................................................

Aşk, yakamı bırakmaz hiç...

Oturmak ister benimle, oturduğum sofraya. Kalkmak ister benimle, yürümeye niyetlenince adımlarım. Gelmek ister, uğradığım memleketlere. Bakmak ister, gözlerimin bakış bakış gördüklerini. Ruh halime inmek ister, düşlere dalınca hülyalarım. Ben ne yapsam, aşk da benimle nefes alır...







Aşk kuyruktur. Yapıştı mı insana, bir daha gitmez. Söz dinlemez olur, hayasızlaşır, arsızlaşır ama terk etmez selam çaktığı kalbi. Konduğu gönülde taht kurmak ister. Solmak, kaybolmak, erimek nedir bilmez aşk...

Aşk çoğalma safhasındadır hep. Hep, değişik hallerine artıları ekleme çabasındadır. Her zaman en güzel tatları tatma peşindedir...

Doyumsuzluğa ulaşma, mutluluğu her anına sığdırma gücündedir aşk...






Aşık olanın başı beladadır. Rahat yoktur ona. Bir virüs ince ince bulaşmıştır kanına artık. Artık damarlarında dolaşan bu üç harfle baş etme kuvvetindedir yürek...

Yürek yerinde durmaz bir kürektir, aşk gönül kapısında içeriye girince. Odalarında yatınca, duvarda yahut perdede bir anlam vardır artık. Artık şiirler yazmak ister. Artık sevgiliye en duygularını açıklama heyecanındadır maşuk...






Aşk susmaya da gelmiyor hiç. Konuşmak, bir daha konuşmak... Ama sözünü esirgememek, ama nehrinde taşmak, ama yağmur ıslaklığında sırılsıklam ıslanmak, ama hayatı toz-pembe diye bellemek, ama gecesini uzun uzun sabahlamak ister aşk...

Aşk yıpranma, kaybetme, unutulma gibi olumsuz haletlere karşı; tazelenmeyi, kazanmayı, sevilmeyi kucaklamak ister...




...............................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
7 Şubat 2010,,,09.19
Mardin