Muhalefetten genel af ile ilgili bir ses çıkmıştı. Ben de bununla ilgili bir yazı yazdım. Tam da dillerde yer etmeye başladığında, yeni şehit haberleri geldi. İster istemez yutası geliyor insanın af sözlerini !

Fakat bir şeye dikkat ettiniz mi ; iktidarı da muhalefeti de, affın gündeme gelebilmesi için terörün bitmiş olması, silâhların bırakılmış olmasından söz ediyor. Bir lider hariç, diğerleri kestirip atmıyor aslında.

Yani, bugün PKK silâh bırakıp, kendini lâğvetme, dağdan inme kararı alsa, bir genel af bal gibi gündeme gelecektir.

Aylar önce bu sayfalarda ’PKK Lağvedilecek’ başlıklı bir yazı yazmıştım. Çünkü öyle bir duyum almıştım. ABD, işine geldiğinde bize karşı desteklediği PKK’yı, işi bittiği gerekçesiyle, çoktan lağvetmeye karar vermişti. Bu gün,gün yüzüne çıkarılan bu olayın düğmesine, o günlerde basılmıştı bile.

ABD’nin Irak’tan çekilme zamanı gelmiştir. Geride, onlarla iş birliği yapan Kürtlerle, bir çok yakınlarını, can ve mallarını kaybeden Araplar, Türkmenler baş başa kalacaklardır. ABD sonrası Irak’ta, büyük bir iç savaş çıkması, çok güçlü bir ihtimaldir.

ABD, Irak’ın güvenliğini, Türkiye’nin üzerine yıkmayı plânlamaktadır. Bu gün sadece ilân edilmediği kalan, Kuzey Irak’taki Kürdistan devletinin geleceğini Türkiye belirleyecektir.
Bu yüzden burasının Türkiye’ye bağlı, özerk bir bölge olması bile teklif edilmiştir.
Karşılığında da Musul-Kerkük’te kurulacak bir bölgenin de Türkiye’ye bağlanması tavizi vardır. Tabii bir de şifrelerle dile getirilen Güneydoğu’nun özerkliği söz konusudur.

Bunların hepsi, bu ülkeye kurulan tuzaklardır. İnşallah bu oyunlara gelinmez.

Gelelim PKK’ya. Onlar bu durumun benden çok daha iyi farkındalar.Kürt halkına anlattıkları, barış, özgürlük, demokrasi masallarında samimî olsalardı, çoktan kendilerini lâğvedip dağdan inmişler ve af sürecinin başlamasına sebep olmuşlardı.

Türkiye’de bu gün idam cezası var mı ? Teslim olan PKK’ lılara kötü davranılması mümkün mü ? Bütün dünyanın gözleri önünde yargılanacakları da belli. Üstelik, bu adımlarına karşılık, dış dünyanın af için bizim ne kadar üzerimize gelecekleri de gerçek.

Bir de, bu saatten sonra, iktidarı, muhalefeti ve halkın çoğunluğunun da demokrasiden yana tavrının kesin olduğu, geliştirilecek demokrasinin Kürt halkının da yararı olacağı belli.

Öyleyse neden vaz geçmiyorlar, sözde mücadeleden ?

Avrupa uyuştucu ağına sahip oldukları, bulundukları ülkelerde yaşayan Türk ve Kürtleri haraca bağladıkları, gerçek amaçlarının da Kürt halkının demmokratik hakları değil, dökülen kandan nemalanıp, lüks hayat yaşamak oldukları gerçeği ortaya çıkmıyor mu ?

PKK lağvedildiğinde, Kürt partilerinin kapatılma gerekçeleri ortadan kalkacak, demokratik haklar için özgürce siyasî mücadele etme fırsatı bulacaklardır. Bunun için Türk halkından da destek alacakları açıktır.

Burada Kürt asıllı vatandaşlarımıza çok iş düşüyor. Barıştan yana alacakları tavır, PKK’nın yüz yılda getiremyeceği gerçek barışı, demokratik hakları ve özgürlüğü getirecektir.

PKK’nın varlığı ve sözde mücadelesi , Türk ve Kürt halklarının arasına kin, nefret ve intikam duyguları sokmaktan ve bunları geliştirmekten başka hiç bir işe yaramamıştır, yaramayacaktır da !

Sonuç ortada değil mi ? Ülkeyi sömürenlere değil, yoksul ve gariban halka verilmektedir en büyük zarar. O yoksul halkın içinde Türk’ü de vardır, Kürt’ü, Lâz’ı,Çerkez’i, Boşnak’ı,
Arnavut’u vb. de.

Hep birlikte sokalım ellerimizi taşların altına. Daha fazla canın yanmaması, yüreklerin dağlanmaması için, gelecek kuşaklara barış , huzur içinde yaşayabilecekleri bir vatan bırakabilmek için; acılarımızı gömelim yüreklerimize ve mutlaka barışı inşa edelim.

Fikret TEZAL