5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1036
Okunma

..................................
Kimselerin yanında olmadığı şehirde, rüzgarların sessiz sessiz aktığı bölgede, tenha havaların estiği yerde yalnızlık başrol oynar baş ucunda...
İstesen de, istemesen de kuyruğun olmuştur yalnızlık; böylesi durumlar(ın)da...
Yakınlığından kovsan da kovmasan da o, seninle büyümek, seninle gelişmek, seninle ölmek isteme arzusunda...
Yalnızlık çekilmezdir. Kişinin kendini an be an çaresiz hissettiği zamanlardır. Amansız bir tek başına kalma halidir. Nafile nafile derman aramanın yansımasıdır...
Canın kendini paralamasıdır. Yanmasıdır yüreğin içli içli...
Hiçliğin ortalarda rahatça gezdiği koldur. Adresine ulaşılmayan bitimsiz yoldur. Boldur ah u figanı yalnızlığın...
Yalnızlığın türküsü yanıktır. Dokunur kalplere varlığı. Adamı sarsar çığlığı. İnsanı sersem eder acıklı hikayesi...
Yine de kimilerine göre, yalnızlık tek mutluluktur...
Şairler yalnızlıkla ilhamlarını elde ettiklerini düşünürler. Yalnız kalmayı, bir köşeye çekilmeyi bayramlar sayarlar...
Issız anları seven yürekler az değil. Geceleyin bu yalnızlığı dört gözler bekleyen heceler küçümsenmeyecek kadar kalabalıktır...
Yazarlar için, eserlerini kaleme almak için bulunmaz hint kumaşıdır yalnızlık saatleri...
*
Yalnızlık, yalnızlığının koyu koynunda nice insana hizmet ediyor...
Nice yalnızı bağrına alıyor...
Nice kimsesize, nice öksüze, nice yetime kol kanat geriyor...
Nice kuşa(rengi ne olursa olsun, gagası kaç grama karşılık gelirse gelsin) arkadaşlık ediyor...
Nice geceyle hasbıhal ediyor hecelere böl(e)mediği tılsımını...
Ve nice insanla sırdaş oluyor yalnızlık rıhtımı kaldırım kaldırım....
..........................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
3 Mart 2010,,,15.22
Mardin