Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
müget
müget

hey cüceler!

Yorum

hey cüceler!

11

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1415

Okunma

hey cüceler!

hey cüceler!




Bir kütüphanede oturup kalmalıyım her gece. Her kitabın önünde ayinsel bir mum yanmalı. Bana ait bir kütüphane burası. Yok, o kadar bencil olmamalıyım. Sadece geceleri benim olsun hadi. Sabaha kadar, dans edercesine sahneye çıkıp kendilerini tanıtmalı tüm kitaplar. Yazarlarını da çağırmalıyız bu seremoniye tabii ki..

Yalnız bir sorun var? Sıralamayı kim düzenleyecek? Bir program sunucusu olmalı. Ama kim? Bu sorunu çözemezsem, gözüme uyku girmez bu gece.

Elias Canetti’nin, ’’Körleşme’’ yapıtındaki kahraman profesör Keine evinin her duvarını kitaplarla doldurur. Hatta, kitap raflarına engel oluyor diye, odaların pencerelerini kapattırır. Aydınlanma için de tavandan pencereler açtırır. Bu kadarı elbette fazla. Profesör, her akşam çalışma masasına oturup, kitaplarıyla söyleşi yapar. Gerçek bir sohbet yani. Üstelik bizim profesör, kitapların hemen hemen hepsini ezbere bilir. Bir dahi tabii ki. Ama kimse onun kafayı üşütmüş bir deha olduğunu söylemesin. Gerek yok buna.


Kitaplara düşkünlük sıradışı ve komik bir duruma düşürebilir insanları. Okumayan bir toplum olduğumuza göre bizde böyle bir tehlike söz konusu olamaz elbette. Gerçi okusak da minimalize edilmiş romanlarırımız var.

Alın size minyatür bir Sefiller ; bir Hügo şaheseri. Dört ciltlik külliyatın zavallı sonu. Fakat işe yarıyor. Sefiller’i çoluk çocuk herkesin okuyabildiği tek ülke bizimkidir herhalde.

Geçenlerde Çalıkuşu’nun da minyatrünü gördüm. Tacmahal’in minyatürü kadar ilgi çelici değildi gerçi. Ama pratiklik bakımından herkesin cebine sığacak cinsten oluşu bende hayranlık uyandırdı(!)

Kitaplara öfkeliyim bu yüzden. Cüceleştikçe cüceleşiyorlar...Buna dayanamaıyorum.

İlla ki on yaşındaki bir çocuk Robinson Crusoe’ yu okumalı mı? Uyanığın biri, koca klasiği otuz sayfaya indirgeyip bir de güzelce resimliyor; al sana ilkokul kitabı! Alicanlarla aynı raflarda, okumaya hazırlık için birebir örnek.

Kim demiş Don Kişot çocuk romanı diye? İki ciltlik eseri budayıp bonzaiye benzetirseniz olur tabii.

Her kitap orijinal sayfa / kelime sayısında okunmalıdır, dersem ukalalık etmiş mi olurum?

İşte bir kütüphanede hayal ediyorum kendimi. Her tarafta mumlar yanıyor. Çünkü, teknolojinin cafcafını istemiyorum. Eski , sarı sayfalardan çıkıp gelmeli yazarlar...Onlarla sohbet etmeliyim. Dünyanın ahvalini; cüceleşen beyinleri, yeşilsizliği, silahların gölgesindeki yalnızlığı...konuşmalıyım onlarla.

Gerçek dostlarımızı cüceleştirirsek halimiz nice olur!

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hey cüceler! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hey cüceler! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
hey cüceler! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
aynaz
aynaz, @aynaz
28.2.2010 18:49:57
10 puan verdi
Sevgili Müget,
Çok önemli bir sorunu gündeme getirmişsiniz . Kitapları o halde görmek beni de çok üzüyor.Orjinali bozmak çok yanlış.Birilerinin buna dur demesi gerekiyor.
saygı ve sevgilerimle....
meselci
meselci, @meselci
26.2.2010 11:00:35


nefis bir öykü...

özlemiştim okumayı kalemini müget...
tamer106
tamer106, @tamer106
26.2.2010 09:06:53
Kitaplarla ararsı olmayan bir toplumun sonunu doğrusu gözümün öününde hiçte tasvir etmek doğrusu..toplum olarak ihtiyaç duyduğumuz bir soruna parmak basmışsınız tebriklerim sizinle ..TAMER
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
24.2.2010 23:25:20
Sevgili Müget, önce beyinler cüceleşiyor, sonra kitaplar cüceleşiyor. Cüceleştiriyorlar! Bilmiyorlar ki, kitabın yazarı, onları yazarken hangi ruh halindeydi. Neler düşündü ve yazdı. Kimin haddine ki, başkasının yazdığı eserleri cüceleştirip yok etmek. Bu çok çirkin bir şey.

