oluşu : "hadi birazda siz hayal edin" der gibi.:)

Sevgimle












Banu Uludag tarafından 3/11/2010 6:35:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
**Havin_**
**Havin_** , @--havin---
11.3.2010 18:07:20
10 puan verdi




Gece, asla bağırmaz, sesi büyük harfleri hiç tanımaz ve kadın gibi cesurdur iti de kemiği de kaldırabilir yürüyen saatlerinde ama her dile yakışmaz ya da her kaleme ya da her kalem anlatmayı bilmez , dokunmayı bilmez ay'a âşık gözlerine

de !

buradaki harfler kendi karasından çalınmış gibi kendi suskusundan alınmış gibi,

gece gibi.


Sonra sokak lambası:

sarı !

ve gülünde ayrılıktır bunun adı, belki de ondandır adamın, tutulduğunun sonrasında hayat bulamaması.


Ama adam olmasaydı kadın olsaydı keşke. Onların yalnızlıkları yalandır ! Öyle işte yalandır! Ama kadın nedense buna mecburdur, tuhaf ...zaten her şey tuhaf. Kadın okumak istedim ilk cümlelerde hayatın rengini görünce. Belki de erkek olasım var bu günlerde ama bu adam gibi ağlamayayım ilerde yine de en azından gece ve lamba mübah sayılabilir, korktuğumda gece yalnız kalmayabilir. Ne garip değil mi bir insanın hayali gece ve lamba olabilir mi , olamaz ama kalem yazıda böyle anlatır da tüy hafifliğinde bize sunarsa yalnızlığı der insan ben de yalnız olayım

da !

son böyle ölüm ihtimalli olmasın. O adam gelememişse ya ölmüştür ya da ölüm gibi mecbur tutan bir kadın görmüştür . Ama ihtimal yüksektir ki ölmüştür hoş bu halin ölümden farkı da henüz icat ismi bilmemiştir.


Ve sonundaki o gerçek iç sesi. Oraya konuşmama hakkımı kullanabilir miyim ? Hani denir ya "doğru söze ne denir ki"

nokta..nokta..


İki kelimenin "ki" eklerinin yanlış yazımına takıldım çok ilgilendiğimi söyleyemeyeceğim geceye takılmaktan fırsat bulamadım - tabi adama da - ama söylemeliyim ki ilk paragrafta:


"her zaman ki " burada ki bağlaç olmadığından ayrı yazılmaz ne olduğuna bakınca sanırım ilgi zamiri ama olmaya da bilir "Gece affetsin beni".

Ve sonlarda da "avucunuzda ki" hal de aynı sanki , belki de ben yanlış görüyorum hak verirsiniz ki kara, kara eder kalemi..


Ve fotoğraf.

O daha da acıttı yüreğimi, kendi başına bir kendine yalnız bir kendine âşık - yoksa gece gece ne işi var o caddede hani geceye uyacak ya eyvallah anladık ! lamba ay gibi görünse de alçakta olması bunu kapatıyor sarı gibi dursaydı daha farklı olurdu diye de düşünmeden edemedim.

Güzeldi.


Ve kalem,

öyle içten anlatmışsınız ki yorum hâlâ gece hâlâ ölüm gibi bunun içindir ki daha da uzun etmeden gitmeli.


Kutluyorum.

Sevgimle.



© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL