8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
925
Okunma

.........................................
Komşu, komşuluk üzerine söyleyeceklerim var. Söylemesem, zikretmezsem olmaz mı? Olmaz. Bu Komşular hakkında birkaç laf etmezsem, rahat etmem, mutlu olmam... Daha nereye kadar, ne zamana dek içimde birikenler öylece kalacak?..
Efem, bildiğiniz gibi herkes komşu komşunun külüne muhtaç olduğunu bilir. Bilir de, gerçekten öyle mi? Komşu, komşular her derdimize koşuyorlar, kötü günlerimizde ellerimizden tutuyorlar mı acaba?
Bu sorunun cevabına itirazım ve hayırlarım var, tenha bölgeler hariç... Oralarda, köylerde, varoşlarda komşu komşunun her külüne muhtaç, amenna...
Amenna, ama şehirlerde... Özellikler apartmanlarda küllere rastgelmek, hacı olmakla eşdeğerdir.
Aynı anlamdadır, zira aynı apartmanlarda oturanlar birbirinden bihaber, birbirinden duyumsuz, birbirinden kör yaşıyorlar güle oynaya. Kim aşağıdaki katta, kim üstte oturuyor umurlarında bile değil. Değil zira bunu kendimden biliyorum... İğneyi kendime vurmadan önce, çuvaldızı da kendime batırmak istiyorum:))
İzninizle bu 4 şubat 2010 sabahında, tanık olduğum, bizzat içinde olduğum bir komşuluk ilişkisinden bahsetmek istiyorum:
Bu sabah işe gitmeye niyetlenirken, her zamanki saatimde; sekize beş kala evden çıktım. Nefes aldığım kat, en üstünde apartmanın. Apartman üç katlı. En alt dairede oturan ailenin bir ferdiyle karşılaştım. Belli ki, o da işe gidecek. Yüzünü ilk kez görüyordum. Selam çaktım, Allah var, o da selamıma karşılık verdi.
İkimiz de birbirimizi ilk kez görüyormuşcasına bakıştık bir iki saniye. Sonra ben yoluma devam ettim. Durakta servisimi bekliyorum. Bir de ne göreyim, gördüğüm komşu zat da, şehiriçi arabalarını binmek için beklediğim durağa geldi...
Hemen yanaştım yanına. Derdim tanışmaktı kendisiyle. Komşuluk hakkımı yerine getirmekti daha doğrusu...
Kardeş nereye gidiyorsun?
-- Yenişehir’e( Bu meskene yeni mardin diyebiliriz).
’ Anladım, bizim servisle gelebilirsin, servisimiz gideceğin yerden geçiyor’...
Aman Allahım, ilk kez cemalini gördüğüm komşu delikanlı, yüzünde gülümsemeler bir bir dalgalandı, bana çok çok teşekkür ederek, servise bindi.
Servis’te tanıştık. Bol bol sohbet ettik. iki ahbap olduk. Adı Şeyhmuz’du. İkimiz de mutlu olduk. Dünyalar ikimizin olmuştu adeta...
*
Şeyhmuz dedim de, Mardin’de erkek isim olarak en çok Şeyhmuz var. Mesela Adıyaman’da Mahmut, mesela Siirt’te adaşım olan Selim var. ilginç değil mi? Ve biliyorum her ilin kendine has çoğul erkek ve kız adları var...
Komşuluk ölmesin diye, hepimize sorumluluk düşüyor. Yabancılaşmadan daha fazla, komşunun küllerinde kendimizi bulmalıyız bir an önce...
...............................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
4 Şubat 2010,,,11.16
Mardin