Güzel bir yazıydı, kutluyorum...

Sevgilerimle...
ANI
ANI, @ani
24.2.2010 18:24:45
10 puan verdi
Hiç sorma canım.Nerede o cilt cilt Anna Karanina'lar,Sefiller,Goriot Baba'lar.Öğrencilere masal gibi anlatıyoruz şimdi.Gözleri kocaman kocaman oluyor.Oysa biz hiç üşenmezdik okumaya.

Söylenecek çok şey var.Yazını mahvetmeyeyim şimdi tadında kalsın.Çok kutladım canım.yüreğin dert görmesin.Çok sevgilerimle...
açık-defter
açık-defter, @acik-defter
24.2.2010 17:05:56
Değindiğiniz konu aslında çağımızın bir sorunu ve toplumsal yaralarımızdan birisi.
Arzunuz o denli insanın hayal gücünü harekete geçiriyor ki, ah keşke diyesi geliyor insanın o kütüphanede geceleri canlanan o gerçek sohbetlere aralansa sarı saman yapraklardan el yazmaları notlar.

Fakat bu konu bence kesinlikle okur-yazar paylaşımlarının oluştuğu ortamlarda gerek sanal, gerek yazınsal, gerek sözel tartışmaya açılıp, sorulmalı, sorgulanmalı.
Kaygıyı taşıyan tüm beyinlerce...
Bu yazıda bir vesiledir kanımca...

Tebrik ederim, saygılar.
Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş, @ahmetbektas
24.2.2010 12:31:14
10 puan verdi


Ahmet Bektaş tarafından 3/17/2010 11:47:22 PM zamanında düzenlenmiştir.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
24.2.2010 10:39:12
Kitap,bizim çocukluk ve gençliğimizin olmazsa olmazlarındandı.Çok okuyan bir annem olduğu için olabilir.Kendimi bildiğimden beri kitaplarla haşır neşirim.Tabii ki emeğe saygıdan,korsandan her zaman uzağız.Çocuklarım da büyüyüp,okul çağında kimse kalmadığı için ,cüceleşen klasiklerden haberim yok.
Görsel yayın gençlere kolay geldiği için,kitap okumak zor geliyor.
Taklit hiç bir zaman orijinalin yerini tutamaz.
Cüceleşen kitaplar güzel bir tesbit,tebrikler
Suskunyolcu
Suskunyolcu, @suskunyolcu
24.2.2010 10:29:49
Cümleyi yarıya böler bırakırsanız bir anlamı olur mu? Kitaplarda öyle. Çok haklısınız. Güzel konuya değinmişsiniz. Bende hiç sevmedim teknolojinin getirdiği bu sanal ortamı. Herşeyden uzaklaştırıyor insanları. Esen kalın.
N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
24.2.2010 10:10:47
10 puan verdi
Bana göre mükemmel analiz edilmiş bir yazı. Daha iki gün önce kızımın okul için aldığı şu 100 Temel (!) eser serisinden; Tolstoy'un "Savaş ve Barış" kitabını elime alınca içim acımıştı.
Bir çok yerde kavgasını vermişimdir korsan kitap ile orijinal kitap okumanın ayrıcalığını ama dediğiniz gibi okumayan bir millet olunca ikna edememişimdir ikisi arasında dağlar kadar fark olduğunu. Ben de okuyacağım kitabı elime aldığımda yazarla birlikte o ruhu taşımalıyım ve içine girmeliyim kitabın. Klasik eserler ve kimi yabancı eserden çeviriler ne yazık ki eski tadını vermiyor. Bir çok kimse çevirmeni önemsemez ama bana göre çeviri de çok önemlidir.
Daldım gittim özür. Sayfanızı daha fazla işgal etmemek adına kısa kesiyor ve tebrik ediyorum sizi ve mükemmel yazınızı.
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
24.2.2010 09:23:56
10 puan verdi
Hiç bir şeyin doğallığı kalmadı artık günümüzde. Kızlar bile naylondan artık. Aşklar sanal, evlilikler sanal, aileler sanal. Estetiksiz yüz mü kaldı çevremizde ? Sıra kitaplara da gelecekti elbet. Biz erkekler, erkek miyiz bu gün ? Çamaşır, bulaşık yıkamayan, dikiş dikmeyen, nakış işlemeyen, yemek yapmayana kadın mı denir ?
İki ciltlik kitabın, en cücesinden kopyasına kitap da denmez elbet ! Hiç bir kopya, orjinalinin tadını, keyfini veremez ki !
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL